Uhura traduction Turc
240 traduction parallèle
Hey, is that Uhura playing?
Uhura mı çalıyor?
All channels cleared, Uhura?
- Bütün kanallar açık mı?
- Captain to bridge. - This is Uhura, captain.
Kaptan'dan köprüye.
Lieutenant Uhura inform Command Base.
Teğmen Uhura, Kumanda üssüne haber ver.
Lieutenant Uhura, take over navigation.
- Teğmen Uhura, git ve dümeni devral.
Ship-to-ship, Uhura.
Uhura, gemiden gemiye.
- Open a channel, Uhura.
- Bir kanal ayarla.
- Lieutenant Uhura.
- Teğmen Uhura?
Miss Uhura, your last sub-space log... contained an error in the frequencies column.
Uhura, son alt uzay kayıtlarının frekans kolonunda hata vardı.
Vulcan has no moon, Miss Uhura.
- Vulkan'da ay yoktur, Bayan Uhura.
[Ship's Whistle ] [ Kirk] Lieutenant Uhura to the bridge.
Teğmen Uhura, köprüye.
Lieutenant Uhura, report to the bridge.
Teğmen Uhura, köprüye rapor verin.
Lieutenant Uhura.
Teğmen Uhura.
[Uhura] He's not in supply.
- Erzak ya da bakım odasında değil.
Uhura, monitor communications. - Tell McCoy I'll be there when I can.
- McCoy'a sonra geleceğimi söyle.
Lieutenant Uhura, take over this station. - Yes, sir.
Teğmen Uhura, devralın.
- Lieutenant Brent, relieve Miss Uhura.
- Teğmen, Bayan Uhura'nın yerine geçin. - Evet, efendim.
- Security, Lieutenant Uhura.
- Güvenlik, Teğmen Uhura.
Lieutenant Uhura, you've interrupted my song.
Teğmen Uhura, şarkımı böldün.
Lieutenant Uhura, acknowledge that message. Aye aye, sir.
Mesajı onaylayın.
Communication to Mr. Spock. Lieutenant Uhura here.
Mr. Spock, ben Teğmen Uhura.
Lieutenant Uhura here.
- Ben Teğmen Uhura.
Lieutenant Uhura, anything further on those scanning beams?
- Tarama ışınlarından bir şey var mı?
All decks... Lieutenant Uhura, have sensors learned anything about the nature of the force which holds us here?
Bizi burada tutmakta olan gücün niteliği hakkında bir şeyler öğrendik mi?
- Enterprise, Lieutenant Uhura here. What are the ship's sensors reading now, lieutenant?
Algılayıcılar şimdi ne gösteriyor, Teğmen?
Lieutenant Uhura, continue your efforts to break through that static interference. Aye, aye, sir.
Bu statik paraziti sona erdirmek için denemeye devam et.
Lieutenant Uhura, have Mr. Spock report to the Bridge.
Uhura, Mr. Spock'un köprüye rapor vermesini sağlayın.
- Uhura, why did you tell her?
- Neden ona söyledin?
Uhura beautiful!
Uhura... - Güzel!
Uhura, you're the only one who can do it.
Sen bunu yapabilecek tek kişisin.
Still no interest, Uhura? Hmm?
Hala ilgilenmiyor musun, Uhura?
Lieutenant Uhura, contact the Halkan council. I wish to talk to them again.
Teğmen Uhura, Halkan Konseyi ile yeniden konuşmak istiyorum.
Lieutenant Uhura, have Dr McCoy and Mr Scott meet me there.
Teğmen Uhura, Dr McCoy ve Mr Scott'u alarak benimle orada buluşun.
I'll tell Uhura to distract Sulu's attention.
Uhura'ya Sulu'nun dikkatini dağıtmasını söyleyeceğim.
Uhura?
Uhura?
You, too, Uhura.
Sen de Uhura.
Lieutenant Uhura, contact Starfleet and the USS Yorktown.
- Yıldız filosu ve Yorktown'la temas kur.
- Bridge, this is Kirk. - Uhura here.
Köprü, Kirk konuşuyor.
Lieutenant Uhura, try to contact that ship. Aye, aye, sir.
Teğmen Uhura, gemiyle bağlantı kurmaya çalış.
Lieutenant Uhura has had no further response to our signals.
Teğmen Uhura sinyallerimize cevap vermiyor.
Commendations recommended for Lieutenant Uhura,
Teğmen Uhura tavsiye edildi,
Lieutenant Uhura, notify Security to have an armed detachment ready to beam down with us.
Teğmen Uhura, bizimle gelmeye hazır silahlı bir birliği göndermeleri için Güvenliğe haber ver.
- Lieutenant Uhura communicated that.
- Teğmen Uhura bunu iletmişti.
- It's all right. That thing did something to Lieutenant Uhura. She's being taken care of, it's all right.
O şey Teğmen Uhura'ya bir şey yaptı!
- That's it, Uhura.
- Hepsi bu, Uhura.
Not Swahili, Uhura.
Savahilice değil, Uhura, İngilizce.
That's right, Uhura.
Bu doğru, Uhura.
- You saw what it did to Uhura.
- Uhura'ya ne yaptığını gördün.
Thought you might like to know, Uhura is back to college level.
Teğmen Uhura kolej seviyesine geldi.
Lieutenant Uhura, let me know if we contact any Romulan.
Teğmen, Romulanlarla temasa geçersek haberim olsun.
What did they offer you, Uhura?
- Sana ne teklif ettiler, Uhura?