English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Two million dollars

Two million dollars traduction Turc

316 traduction parallèle
Bill Ferguson sells me two million dollars worth of dyes every year.
Bill Ferguson her sene bana iki milyon dolarlık boya satar.
Two million dollars, Grosvenor Square,'45.
İki milyon dolar, Grosvenor Meydanı, 1945.
TWO MILLION DOLLARS.
2 milyon dolar.
Two million dollars worth.
2 milyon dolar değerinde.
Two million dollars.
2 milyon dolar.
You don't spend two million dollars for machinery you hardly use.
On yılda bir kullandığın ekipman için milyon dolarlar harcayamazsın.
For this, his department has spent two million dollars in two months?
Bölümü iki ayda iki milyon Doları bunun için mi harcadı?
Two million dollars.
İki milyon Dolar.
In other words, you have to make two million dollars to break even?
Yani, kâr etmeye 2 milyon dolar kazandıktan sonra başlayacaksınız öyle mi?
You didn't lose a penny on it, but the studio lost two million dollars.
Ondan bir kuruş bile kaybetmedin, fakat stüdyo iki milyon dolar kaybetti.
And in order to save my own skin, we made the studio lose two million dollars.
Ve kendi postumu kurtarmak için, stüdyoya iki milyon dolar kaybettirdik.
Well, of course, I care about two million dollars.
Şey, elbette, iki milyon doları umursuyorum.
Two million dollars compensation is our maximum.
İki milyon dolarlık tazminat bizim en üst miktarımızdır.
You didn't lose a penny on it, but the studio lost two million dollars.
Sen bir kuruş kaybetmedin, ama stüdyo iki milyon dolar kaybetti.
And in order to save my own skin, we made the studio lose two million dollars.
Ve kendini kurtarmak için, stüdyoya iki milyon dolar kaybettirdi.
Well, of course, I care about two million dollars.
- Tabii ki, iki milyon dolar umurumda.
Two million dollars on the seat next to me.
Yanımdaki koltukta iki milyon dolar.
Did you ask me then how I could shave two million dollars of four electrical costs?
Bana elektrik maliyetlerinden 2 milyon $'ı nasıl keseceğimi sordun mu?
Two million dollars!
İki milyon dolar!
Specifically, it's for your part in smashing the group of terrorists who were trying to blackmail the city out of two million dollars.
İki milyon dolar isteyerek şehre şantaj yapmaya çalışan terörist grubunu ele geçirmedeki katkından dolayı veriyoruz.
180,000 baby seals for two million dollars.
İki milyon dolar için 180 bin yavru fok.
- Two million dollars.
- İki milyon dolar.
Two million dollars, right?
İki milyon dolar, doğru mu?
Two million dollars!
2 milyon dolar!
Forty-two million dollars, tax free.
Kırk iki milyon dolar vergisiz kazanç.
To share in my good fortune with my fellow Cannonballers I have decided to raise the prize money to two million dollars!
Dost Güllecilerle talihimi paylaşmak için ödül parasını iki milyon dolara yükseltmeyi kararlaştırdım!
You don't pay two million dollars for nothing.
İki milyon doları sırf bize benziyorsunuz diye ödeyecek değiliz.
Nobody skips on two million dollars bail.
Kimse iki milyon dolar kefalet ödeyip tüymez.
I just say that it's a lot quicker for four hands to pack up two million dollars than two.
2 Milyon $ taşımanın 4 elle daha çabuk olacağını düşündüğümü söyleyeceğim. - Tamam mı.
That trunk is just about the right siye to hold two million dollars.
O sandık tam 2 milyon $ içine yerleştirebileceğimiz büyüklükte.
You'll go in with my money, you'll do the little switcheroo in the property room, you'll put the two million dollars in the trunk, and you'll bring it out to me, and then I'll give you the girl.
Paramla içeri girecek, kasada ufak değiş tokuşunuzu yapacak, 2 milyon $ sandığa koyup parayı bana getireceksiniz bende kızı göndericem.
Well, give us about, uh, 20 minutes, and we'll be back with, uh, two million dollars.
Tamam, bize 20 dakika ver, 2 milyon dolarla geri döneceğiz.
He's still the same person when he was making two million dollars a movie.
Bir filmden 2 milyon dolar aldığı zamankiyle aynı adam.
Corinne, we are two million dollars in the hole.
Corinne, iki milyon dolar içerdeyiz.
Two million dollars will save this exhibit, and the whole world will discover America's first ladies in the all-new Mavis Talmadge Pavilion!
İki milyon dolar bu sergiyi kurtaracaktır, ve tüm dünya, Amerikan başkanlarının eşlerini, tümüyle yeni Mavis Talmadge Pavyonu'nda keşfedebilir!
There's two million dollars in that suitcase.
Çantada iki milyon dolar var.
- Shall we say two million dollars?
- İki milyon dolar nasıl olur?
Two million dollars for your ass.
Senin götün için iki milyon dolar.
All you can think about is elephants! Two million dollars!
2 milyon Dolar.
- Two million dollars, two million dollars.
2 milyon Dolar.
A quarter million dollars worth of liquor was removed after two watchmen were shot down.
Yarım milyon dolarlık içki çalındı ve iki bekçi vuruldu.
A million dollars a face to the man who brings me Two-Face.
Bana İki-Yüz'ü getirene yüz başına bir milyon dolar vereceğim.
One million dollars in small unmarked bills'worth of happiness for the two of us.
İkimiz için, bir milyon dolardan oluşan bir mutluluk.
Two weeks ago a million dollars in gold bullion intended for the underground in one of the anti-Western satellites was intercepted by that government's military police. Preparations are now being made to ship the gold behind the Iron Curtain.
İki hafta önce batı karşıtları için, direnişçi bir örgütün milyon dolar değerindeki külçe altınına hükümetlerinin jandarması aracılığıyla el konuldu ve hemen, Demir Perde arkasına altını götürmek için hazırlıklara başlanıldı.
These two happen to be worth over a half million dollars. ( Whistles )
Bu ikisinin değeri yarım milyon doların üstüdedir... ( Islık çalar )
He chewed this disgusting tobacco he pissed in the sink, and as a catcher he was a million dollars worth of promise worth two cents on delivery.
Şu iğrenç tütünü çiğnemesi... Lavaboya işemesi ve bir "yakalayıcı" olarak milyon dolarlık bir gelecek vaat etmesine rağmen artık iki cente mahkum olması.
In one two-day period, six million dollars came in.
İki günlük bir periyotta altı milyon dolar geldi.
Two and a half million dollars, Mr. Unger.
İki buçuk milyon dolar, Bay Unger.
You gotta be back here in less than two and a half fucking days. A half million dollars of my money!
İki buçuk günden kısa bir sürede buraya dönmen lazım yoksa yarım milyon dolarım...
You don't tell old friends a deal's going to cost one million dollars and then come back and say that it's two, or three, or four.
İnsan dostuna gelip bir iş bir milyona olur dedikten sonra gelip iki ya da üç ya da dört olacak dememeli.
She's to give a command performance... for General Tapioca tonight! With her will be two highly trained detectives... assigned to watch over... her jewellry... insured for 2 million dollars!
Seyahatinde kendisine eşlik eden iki yüksek eğitimli dedektif ise, söylentiye göre Madam'ın 2 milyon dolara sigortalı mücevherlerini korumaktan sorumlular.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]