Uce traduction Turc
1,043 traduction parallèle
I'll triple it.
Üçe katlarım.
I'm tripling it.
Üçe katlıyorum.
Watch three.
Üçe dikkat.
Count to three.
Üçe kadar say.
- I'll count to three.
- Üçe kadar sayıyorum. Yalnızım, yemin ederim.
Three of them.
Üçe ayrılır.
Three against four.
Üçe karşı dört.
When I count to three, roll overto the wall.
Üçe kadar sayınca, duvara doğru yuvarlanın.
Five to three.
Üçe beş var.
Five to three?
Üçe beş mi var?
When I count three, start advancing towards each other.
Üçe kadar saydığımda birbirinize doğru yürümeye başlayın.
- To the count of three.
- Üçe kadar saymak için.
We outnumber you three to one.
Üçe karşı birsin burda.
I'll count to three.
Üçe kadar sayacağım.
- Three count.
- Üçe kadar.
I'm going to count to three than we can come into the open.
Üçe kadar sayacağım, sonra ikimiz de ayağa kalkacağız.
Now, another five years, and when I count to three and snap my fingers, you will be 5 years old.
Üçe kadar sayıp parmaklarımı şaklattığımda 5 yaşında olacaksın.
And when I count to three and snap my fingers, you will awaken feeling fine.
Üçe kadar sayıp parmaklarımı şaklatınca kendini iyi hissederek uyanacaksın.
When I count to three and press your forehead, you will awaken and stay awake.
Üçe kadar sayıp alnına elimi koyduğumda uyanacak ve uyanık kalacaksın.
And when I count to three and snap my fingers, you will awaken.
Üçe kadar sayıp parmaklarımı şaklatınca uyanacaksın.
I don't want to cut it in three.
Üçe bölünsün istemiyorum.
I will count to three then shoot bullets at your head!
Üçe kadar sayacağım, sonra mermileri kafana sıkacağım!
Count to three and try to take it
Üçe kadar sayıyorum, kapmaya çalış.
I'll count to five, and then kiss hen On the lips. Two, three
Üçe kadar sayınca onu öpeceğim.
I want you on the ground before I count three.
Üçe kadar saydığımda yere inmiş olacaksınız.
Three-way split.
Üçe böleceğiz.
- Until three.
- Üçe kadar.
Too busy to quibble over pennies!
Üçe-bese bakacak vaktim yok.
When I count to three, draw.
Üçe kadar sayınca silahını çek.
- When I count to three, draw.
- Üçe kadar sayınca silahını çek.
On the count of three.
Üçe kadar sayıyorum.
I'm gonna count to three.
Üçe kadar sayacağım.
When I count three, she will be awake.
Üçe kadar saydığımda, uyanacak.
We're outgunned three to one.
Üçe bir duruma düşeceğiz.
We have three-to-one odds but you know that.
Üçe karşı biriz ama bunu biliyorsun zaten.
- Triptychs.
- Üçe katlanan tablolar.
Three against one.
Üçe karşı bir.
Three against two is better :
Üçe karşı iki daha iyi.
Go to three.
Üçe geç.
Here. On the count of three. This way.
Üçe kadar sayınca bu tarafa yatırıyoruz.
You won't find me'til the clock strikes three
Üçe kadar ortalıklarda olmayacağım
I was sure it was only five to three, but Kudaj's watch says ten past.
Üçe beş kala olduğundan emindim, ama Kudaj'ın saati on geçiyor diyor.
I'll ruin your houses.
Üçe kadar sayacağım, silahlarınızla birlikte teslim olmazsanız karışmam.
Quarter to three
Üçe çeyrek var.
Three-to-two, against you.
Üçe iki, senin aleyhine.
I wanna be able to stand in line to see it before three.
Üçe kadar balığı yeni yerinde istiyorum.
I'm... I'm gonna count to three!
Üçe kadar sayacağım.
- Till three.
- Üçe kadar.
JUDY : When I count to three, you'll be fast asleep.
Üçe kadar saydığımda hemen uyuyacaksın.
By 9 : 00 o'clock, I was feeling drowsy and scarcely a third of the way through.
Saat dokuzdan sonra, kendimi uykulu hissettim. Üçe doğruda gözlerim kapanmaya başladı.
- We'll split it three ways?
- Üçe böler miyiz? - Evet!