Two babies traduction Turc
261 traduction parallèle
I seen a sight today down at the glen. A mammy coon with two babies.
Bugün derenin aşağısında iki yavrusu ile birlikte bir anne rakun gördüm.
Are you going to have two babies in the same house?
Aynı evde iki bebeğe mi sahip olacaksın?
Two babies could not look so much alike.
İki bebek birbirine bu kadar benzeyemez.
I just locked the door and took my two babies and come over here to Granma.
ve iki çocuğumu alıp büyükannemin yanına geldim.
- somebody from the crowd brings over two babies with flowers.
ellerinde çiçek olan iki küçük çocuk.
Second Miss valued her relationship with Madam and asked me to switch the two babies
Ding hanım Karınızla yakın dostular... ve bebekleri değiştirmeyi önerdi
Two babies are dead too.
İki bebe daha ölmüş.
Anyway, two babies in 14 months, was all the work I could handle.
14 ay arayla tek isi iki cocuk yapabilmekti.
Two babies?
İki bebek?
- You know, two babies your mother leave on the roadside, in war time?
- Biliyorsun, savaş zamanı, annenin yol kenarında bıraktığı iki bebek?
" Who wants two babies with ghost mother following them?
Annesinin hayaletinin takip ettiği iki bebeği kim ister?
'Two babies were killed.'
'İki bebek öldürüldü.'
A few months ago, he passed as an OB and delivered two babies.
Birkaç ay önce, doğumhanede ebe olarak iki bebek doğurttu.
Actually, I kind of think that we'll have two babies.
Aslında iki bebeğimiz olacağını düşünüyorum.
Two babies?
İki bebek mi?
'Last week, snipers fired on a bus trying to leave Sarajevo. 'Two babies were killed.' Are you worried about the children?
'Geçen hafta, sniperlar, sarajevodan ayrılmakta olan bir otobüse ateş açtılar'iki bebek öldürüldü.'çocuklar için endişe duyuyor musunuz?
He figures, if two babies can hammer me into a psycho ward, what'll I do with this?
İki çocuğumun beni soktuğu psikozdan çıktığım için, bununla da başa çıkabileceğimi düşünüyor.
Look at these two babies.
Şu iki bebeğe bakın.
I gave up two babies.
İki bebekten vazgeçtim.
She's a mother to two babies.
Ve iki bebek annesi oldu.
Now I'm living alone with two babies.
Bugün iki bebekle yalnız yaşıyorum.
- Two babies, remember?
- Unutma, iki çocuk var.
I got two babies.
iki yeni bebek var.
Two little babies being murdered.
İki küçük çocuk katlediliyor.
And you forget yours, too, because whether you know it or not, two weeks of being a sweet little wife and waiting for hubby to come home and having babies while you're waiting, you'd go crazy.
Ve sende seninkileri unutmalısın. Çünkü ister inan ister inanma, eşinin eve gelmesini bekleyen ve bebekleri ile ilgilenen kadın olduğunu düşünürsek, iki hafta içinde çıldırmaya başlarsın.
Now Dan Wilson's got two little babies.
Artık Dan Wilson'ın iki küçük bebeği oldu.
Two thirty-five. Why don't we knock those babies off?
- Şu bebelere günlerini göstersek ya?
Mary had two more babies but still found time to run the USO.
Sam Wainwright uçaklara yaptığı plastiklerden servet kazandı.
Two new babies. one flood.
İki yeni bebek, bir sel basması.
Oh! He delivered two of my daughter's babies.
Kızımın iki bebeğini o doğurmuştu.
Oh, you couldn't take care of two little babies, Frank.
Sen iki küçük bebeğe bakamazsın Frank.
- See the two little babies?
- İki küçük bebeği gördün mü?
Two little babies.
İki küçük bebek.
I got two little babies, sir.
İki çocuğum var efendim.
In a peppery mood, Lina Przybilla from Czernowitz, sole legitimate daughter of Stanislaus Przybilla, after the premature births of two half-developed babies, both of whom were to have been called Lina, Miss Przybilla flung down the journals vehemently.
Huysuz haliyle, Czernowitz'li Lina Przybilla yani iki yarı gelişmiş kızını erken doğumla doğurduktan sonra her ikisine de Lina ismini vermek zorunda kalan Stanislaus Przybilla'nın öz kızı büyük bir hevesle dergileri yere çalar.
King of Eternia and his Queen, Marlena those babies were you Adam, and Adora my parents... my real parents to have two such fine children but great joy to the King and Queen but that joy was soon to turn to sorrow
Yıllar önce Eternia kralı Randor ve kraliçe Marlena'nın ikizleri oldu. O bebekler sizdiniz, Adam ve Adora. Ailem...
We got a little flat together, begged and borrowed, couple of cots, and when the two of you were born, we were thrilled to bits, because we had two lovely little babies.
Birlikte bir ev tuttuk ve bir çift beşik için yalvardık. Sonra siz ikiniz doğdunuz, biraz korkmuştuk tabi. Çünkü iki küçük sevimli bebeğimiz vardı.
Only, the Triads fucked up because they had two sons, babies, who they were gonna wipe out, too, so they wouldn't come back and claim what was rightfully theirs.
Ancak Triadlar çuvalladı çünkü iki oğulları vardı, bebeklerdi, onları da temizleyeceklerdi. Böylece geri dönüp haklarını isteyemeyeceklerdi.
My two bare babies!
Benim iki çıplak bebeğim!
- How many babies could she have delivered, two?
Kaç bebek doğurtmuş olabilir ki? İki mi? Tam olarak 341.
Then I get here and find two of my officers passed out like babies.
Buraya geldiğimde iki memurumu bebekler gibi uyurken buldum.
As a teen she had two crack babies.
Gençken iki keş bebeği olmuş.
The two of them in one room sleeping like babies.
İkisi bir odada bebek gibi uyuyacak.
The two of us in another crying like babies.
Biz de diğer odada bebek gibi ağlayacağız.
For over a year after that, I thought babies were made... when two women tied a man to a bed and covered his willy with ice cream.
Bundan sonraki bir yıldan uzun süre boyunca bebeklerin, iki kadının... erkeği yatağa bağlayıp adamınkini dondurmayla kaplamasıyla yapıldığına inandım.
Nazi records indicate that two hundred thousand Polish babies alone were kidnapped and placed in Lebensborn homes, where they received careful training in every aspect of Nazi culture and mythology.
Nazi kayıtları iki bin Polonyalı bebeğin kaçırılıp Nazi kültürü ve mitolojisiyle yetiştirilecekleri Lebensborn evlerine yerleştirildiğini gösteriyor. ... Lebensborn evlerine yerleştirildiğini gösteriyor.
If you get the babies out by month's end you get two percent financing.
Bebekleri ay sonuna doğru doğurursan yüzde iki finansman kazanıyorsun.
Besides, those two prototypes are my babies, Mr. Garibaldi.
Üstelik bu iki prototip benim bebeklerim, Bay Garibaldi.
I see two Monicas. My friend who lives across the hall and wants a lot of babies.
Benim arkadaşım ve holün karşısında oturan ve bir sürü çocuk isteyen.
And two young mothers miscarried their babies!
İki genç anne ise düşük yapmış okuyunca onu.
No offense, Mrs. Forman, but those two could make the dumbest babies ever.
Kendinizi suçlamayın Mrs. Forman, ama bu ikisinin bebekleri kesinlikle aptal olur.
babies 284
two beers 79
two brothers 30
two by two 32
two boys 34
two birds with one stone 22
two bucks 19
two birds 51
two blocks 20
two bedrooms 30
two beers 79
two brothers 30
two by two 32
two boys 34
two birds with one stone 22
two bucks 19
two birds 51
two blocks 20
two bedrooms 30