Unified traduction Turc
397 traduction parallèle
Only a State strong and unified within its frontiers can defend itself beyond them.
Sadece sınırları içerisinde güçlü ve birleşik bir devlet, sınırlarının ötesinde de kendisini koruyabilir.
And they were all interrelated, maintaining a unified reign of poverty.
Ve hepsi de birleşmiş bir yoksunluk egemenliğini... sürdürme konusunda birbiriyle ilişkiliydi.
About the delight and the ultimate pleasure of our unified society.
Tekdüze bir toplumun verdiği sevinç ve memnuniyeti.
The quest for a unified activity... leads to the formation of new specializations.
Birleşmiş bir etkinlik araştırması... yeni özelleşmelerin oluşumuna yol gösterir.
Three flags unified the movement :
Bu hareketi üç bayrak birleştirdi :
A unified people is what we need!
Bize gereken birleşmiş bir halk!
While the Proletariats of the world unified to fight on the same front, Our Proletariat got nylon stockings and toothpaste. And a face that shows no hunger.
Dünya Proletaryası birleşip aynı cephede savaşırken işçi sınıfımızın naylon çorapları ve diş macunu ve hiç açlık belirtisi göstermeyen yüzleri vardı.
We are unified and on one accord.
Ηepimiz birleştik νe ittifak halindeyiz.
( Ambrose ) lf you have a unified Germany that belongs to the Russians, you have Russian domination of the whole of the Continent.
Ruslara bağlı birleşik bir Almanya demek tüm kıtada Rus üstünlüğü anlamına gelir.
If you have a unified Germany that is in the hands of the Anglo-Americans, then you have a Western domination of the Continent that would cheat Russia out of her just claims to the security that was Stalin's number-one concern all through the war and afterwards.
Anglo-Amerikan elindeki bir birleşik Almanya ise kıtanın Batı hükmünde olması demektir ki bu durum Stalin'in savaş boyunca ve sonrasında bir numaralı kaygısı olan güvenliği hileyle Rusya'nın elinden almak demektir.
Irreconcilable claims elbow their way on the stage of the unified... spectacle of the economics of abundance, to the point that different star-commodities... simultaneously support their contradictory projects... for managing society, where the spectacle of automobiles... aims at perfect traffic circulation which destroys old cities,
Uzlastirilamaz iddialar, refah içindeki bir ekonominin birlesmis gösterisinin sahnesinde yer alabilmek için her çareye basvurur ve farkli yildiz metakari eszamanli olarak çatisan sosyal politikalari tesvik eder. Örnegin, otomobil gösterisi eski sehir bölgelerinin yikimini gerektiren mükemmel bir trafik akisi için çabalarken sehir gösterisi, bu bölgeleri turistik mekanlar olarak korumak ister.
Capitalist production has unified space, which is no longer limited by external societies.
Kapitalist üretimin toplumlar arasindaki sinirlari yikan birlesmis bir alani vardir.
With the development of capitalism, irreversible time is unified globally.
Kapitalizmin gelismesiyle, geri çevrilemez zaman küresel olarak birlestirilmistir.
Unified irreversible time is the time of the world market, and as a corollary of the world spectacle.
Bu birlestirilmis geri çevrilemez zaman küresel pazara ve bu nedenle de küresel gösteriye aittir.
The ideological alienation of theory... can longer recognize then the practical verification of... unified historical thought which it betrayed, when such a verification arose... in the spontaneous struggles of workers ;
Bu ideolojiye yabanci teori, bu tür gerçeklemeler kendiliginden dogan isçi sinifi mücadelelerinde ortaya çikarken, ihanet ettigi birlesik bir tarih düsüncesinin uygulamadaki gerçeklemelerini artik kabul edemezdi ;
We are a unified nation.
Biz birleşik bir ulusuz.
The caddis-fly, not needing the speed of a dragonfly to catch prey, overlapped its two pairs of wings, producing a unified surface area.
Avını yakalamak için yusufçuğun hızına ihtiyaç duymayan bu tüylü kanatlı iki çift kanadını üst üste getirerek birleşik bir yüzey oluşturmuştur.
One nation unified under the banner of National Socialism.
Bir ulus Nasyonal Sosyalizm'in sancağı altında birleşmiştir!
30,000 party members all armed with a unified theory and program leading 365,000 steelworkers?
Arkalarında 365 bin çelik işçisi olan teori ve program konusunda donanımlı 30 bin parti üyesi.
All will be unified!
Herkes tek vücut olacak.
In September, 1937, the need for unified resistance to the Japanese by the Communists and the Kuomintang forced Chiang Kai-shek's Kuomintang goverment to recognize the communist Shaanxi-Gansun-Ningxia border region
Eylül 1937, Japonlar'a karşı direnebilmek için birleşmeye ihtiyaç duyulan günler Komünist ve Kuomintanglar tarafından Chiang Kai-shek's Kuomintang Hükumeti'ne Komünist Shaanxi-Gansun-Ningxia sınır bölgesini tanıması için baskı yapılıyordu
She's a stringer for the Unified Broadcasting System.
Birleşik Yayın Sistemi'nde muhabir yardımcısı.
- [Man] Einstein's unified field theory.
- Einstein'ın tekil alan teorisi.
Which would be more unusual? Before the city-states were unified or after?
Şehir devletler birleşmeden önce mi, sonra mı?
They're a unified pair.
Onlar birleşik bir çift.
Which, Your Honour, is the nightmare of your unified Germany.
İşte bu sayın Yargıç. Birleşik Almanya kabusudur.
Einsteins Unified Field Theory.
Birleşik alan teorisi olmuştur.
" Damn a unified Germany.
" Boş verin Birleşik Almanya'yı.
Can I get a unified "Whoa, Bundy"?
Hep birlikte bir "Hey, Bundy" alabilir miyim?
Every member of the Federation entered as a unified world.
Her federasyon üyesi bir dünya gibi birleşmiştir.
The whole culture's one unified field... of bought, sold, market-researched everything.
Bütün kültürümüz... [Peggy Orenstein - Gazeteci]... alınan, satılan şeylerin, pazar araştırmalarının birleşmiş haline dönüştü.
My music unified us, Maestro... closer than lovers.
Müziğim Maestro, bizi aşıklardan fazla birbirimizle birleştirdi.
Citroën would just like to point out that the new Xantia is equipped with a remarkable, unified passenger safety structure.
Citrogen, yeni Xantea'nın olağanüstü yolcu güvenlik yapısına dikkatiniz çekmek ister.
We Americans will contribute unified acceptance of sacrifice and of effort.
Biz Amerikalılar fedakarlık ve çabanın benimsenmesine katkıda bulunacağız.
This piece here is a proof of a unified field theory.
Buradaki bu parça birleşik alan teorisinin bir kanıtı.
It's Cindy Carruthers from the Unified Protection Agency.
Kimse yok mu? Ben Cindy Carruthers. Birleşik Koruma Ajansı'ndan.
It says here that humans didn't even have currency until 5,000 years ago let alone banking, speculative investments or a unified global economy.
Burada yazdığına göre, insanların 5000 yıl öncesine kadar bırak bankacılığı spekülatif yatırımcılık veya birleşik küresel ekonomiyi paraları bile yokmuş.
When Big Ern saw us in the paper, he got involved with the Unified Fund.
Big Ern bizi gazetede görünce, Birleşik Fon'a katıldı.
Through the Unified Fund, I found out... that if you give a little, you can get back... a whole lot more.
Birleşmiş Fon sayesinde, gördüm ki... eğer biraz verirsen, çok daha fazlasını... almak mümkündür.
Now that we are unified, we can confront the enemy together
Güçlerimizi birleştirip düşman birlikte karşı koyabiliriz.
The Japanese army is facing a growing challenge not from China's unified front but from the powerful Chinese Communist Army.
Japon ordusunun karşı karşıya olduğu mesele... Çin'in birleşik cephesi değil... güçlü Çin Komünist Ordusu.
It can be expanded, followed-thru, unified.
Biraz daha genişletilmesi, sonra birleştirilmesi gerek.
Younger members learn from the older more experienced ones... so that the whole group operates as a unified and highly skilled team.
Genç üyeler, daha tecrübeli yaşlı olanlardan öğrenirler bu sayede tüm grup birleşik ve epey becerikli bir takım olarak çalışır.
The security and strength of a unified will- - and you've lost that.
Birleşik bir güvenlik ve dayanıklılık- - ve sen onu kaybettin.
So while the consciousness of the planet is unified, focused on the NASA mission taking place right now in the vast ocean of space, we're now in the final hours of the mission, as the Freedom and Independence prepare to slingshot around the moon.
Doğrulanan bilgilere göre dünya, ikinci kez uzaydan gelen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Ve şimdi gözler, Freedom ile Independence'ın, ay etrafında yapacakları dönüşe çevrildi.
- Brasilia Unified.
- Brasilia Unified.
Brasilia Unified is... 146 flat, down from a high of 180.
Brasilia Unified'ınki... 1 46 da sabit. 1 80'den düştü.
Abd-El Krim, their leader, very cunning, very clever has unified the Berber tribes into one fighting force the like of which you have never seeen!
Abd-El Kerim, liderleri. Çok zeki, çok sinsidir! Berberi kabilelerini, sizin şimdiye kadar hiç görmediğiniz şekilde tek bir savaş gücü olarak birleştirmeyi başaran bir komutandır.
Now the country will be unified with ease.
Böylece ülke kolaylıkla birleştirilmiş oldu.
"Only through conformity among the masses... can the unified state offer the benefits of power order and security."
Sadece kitlelerin birliğinden doğan devletin gücü güven, düzen ve huzuru sağlayabilir.
It wasn't until the world was unified...
Bütün dünya birleşmeden önce...