Uggs traduction Turc

These Uggs, they're great, but I can't find them anywhere.

Bu Ugg botlar harika ama hiçbir yerde bulamıyorum.

He needs a pair of Uggs for his lady friend ASAP.

Bir hanım arkadaşı için en kısa zamanda bir çift Ugg gerekiyor.

Give me back those Uggs.

Sen de geri ver şu Ugg'ları.

My grandma wears Uggs. Think about it.

- Büyük annem Ugg tibi bot giyiyor.

Too bad you burned your Uggs.

Ugg çizmelerini yaktığın kötü oldu.

I just don't think the world needs more proclamations about how mukluks are the new Uggs

Dünyanın, bu seneki ayakkabı modasında süedin yerini, koyun derisinin alacağı hakkında yazı yazan bir dergiye daha ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.

She's hitler in uggs, and she's smelly, and I need you to protect me from her, ok?

O dişi bir Hitler, ve kötü kokuyor. Beni ondan koruyun yeter. Tek istediğim bu.

Well, look who's grown out of her UGGs and into her Manolos.

Bakın kim kozasından çıkıp kelebek olmuş.

Oh, and I even roughed out a little section exclusively for your UGGs.

Ve şu küçük bölmeyi özellikle UGG-botların için taslağını hazırladım.

I don't know how one person with only two feet could have so many UGGs, but regardless, it's an UGG-specific zone.

İki ayaklı birisinin bu kadar ayakkabısı nasıl olur anlamıyorum, ama neyse artık, burası da UGG bölgesi olsun.

Well, my uggs and I thank you.

Ayakkabılarım ve ben, sana şükran duyuyoruz.

Okay, these are Uggs.

Tamam, bunlar Ugg.

You keep Lily happy while Jenny creams in her UGGs for Mr. Sensitive.

Lily'yi mutlu ederken Jenny UGG'larının içinde Bay Duyarlı için jöleye döner.

What's with the Uggs, Tim?

Ugglar ne için, Tim?

We wanna be there right on time to see the first person trampled to death by Uggs.

Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.

Yeah, we want to be there right on time to see the first person trampled to death by UGGs.

Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.

They're Uggs.

Bunlar Ugg.

- ( Phone buzzing ) - Eight months pregnant in a pair of uggs.

Ayağında terliklerle, 8 aylık hamile.

I own more pairs of Uggs than she does.

Ben de onda olandan daha fazla Uggs * var.

This whole holiday is fake- - people pretending to like each other, everyone thinking it's okay to wear uggs.

Bu tatil tamamen yapmacık. İnsanlar birbirini seviyormuş gibi davranır. Herkes UGG giymenin normal olduğunu düşünür.

It was so fun to see these kids who kind of showed up in, like, their Uggs and in their Hoodies figure out this world.

Çocukları ugglarının ve kapüşonlarının içinde, ortaya çıkıp bu dünyayı anlamaya çalışırken izlemek çok eğlenceliydi.

It's like the verbal equivalent of a dude wearing uggs.

Ugg giyen bir herifle aynı şey diyebiliriz.

You know, I kick off my dress shoes, put on my uggs.

Ayakkabılarımı çıkardım, UGG'larımı giydim.

My boots are now UGGs, thanks to all the cat hair in there. Ow!

Oradaki kedi kılları sağ olsun, çizmelerim UGG çizmelerine döndü.

It's the uggs ; they're bothering me.

Beni rahatsız eden onun Ugg botları.

They're called uggs.

Adına UGG diyorlar.

- Yeah, they're the knock-off uggs.

- Ugg botların çakması işte.

♪ Until you've walked a mile in my Uggs ♪

Uggs marka botlarımla yürümezseniz

I gotta get my Uggs on and get to work.

Ugg botlarımı giyip işe gitmeliyim.

They're Uggs.

Ugg deniyor.

Oh, actually, those are my Uggs.

Aslında onlar benim Ugg'larım.

Man, my Uggs.

Aman be, Ugg'larım.

Strap on those Uggs and try out for cheerleader.

Ugg'larını kuşan ve amigo kıza asılmaya çalış.

Did you see the uggs? Okay.

- UGG terlikleri görmedin mi?

Hey, I have those Uggs, too.

Şu Ugg'lardan bende de var.

So I was thinking, how about I go grab my Uggs and cassette deck and crash with you for a while?

Düşünüyordum da, Ugg'larımı ve ve kasetçalarımı alsam ve sizinle bir süre kalsam?