Two points traduction Turc
607 traduction parallèle
Stand by helm and keep her headed two points to larboard of the fort.
Dümende olun ve kalenin iskele yönünde devam edin.
To lead up to it ordinarily, the shortest distance between two points is a straight line.
Sonuca ulaşmak için aslında iki nokta arasındaki en kısa mesafe doğru çizgidir.
I'm interested only in the shortest distance between these two points.
Ben sadece bu iki nokta arasındaki en kısa mesafeyle ilgileniyorum.
Boat coming up two points off port bow.
Sol pruvanın iki derece ötesinden bir tekne geliyor.
Besides, in such ceremonies, the line of sight is the shortest distance between two points.
Zaten bu gibi seremonilerde nişan çizgisi, iki nokta arasındaki en kısa mesafedir.
I have, but he's too busy manoeuvring the other two points of the triangle.
Sordum ama üçgenin diğer iki noktası arasında manevra yapmakla meşgul.
Two points starboard.
Sancak tarafını göster.
I think my sacroiliac shifted two points south.
Sanırım kuyruksokumum kaydı.
Leopoldo, mark two points for me, please.
Benimkini yaz lütfen, iki sayı Leopoldo.
"Object : two points."
Konu de iki nokta üst üste koy.
Two points.
İki puan.
Two points for her.
İki puan önde.
It is able to overcome the distance between any two points on the globe and even to develop the circular velocity - to become a satellite of the Earth.
Bu dünya üzerinde herhangi iki nokta arasındaki mesafeyi aşmaya yeterli, hatta dairesel hızı geliştirmek için, yani Dünya'nın uydusu olmak için yeterli.
Large sail, two points forward of the larboard beam!
Geniş yelken, 22 derece iskele tarafında!
Steer two points to starboard!
Sancak tarafına iki derece orsalayın.
There are one or two points I'd like to make, if I may.
Eğer müsade ederseniz, bir iki noktaya değinmek istiyorum.
- Port two points.
- İki birim iskele.
- Port two points, sir.
- İki birim iskele efendim.
Well, I don't know if you've had time to realize it but this means that you're one point ahead of Sarti and Stoddard and two points ahead of Pete Aron. - Of course I realize it.
Farkında mısınız bilmiyorum ama bu sonuçla Sarti ve Stoddard'ın Aron'ın da iki puan önüne geçtiniz.
Two points up should do it.
İki derece yukarı kaldırmak yeterli.
Our man in Delhi tells us gold will be up two points by midday tomorrow.
Delhi deki adamımız yarın öğlen altının iki puan artacağını söyledi.
Certainly put my mind at rest on one or two points there.
Bir iki konuda kafamı kesinlikle rahatlattınız.
- Ah, it's only two points.
- Sadece iki puan.
- Two points.
- İki puan.
Excellence, my father, in its moments of lucidity, says that the track hierarchical... is the longer path that there is between two points that are very close.
Ekselanları, babam komuta zinciri arasındaki noktanın göründüğünden çok daha uzun olduğunu söyler.
... in the end zone for two points and a slashing tackle by number 61.
... iki puan için son bölgede ve 61 numaranın şiddetli bir girişimi.
I say two points more north by northeast, and dig to the sea wall about a hundred meters.
- İki derece daha fazla.Kuzey, kuzeydoğu - Dışardaki duvara kadar 100 metre kazmalıyız
It's not like... like typing matters much, it's just two points.
Daktilo bilmek pek önemli değil, iki puan sadece.
Now typing, shorthand, calligraphy, those are all two points.
Daktilo, stenograflık ve güzel el yazılarına ise iki puan.
Two minutes ago, the Knicks are ahead 14 points... and now they're ahead two points.
Knicks, daha 2 dakika önce 14 sayı gerideydi ama şimdi 2 sayı önde.
Two points, that's it.
İki puan, hepsi bu.
- Two points, eh?
- İki puan.
It's risen two points since I called you.
Sizi çağırdığımdan beri 2 derece yükseldi.
There's about two points where we can get into the Nung River.
Nung nehrine girebilecegimiz iki nokta var.
Two points, two flats and a packet of gravel.
İki sivri, iki düz, bir paket de çakıl.
- Just two points!
O kadar üzülmedim.
In one physical model of the universe, the shortest distance between two points is a straight line in the opposite direction.
Evrenin bir fiziksel modeline göre... iki nokta arasındaki en kısa mesafe düz bir çizgidir. Ama zıt yönde.
Two points
2 puan mı? !
Two points again
Gene 2 puan!
Now, there are one or two points we're clearing up.
Açıklığa kavuşturduğumuz birkaç nokta var.
Two or three little points of instruction :
Sana iki, üç küçük öğüt vereyim :
Two days after he was shot, it dropped back 63 points, so I searched further.
Vurulduktan iki gün sonra 63 puan düşmüştü, bunun üzerine araştırmayı sürdürdüm.
I have just two more points to make, and then I shall be done.
İki noktaya daha dikkat çekip bitireceğim.
Menelaus'theorem says... if three points are taken in two sides of a triangle... and the third side produced are in all three sides produced... so that the product of the three alternate segments taken in order -
Bir üçgenin iki kenarından iki nokta seçilir... ve üçüncü kenar atılırsa, ya da tüm kenarlar atılırsa... bu üç farklı değişkenden yeni bir üçgen elde edilir...
Well, that was right on the whistle Rovers walking it down, winning easily By 26 points to two.
Düdükle birlikte Rovers golü atarak 26'ya karşı 2 puanla kazandı.
Just two years older, he'd have been worth three times the points.
İki sene daha yaşlı olsaydı, üç katı puan kazandıracaktı.
You wouldn't have enough two roadblocks and an all-points bulletin wouldn't stop a five-year-old!
İki yolu kapamak ve her yere ilan asmak 5 yaşındaki birini bulmak için yeterli değil!
There're two strength points in this cave Look...
Bu mağaranın 2 güçlü destek noktası var bakın...
We'll have two with points and a big, flat one.
Bize iki tane sivri uçlu, bir tane de büyük düz ver.
- You failed? - I missed by two points.
- Geçtin mi?
Your consort points out that a hatamoto has to wear the two swords of a samurai.
Metresin bir hatamoto` nun iki samuray kılıcı takması gerektiğini söylüyor.
points 477
two people 83
two people are dead 22
two pounds 23
two pints 23
two pair 35
two pairs 18
two percent 17
two people 83
two people are dead 22
two pounds 23
two pints 23
two pair 35
two pairs 18
two percent 17