Twix traduction Turc

Twix.

Twix.

Where is my Twix?

Twix'im nerede?

That is my Twix.

O benim Twix'im.

I believe you just ate my Twix bar.

Sanırım Twix'imi yedin.

It was dangling and when you purchased your Twix bar you got a little freebie and you never bothered to ask why or seek out its rightful owner.

Makinede asılı kalmıştı, Twix'i aldığında diğeri de bedavadan düştü... Neden diye sormadın. ... ya da kime ait olduğunu araştırmadın.

First of all, it wasn't a Twix.

Öncelikle, Twix değildi.

Now, that is a cookie and we all know that Twix is the only candy bar with the cookie crunch.

Bu bir kurabiye. İçinde kurabiye parçaları olan tek çikolatanın Twix olduğunu herkes bilir.

- Stole my Twix candy bar.

Twix'imi çaldı.

- I thought you said it was a Twix?

- Bunun bir Twix olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Twix is the only candy with the cookie crunch.

Twix içinde kurabiye parçaları olan tek çikolatadır.

Now, what're you gonna do about my Twix?

Twix konusunda ne yapacaksınız?

- Twix has too much coconut.

- Twix çok fazla hindistan cevizi var.

- I'll get us a couple of Twix bars.

- 2 tane Twix alacağım. - Hayır.

How many Twix does that make for you today?

Bugünkü kaçıncı Twix'in?

- Like, eight Twix?

- 8 oldu mu? - Hayır.

- It's a Twix.

- O Twix.

They're all Twix.

Hepsi Twix.

Give me a Twix.

Bana bir tane Twix verin.

Twix!

Twix!

I wanted a Twix, but I thought I should practise on something I didn't like, so I stole an onion and got busted.

Canım gofret istedi ama önce pratik yapmak için soğan çaldım ve tutuklandım.

And a Twix. Oh, and a spicy Pot Noodle.

- Uzun makarnalardan da alabilirsin.

You think I'm a "Puppy"?

Sen beni Twix falan mı sandın?

Wait, now I want you to take a picture of me with this $ 25 disposable camera, eating this $ 7.00 Twix.

Yani şimdi senden şu 25 dolarlık kamerayla yedi dolarlık çikolatayı yerken resmimi çekmeni istiyorum.

Hey, Doug. Say "Twix."

- Hey, Doug. "Çikolata" de!

[Weakly] Twix.

- Çikolata!

- They munched on him like an old Twix.

Leoparlar onu, Twix gibi yedi.

OK, so... a hot chocolate and four Twixes.

Sıcak çikolata ve 4 Twix.

Twix?

Twix?

What's Twix doing?

Twix ne yapıyor?

'Always got the Twix.

Yanımda her zaman Twix olur.

No need to mention the Twix.'

Twix'ten söz etmeye gerek yok.

Honestly, if you really are gonna go that way, take my fleece and my secret Twix because you are definitely gonna be spending a long, cold night on the moors.

Jez, eğer o yöne gideceksen hırkamı ve sakladığım Twix'imi al çünkü bozkırda uzun ve soğuk bir gece geçireceksin.

Great The secret Twix!

Harika. Sakladığın Twix.

Luke was wondering if he could, er, have a Twix for his next birthday.

Luke doğum günü için,... Twix alıp almayacağını merak ediyordu.

Yo. I got Duds, Chunks, Twix, Cadbury's, any way you want to go.

Sen, Duds'ım, Chunks'ım Twix'im Cadbury'im ve kafanı iyi yapacak her şeyim var.

Somebody's got a Twix.

Birinde Twix mi var.

Get the Twix!

Twix'i alın!

Good plan. Get it 20 Bensons and a a Twix.

Güzel plan. 20 tane Bensons ve Twix al.

When it was someone's birthday at work, we'd have wine in mugs and eat Twix fingers and you know what?

İş yerinde birinin doğum günü olduğunda, kupalarla şarap içerdik ve snickers yerdik, anlıyor musun?

Two Danish pastries, pain au chocolat, a ham and cheese sandwich, four onion bhajis, a king-size Twix, 12 roses, a DKNY "Be Delicious" perfume.

İki Danimarka pastası pain au chocolat domuz ve peynirli sandviç dört soğan bhajis,... bir büyük boy Twix... 12 gül, a DKNY "Be Delicious" parfüm.

Rice Krispie Treat, Twix bar, nothing?

Şekerleme, gofret falan?

- Maybe a Twix bar.

- Gofret alayım.

- Twix bar.

- Gofretin.

Buying a Twix is a deal.

Twix almak da bir anlaşmadır.

I do. I just need a Twix bar.

Sadece bir gofrete ihtiyacım var.

Twix bar. Is that what you wanna eat?

Gofret, yemek istediğin şey bu mu?

So hold your water'cause I've got some "twix" up my sleeve.

Hem "su" dökmeye gitme ; çünkü ceketimde bir "sürpriz" olabilir.

How desperate do they think people are to get a Twix?

Bir çikolata almak için ne kadar çaresiz olacağımızı düşünüyorlar ki?

Oh, yes, the lads, yes. Dek, will you get us a Twix?

- Biraz da içecek.

- Can I have a Twix bar? - Yeah.

- Bu kadar yeter mi?

Did you have the last Twix?

Son Twix'i sen mi aldın?