Uncatchable traduction Turc
18 traduction parallèle
He's gonna be uncatchable soon.
Yakında dokunulmaz olacak.
The king's constables swear he's uncatchable.
İşte. Kralın muhafızları, onun yakalanamaz olduğuna yemin ediyor.
You know, since you're... uncatchable.
Biliyorsun ya şu yakalanamaz meselesi.
Uncatchable, bro.
Yakalanamaz, dostum.
... was now lost in the gut of an uncatchable fish.
... yakalanamayan bir balığın midesindeydi.
Sometimes the only way to catch an uncatchable woman is to offer her a wedding ring.
Bazen, yakalanamayacak bir kadını yakalamanın tek yolu ona nikah yüzüğü vermektir.
He caught an uncatchable fish.
Yakalanamayan bir balık yakalamış.
It's supposed to be fast, nigh uncatchable.
Çok hızlı ve yakalanamazmış.
♪ Out here chasing an uncatchable rabbit.
Orada yakalanamayan bir tavşanın peşinde.
It was uncatchable, like a curveball.
Yakalanamazdı, yamuk beyzbol topu gibi.
Driven to catch what may be uncatchable.
Yakalanamaz olanı yakalama hırsıyla yanıp tutuşan.
" Unstoppable, unbeatable and uncatchable,
" Durdurulamaz, yenilmez ve yakalanmaz olan
An uncatchable one with a brilliant reputation.
Dokunulmazlığı ve çok parlak şöhreti olan biri
She's uncatchable.
Yakalanamaz biri.
Uncatchable as in never?
Hiçbir zaman mı?
The uncatchable Dominik Janos brought down by a family of car thieves.
Yakalanamayan Dominik Janos, araba hırsızı bir aile tarafından ele geçirildi.
But no, it seems penguins are uncatchable in water.
Ama hayır. Görünüşe göre penguenleri suda yakalamak imkânsız.
Hungry. Devouring. An uncatchable thief.
Hırslı, aç yiyip bitiren, yakalanması zor bir hırsız gibi.