Unintentionally traduction Turc
120 traduction parallèle
I have made amends for the great tragedy... that my father and brother unintentionally brought to this community.
Babamın ve kardeşimin istemeden de olsa... sebep olduğu büyük trajediyi telafi ettim.
These things happen unintentionally.
Böyle şeyler istemeyerek de olsa oluyor.
And so became unintentionally cruel.
Böylece istemeden acımasız...
- It's been unintentionally.
- İstemeden oldu. - İstemeden olmuş.
N was unintentionally. But this time I'm serious.
Ama bu kez, ben yani Gravis Mushnik ciddiyim!
I said unintentionally.
- Öyle demek istemedim.
Always unintentionally.
- Hep öyle dersin zaten. Haydi dilime bakar mısın?
- It's been unintentionally. ? Why?
- İstemeden oldu.
That's not a sin? Perhaps those who caused the accident, though unintentionally, will agree to pay you, if only to compensate for his earnings.
Belki de kazaya sebep olan, gerçi istemeden olmuş ama onun kazanç bedelini vermek kaydıyla ödeme yapmayı kabul edecektir.
One notices certain things, even unintentionally.
İnsan istemeden de olsa bazı şeyleri fark eder.
On his way he unintentionally saved you
Tesadüfen yoluna çıktın ve seni kurtardı
And especially'cause I might unintentionally kill him.
Ayrıca onu istemeyerek öldürebileceğim için.
Sorry, unintentionally!
Pardon, istemeyerek oldu!
But I'm glad she unintentionally drew my attention to my genitals.
Fakat istemeyerek de yapmış olsa dikkatimi cinsel bölgelerime çektiği için ona müteşekkirdim.
Sarek may unintentionally be projecting emotions onto others.
Sarek farkında olmadan duygularını diğerlerine yansıtıyor olabilir.
That's you making a contribution to IRA funds... unintentionally, of course.
Burada, siz IRA fonuna bağış yaparken, istemeyerek tabi ki.
You know, you get to do the one thing you would've done before you died... except you didn't get to do it on account of some guy... unintentionally cut your lives a little... short.
Biliyorsunuz, ölmeden önce yapacağınız bir şeyi yaptınız... bir adam istemeden sizin hayatınızı biraz kısa... kestiğinden dolayı yapmadığınız bir şeyi.
You are concerned about unintentionally hurting her feelings.
Onun duygularını incitmekten kaygı duyuyorsun.
OK, when I made this thing... I kind of made this promise to myself... that I wasn't going to think about... where it was gonna end up because I didn't want to... unintentionally commercialize it.
Bunu yaparken kendime söz vermiştim nerede yayınlanacağını düşünmeyecektim çünkü bilinçsizce ticarileştirmek istemiyordum.
I mean, I think you should definitely... not unintentionally do anything... that you're not comfortable with. I mean, not that I would intentionally...
Seni rahatsız edecek bir şeyi bilinçsizce yapmamalısın.
- Get up. - Harry Wormwood had unintentionally given his daughter the first practical advice she could use.
Harry Wormwood istemeden de olsa ilk kez kızına faydalı bir nasihat vermişti.
Already quite unintentionally.
Zaten düşünemiyorum.
0'Shea is concerned about many of the animals that are being brought up from the deep, most of them unintentionally,
O'Shea, çoğu kazara dipten çıkarılmış pek çok hayvan için oldukça endişeli.
Honey, did you... somehow, unintentionally, lead him on in any way?
Hayatım, ona cesaret vermiş olabilir misin? Belki bir şey yapmışsındır.
They could take an eye out or cause a deep gash completely unintentionally.
İstemeden gözünü çıkarabilir, derin bir yaraya neden olabilirim.
Unintentionally.
- Kasıtlı yapmadım.
When you start a forest fire unintentionally, it's still your fault.
- Bunu da kasıtlı yapmadım. Kasten olmasa da bir orman yangını çıkarmışsan, suçlusundur.
- Unintentionally, of course.
- İstemeden, tabii ki.
Spike has been unintentionally disapparating more frequently.
Spike istem dışı bir şekilde çok daha sık kayboluyor.
It was something I did unintentionally, you see? !
İstemeyerek oldu!
I would like to extend... to you a formal acknowledgment that I... may have, um, unintentionally...
Sana bildirmek isterim ki... Yani bilgilerine arzederim Ki ben... Kasıtlı olmayarak şey...
Unintentionally, but... you still seem to want to hang out.
istemeyerek oldu, ama... sen birşeyler olmasını istiyor gibiydin.
Theirs tend to go off unintentionally (!
Onların silahları istemeden ateş alabiliyor.
As soon as he's sure he wouldn't be unintentionally misleading'you, he'll want me to confide'em in detail.
izi bilmeden yanlış yönlendirmeyeceğine emin olduğu anda, size bunlan detaylarıyla anlatacağım.
So that leaves forgetting it unintentionally.
Yani, geriye yalnızca unutmak kalıyor.
You've gone to great lengths not to hurt anyone unintentionally...
Kimseye bilmeden zarar vermemek için her yolu deniyorsun...
it seems my manifesto unintentionally helped lundy narrow his focus.
Görünüşe göre basın bildirim İstemeden Lundy'nin odaklanmasına yardımcı oldu.
Unintentionally man-inspired boner - - broner.Duly noted.
İstemeden meydana gelen ereksiyon hâli. Priapizm. Aklımın bir köşesine not ederim.
So as a firebender, I need to be more careful and control my bending, so I don't hurt people unintentionally.
Ateş bükücüler de öyle. Daha dikkatli olup kendimi kontrol etmeliyim. Bu sayede, istemeden de olsa insanları incitmem.
We think the beam could unintentionally trigger all fissionable material within a radius of 60 miles.
Biz ışının istemeden de olsa, 60 mil çaplı bir alandaki tüm bölünebilir maddeyi tetikleyebileceğini düşünüyoruz.
God forbid we unintentionally nuke the Belt.
Eğer biz bu partikülleri nükleer silahlarla bombalarsak...
last night i tried to dance at the club, and i unintentionally raised $ 2,000 for my "problem."
Geçen gece kulüpte dans etmeyi denedim ve istemsizce problemlerime 2000 $ daha kattım.
Intentionally or unintentionally, animals are killed.
Bilerek veya bilmeyerek hayvanlar öldürülür.
Unintentionally.
Kasıtlı değildi.
Ok. Well, it's rare, but an Unsub who feels This much guilt Sometimes commits the crime Unintentionally.
Bu enderdir ama bu kadar vicdan azabı çeken bir bilinmeyen şahıs bazen suçu kazara işlemiştir.
it was humiliating, and unintentionally but inarguably racist.
Küçük düşürücüydü ve istemeden de olsa kesinlikle ırkçıydı.
It has been unintentionally. ?
Söyleyeceğin bir şey yok mu Seymour?
It was unintentionally.
İsteyerek olmadı.
04, 00 : 30 : 19 : 04, if unintentionally 04, 00 : 30 : 20 : 16, by Dragnet,
Los Angeles Sırları'nda parodisi yapılan...
- Have you hurt him, however unintentionally?
- Ona zarar verdiniz mi istemeyerek de olsa?
You ever known Mac to do anything unintentionally?
- Sence onu oraya kasten mi koydu? - Mac'in kasten yapmadığı bir şey gördün mü hiç?