English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ U ] / Undress

Undress traduction Turc

780 traduction parallèle
Help me undress.
Soyunmama yardım et.
I've got to undress her.
Onu soymam gerekiyor.
Undress!
Soyunun!
Here it is, undress!
İşte burada, soyunun!
- First undress, now get dressed!
- Soyunanlar, şimdi giyinsin.
Undress then get dressed!
Soyunanlar giyinsin.
Aren't you going to undress?
Üstünü çıkarmayacak mısın?
" His eyes would undress every girl in the house
" Gördüğü her kızı gözleriyle soyar
Address her... undress her...
Sicambre... Cambronne...
Help the little ones undress.
Elbiselerini çıkarması için kardeşine yardım et.
Those Cronin men, they're always attracted by girls who undress in public.
Cronin ailesinin erkekleri de sahneye çıplak çıkan kızlara bayılıyorlar.
- Undress.
- Üzerinizi çıkarın.
I'll undress in the bathroom.
Üzerimi banyoda değiştiririm.
Go ahead, undress, the others can wait until tomorrow.
Soyunun. Diğerlerine yarın bakacağım.
Undress him.
Soyun şunu.
You think you're baggily because you can get into bed without having to undress.
Giysilerinin sana bol geldiğini mi düşünüyorsun Çünkü elbiselerini çıkarmadan yatabilirsin.
I used to dress her, undress her, put her shoes on...
Onu giydiriyordum, çıkartıyordum, ayakkabılarını giydiriyordum.
Standing guard now while I undress?
Şimdi de soyunukken bekçiliğimi mi yapıyorsun?
Mum is going to undress you
Annen elbiseleri çıkarsın.
- You go in and undress.
- İçeri gir ve üzerindekileri çıkar.
Close the curtains before you undress any further.
Daha fazla soyunmadan perdeyi kapat!
No, this is all I'm gonna undress right now.
Şu anda, bu kadar soyunacağım.
But turn around, I need to undress.
Ama arkanı dön. Elbisemi çıkarmam lazım.
You would dress me, undress me, cut up my food, wait on me like a little child.
Beni giydirip soyacak yemeğimi yedireceksin ha
You can undress in there.
Orada soyunabilirsin.
I'm going to undress.
Üstümü çıkaracağım.
Not only did Roman women undress but they also swam before their slaves ".
Sadece Roman kadınları soyunmaz ama onlar kölelerinden önce yüzdü. "
- How is it seeing women undress?
- Kadınları soyunurken görmek nasıl bir duygu?
When I pass, these losers undress me with their eyes!
Bu herifler yanlarından geçtiğimde beni gözleriyle soyuyorlar.
To commit suicide in the Seine, one doesn't need to undress.
Seine nehrinde intihar etmek için soyunmak gerekmez.
- Undress!
- Peki.
If you want to undress me, you have.
Beni soymak içinse, evet.
I'll undress later.
Kıyafetlerimi sonra çıkaracağım.
- Where would we undress?
- Nerede soyunacaktık?
Go on, undress!
Haydi, soyun!
Undress, you idol!
Soyunsana, seni sapkın herif!
- Why don't you undress?
- Dökümcü yok.
Only the Sun can undress her.
Sadece Güneş, onu soyabilirdi.
But if they undress me, I'll be arrested.
Ama soyunmamı isterlerse tutuklanırım.
Undress you?
Soyunmak mı?
Undress and bathe him, Miss Ferguson.
Üstünü çıkarıp banyo yaptırın Bn. Ferguson.
- I'll undress and bathe myself.
- Kendim soyunup yıkanırım.
I've had the corpsmen undress him three times.
Onu üç defa soydurdum.
I'll undress you and put you to bed...
Seni soyup yatıracağım...
I could undress in the lobby of the Fairmont Hotel and he'd never turn a hair.
Ben Fairmont Hotel'in lobisinde soyunsam bile umursamaz.
- Your gal's gonna undress for us.
- Kadının bizim için soyunacak.
Now, undress.
Soyun!
Now I'm gonna undress you, Coaley.
Şimdi ben seni soyacağım, Coaley.
You're very keen to undress my husband.
- Kocamı soymaya çok meraklısın bakıyorum.
Undress.
Kıyafetlerinizi çıkartın.
- Undress you!
- Ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]