Unmanned traduction Turc
253 traduction parallèle
The station is unmanned, you say?
İstasyon insansız mı diyorsunuz?
The unmanned supply vehicle has already separated and is on trajectory for the station's orbit.
İnsansız tedarik aracı çoktan ayrıldı ve istasyonun yörüngesine doğru gidiyor.
The unmanned supply shi p has just docked with the station.
İnsansız tedarik gemisi istasyona yerleşti.
To collect this data, unmanned observation posts are being sent up in multiple-stage rockets, hundreds of miles above the Earth's surface.
Bu veriyi toplamak için, Dünya yüzeyinden yüzlerce kilometre yukarıya gözlem amaçlı, insansız, çok aşamalı füzeler gönderiliyor.
Maybe it's an unmanned station.
Belki de insansız bir araçtır.
And I'm not counting unmanned crafts.
İnsansız araçları saymıyorum bile.
Second shift unmanned.
İkinci vardiya insansız olacak.
First shift unmanned.
Birinci vardiya insansız olacak.
These were the unmanned spacecraft of the Soviet Venera series.
Bunlar, Sovyet Venera serisinden insansız uzay mekikleriydi.
Captain, it is an unmanned probe which seems to be carrying a warhead.
- Hayır. Savaş başlığı taşıyan insansız güdümlü bir füze.
Our space fleet is on its way toward Zeon with both manned and unmanned weapons.
Uzay filomuz Zeon'a doğru yola koyuldu, askerli ve askersiz silahlarla.
Unmanned probes can give us the information we need to destroy this thing, if it can be destroyed.
İnsansız sondalar ihtiyacımız olan bilgiyi bize verebilir.
We have sent unmanned probes into it.
O şeye insansız sondalar yolladık.
The unmanned probe we sent into it must have stung it when it entered.
İçine yolladığımız sonda onu yaralamıştır.
Gentlemen, an unmanned satellite is naturally limited in the transmission of information.
Beyler, insansız bir uydu doğal olarak limitli bir bilgi gönderme kapasitesine sahip.
Quite unmanned in folly.
Şaşkınlığın erkekliğini götürdü galiba.
'taken from the unmanned Spacefarer 9. just in.'
İnsansız Uzay Yolcusu 9 uydusu tarafından az önce yollandı.
Our Ship is unmanned and unarmed.
Gemimiz insansız ve silahsızdır.
That Voyager is unmanned so how does it switch from rocket power to Queller Drive and back again?
Voyager insansız olduğuna göre... roket gücünden Queller motoruna ve sonra tekrar roketlere nasıl dönüyor.
A radio-controlled unmanned target plane is being sent out over the ocean.
Uzaktan kumandalı insansız bir hedef uçak okyanus üzerine yollanıyor.
There would now be great fleets of interstellar transports being constructed in Earth orbit small, unmanned survey ships liners for immigrants, perhaps great trading ships to ply the spaces between the stars.
Dünya yörüngesinde inşa edilen yıldızlararası taşımacılık yapan büyük gemilerimiz olur, küçük insansız gözlem araçları yolcu gemileri ve belki de büyük ticaret filoları uzayı arşınlıyor olurdu.
SAGAN : The modern ships that sail to the planets are unmanned.
Modern uzayaraçları artık insansız seyahat ediyor.
And please keep this in mind an unmanned vehicle, a drone, does not bleed, die get addicted to drugs, shoot its officers or refuse to fight.
Ve lütfen şunu unutmayın insansız bir araç, yaralanmaz, ölmez bağımlı olmaz, komutanını vurmaz ve savaşmayı reddetmez.
If you want to send a pod down, send an unmanned one.
İlle bir modül yollayacaksanız, içinde insan olmasın.
- We got four unmanned units!
- Kontrolden çıkmış dörtlü bir ünite var
- Listen, Eddie... it's designed for the efficient dispatching of trains when manned... not to stop them when they're unmanned.
- Dinle, Eddie... Bu sistem trafiği kontrol etmek için yapıldı trenleri durdurmak için değil
There's an unmanned runaway heading west on track one.
Birinci hatta doğu yönünde denetimsiz bir tren sana doğru geliyor
- Listen, did I hear you right... that that runaway is supposed to be unmanned?
- Sizin yanlış duymadıysam tren sahipsiz olacaktı öyle değil mi?
We get out of a maximum-security prison and wind up on an unmanned train... with this bitch and bad news.
Maksimum güvenliği olan bi hapishaneden kaçıyoruz ve bu lanet trene biniyoruz. Üstelik bu kaltak ve onun yalanlarıda var tabi.
Our mission is to recover a T-9 energy converter which the Ferengi stole from an unmanned post on Gamma Tauri IV.
Görevimiz, Ferengilerin Gamma Tauri 4'teki insansız karakoldan... çaldıkları bir T9 enerji dönüştürücüsünü geri almak.
If you say you value unmanned satellites more than the troops'lives,..
Ateş açmanızı emrediyorum! değil mi?
Commander, I have been reviewing the unmanned-probe scans.
Komutan, insansız sonda taramalarını gözden geçiriyordum, son 150 yılın içinde bir zamanda,
The last unmanned probe showed a thriving ecosystem.
En son insansız sonda, gelişen bir ekosistem göstermişti.
Todd... the world's first unmanned flying desk set.
Todd bu, dünyanın ilk insansız uçan masa takımı.
The vessel reads as an unmanned sublight freighter. Origin?
İnsansız bir nakliye gemisi gibi duruyor.
However, the unmanned space probe sent by Starfleet to observe the process has discovered much more.
Ama Yıldızfilosu tarafından... bu olayı izlemesi için yollanan insansız uzay sondası daha fazlasını keşfetti.
Monitoring station unmanned.
Görüntüleme bölümü insansız.
Site unmanned.
Issız bölge.
All stealth bombers are upgraded with Cyberdyne computers, becoming fully unmanned.
Tüm Stealth bombardıman uçakları Cyberdyne bilgisayarları... sayesinde insansız uçmaya başladılar.
The unmanned structure stopped relaying its data two months ago.
İnsansız makine iki ay önce veri yollamayı kesmişti.
We can't leave the booth unmanned, or Howie will lose his job.
Kulübeyi boş bırakamayız. Yoksa Howie işini kaybeder.
Sensors show several objects, 29 metres in length and unmanned.
Algılayıcılar birkaç nesne gösteriyor, 29 metre boyunda ve insansız.
We tried to tell ya these are unmanned oil rigs.
Size bu petrol kulelerinin ıssız yerler olduğunu söylemeye çalıştık.
A top-secret unmanned fighter has just been completed on Earth.
Dünyada gizli yapılan testlerde, insansız bir uçak geliştirdiler...
Unmanned Kryptonian probes... have explored every corner of the known galaxy and beyond.
Bilinen tüm galaksi ve ötesinin her köşesini... insansız kriptonlu uzay roketlerimiz inceledi.
The Dominion maintains an unmanned subspace relay on the seventh planet.
Dominyon, 7. gezegende insansız alt uzay yayını yapıyor.
According to our sensor sweeps it looks like Ornithar was telling the truth when he said the relay station was unmanned.
Sensör taramalarına göre, Ornithar, aktarma istasyonu insansız derken,... doğruyu söylüyormuş gibi görünüyor.
It appears to be an unmanned probe. Approximately one-half meter in diameter.
İnsansız bir sondaya benziyor, yaklaşık yarım metre çapında.
It must have been an unmanned vessel.
İnsansız bir araç olmalı.
And here I am, unmanned and feeble in slippers!
- Bu tatlı aşk, bu gün ve yarın... ve buradayım, kimsesiz ve rahat bir uyku!
Unmanned fighter?
İnsansız uçak mı?