English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Tyres

Tyres traduction Turc

367 traduction parallèle
Want'em to cut my tyres?
Lastiklerimi kesmesini mi istiyorsun?
- I have four tyres on my car downstairs.
Aşağıda arabamda 4 tane var.
Well, I tell you, I've been crossed on those front tyres, but I put the rear tyres on myself. I'm gonna prove...
Ön lastiklere ben geçirmedim ama arka lastikleri kendim taktım.
I lost my car, I lost my tyres and I lost my patent nose lifter-upper.
Arabamı kaybettim, lastiklerimi kaybettim ve burun kaldıracağımın patentini kaybettim.
They took tyres and gas.
Lastik ve yakýt aldýlar.
I had to go to the German headquarters to make some declaration about tyres
Ertesi gün, birkaç tekerlek hakkında ifade vermek üzere Alman karargâhına gitmem gerekiyordu.
Water? No, check the tyres.
Hayır, tekerlekleri kontrol et.
"Thus beneath great-hearted Achilles his whole-hooved horses trampled corpses and shields together, and with blood all the axle-tree below was sprinkled, for blood drops from the horses'hooves splashed them, and blood drops from the tyres of the wheels."
"Böylece, aslan yürekli Achilles'in yekpare toynakları altında..." "... çiğnendi siperler ve cesetler... " "... kan sıçradı tüm dingillere... "
I don't know, tyres, parts,..
Bilmiyorum.. lastik tekerlekler, parçalar,..
Pray that I don't blow out one of those old tyres.
Bu eski tekerlekler patlamasın diye dua ediyorum.
- How could new tyres...?
- Bu yeni lastikler nasıl...?
They say it'll take 24 hours to get new tyres.
Yeni lastikleri almanın 24 saat süreceğini söylüyorlar.
Screaming tyres, rooftops, long shots of tiny figures racing through the fear-gripped city.
Arabalar, damlarda koşuş, korkunun kavradığı şehirde kaçan insanların çekimi.
- ( Tyres screeching )... where we are! - Even worse, they know exactly...
- Daha kötüsü.
It's got three speeds, left-hand drive, white sidewall tyres, a safety belt...
Üç değişik hızı var. Sol elle sürebiliyorsun. Beyaz lastikleri, emniyet kemeri...
They stole a car in Iowa and bought two tyres with a bad cheque.
Iowa'da bir araba çalıp karşılıksız çekle iki lastik almışlar.
( Tyres screech ) Don't ever do that again.
Bir daha sakın bunu yapma.
Oh, Napoleon, we done bit six tyres today.
Napoleon, bugün tam 6 lastik patlattık.
You go for the tyres, and I'll go right for the seat of the problem.
Sen lastiklere saldır ben de doğrudan sorunun kaynağına saldıracağım.
You've punctured two tyres.
İki lastiği de patlatmışsın.
When will I...? ( Tyres squealing )
Ne zaman ben... ( Lâstik gıcırtısı )
Expected to find me there kicking my tyres in frustration, I suppose?
Öfkeden lâstiklerimi tekmelerken görmeyi mi beklediniz?
- You sure these tyres are new?
- TekerIekIer yeni mi?
Might get your tyres shot off.
TekerIekIerine ates edebiIirdik.
well, the rear tyres look new, anyway.
Arka tekerIekIer yeni görünüyor.
Il Tempo Gigante features special tyres, with steel reinforcement. And seven layers of chicken netting welded into West Indian rubber alloys.
Il Tempo Gigante, çelikle güçlendirilmiş özel yapım lastikleriyle ve Batı Hindistan yapımı lastik alaşımla birleştirilmiş yedi katlı peteğiyle dikkat çekiyor.
This speed must be a terrific strain on chassis, engine, tyres, and the drivers themselves.
Böylesi bir hız, şasiyi, motoru tekerlekleri hatta sürücüleri bile fazlasıyla zorluyor olmalı.
Better than working at the bus station changing tyres for two bucks a day.
Günde iki dolara otobüs garında lastik değiştirmekten iyidir.
Come on, give the money, or they will pierce all tyres.
Hadi, parayı vermezsek tüm lastikleri patlatacaklar.
It's got cop tyres, cop suspension, cop shocks.
Polis tekerlekleri var, polis suspansiyonu, polis amortisörleri.
I could've slashed your tyres.
Tekerlekleri yarabilirdik.
I just noticed something else. Mrs Lopez, do you realise... that your hair matches the colour of these tyres?
Bilmem siz de fark ettiniz mi Bayan Lopez... saçlarınızla tekerlekler aynı renk.
[Tyres Screeching] We got ourselves a challenger, name of Baracus.
Baracus adında bir meydan okuyucumuz var.
Tyres worn out.
- Lastikler aşınmış.
Shoot for their tyres.
Tekerlerine ateş edin.
- Go for the tyres! It's an armour-plated car!
- Lastiklere ateş edin, zırhlı araç bu!
[Tyres screeching] Anybody we know, Thermy?
Bunları tanıyor muyuz Thermy?
- I'm on my way. - [Tyres Squealing]
Gidiyorum.
We can find a couple of tyres for the thing, maybe find a radio.
İki çift lastik ve belki teyp bulabiliriz.
You had to rotate these tyres anyway.
Bu tekerleri değiştirmen lâzımdı zaten.
Yeah, if you don't go any faster, they're gonna get one of our tyres, man!
Evet biraz hızlanmazsan lastiklerimizi vuracaklar!
- We found your car, tested your tyres.
Arabanızı bulduk ve lastiklerinizi test ettik.
He was stealing tyres off a car when the owner turns up, gives him so much grief he apologises, starts putting them back on again, which is when the police show up.
İnanılmaz. İnanılmazdan öte. Bununla, insanların zihnini okuyabilirsin.
Look at the dough he could be makin', sellin'black-market tyres if he weren't in the service.
- Oh, tabi! - Gerçekten, yaparım.
( Tyres screeching )
ALARM
( Tyres Screeching ) ( Knocking ) - Open up.
Açın!
( TYRES SCREECHING ) Calvin!
Calvin!
[Tyres Screeching, Engine Racing] - What's goin'on, Hannibal?
Neler oluyor Hannibal?
[Car tyres screeching] Ciao.
Güle güle.
Tyres exploding everywhere, a cake that shoots back.
Lastikler patladı, pasta yere düştü.
[Tyres squealing] DECKER : There they are.
İşte oradalar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]