Uno traduction Turc
517 traduction parallèle
Signal : Uno, duo, tre, vendi, this-a time we go left endl.
Önüm, arkam, sağım, solum, haydi başlasın oyun!
Uno momento.
Bir dakika.
Tsuneko Yamanaka, Jukichi Uno, Shinya Ofuji
Tsuneko Yamanaka, Jukichi Uno, Shinya Ofuji
Uno, you don't know him, do you?
Sanırım bilmiyorsun.
Ino!
Ino! Uno!
Uno! What are you doing?
Ne yapıyorsunuz?
Uno, look here!
Uno, bak!
Don't say that, Uno.
Böyle söyleme.
But Uno, he's our bodyguard.
Ama o bizim fedaimiz.
Uno, due, tre -
Uno, due, tre- -
- Me and the boys have talked it over. Since you're numero uno now, we've elected you president.
- Çocuklarla da konuştuk ; buralarda bir numara olduğuna göre seni başkan olarak seçmeye karar verdik.
And don't you forget, around here, I'm numero uno.
Ve sakın unutma, buralarda 1 numarayım.
You think you're numero uno?
1 numara olduğunu mu sanıyorsun?
I'm numero uno!
1 numara olan benim!
JUKICHI UNO TAIJI TONOYAMA
JUKICHI UNO TAIJI TONOYAMA
Eretis animae duo in corpore uno. Let's not forget that.
"Bir kere yapmadan, iki kere düşün." Bu sözü unutmayalım.
Uno no va salir del tapo careo apartamento.
Bu kutu gibi daireden kurtulacağım.
Numero uno, baby!
Numero uno, evet!
El numero uno has arrived!
El Numero Uno çoktandır yayında!
- Numero Uno!
- Numero Uno!
Uno Banana Daquiri and a club soda.
Uno muz dakiri ve bir maden suyu.
No Sir, "Uno dos tres." Uno, dos, tres.
Hayır, efendim, "Uno dos tres." Uno, dos, tres.
Uno momento.
Uno momento.
Numero uno.
Numero uno.
Uno, my dearest.
Uno, sevgilim.
"A woman is fine, a sheep is divine... but a llama is numero uno."
"Kadın güzel, koyun kutsaldır ama lama bir numara."
Numero uno!
Numara Bir!
He became numero uno game player... to the point where he didn't know... where the games ended and the reality began.
Bir numaralı oyuncu oldu, Ta ki oyunun nerede bitip gerçeğin nerede başladığını bilemeyene kadar.
I give you this, numero uno, King Papa.
Bunu sana veriyorum. "Bir numara Kral baba"
The Uno Mondo.
"Uno mondo"...
He's the top dog, the big man, numero uno honcho, the head cheese.
Patron o şef bir numara kodaman.
Uno dinero.
Parasızım.
I got uno "nickelette."
Tek kuruşum yok!
Uno, two!
Bir, iki!
I work for a branch of the UNO, WHO, the World Health Organisation.
Birleşmiş Milletler'in bir kolu olan DSÖ için çalışıyorum : Dünya Sağlık Örgütü.
Dial 911 - - Nine, uno, uno.
911 i ara - - Dokuz, bir, bir
Besides, I'm already numero uno on Dark Helmet's hit list.
Üstelik, ben Dark Helmet'in kara listesinde bir numarayım.
Eep-kay im-hay usy-bay!
Uno, alayo!
I didn't become numero uno at the box office by playing other people.
Başkalarını canlandırarak sinemalarda bir numaraya yükselmedim.
Quantum leap rule numero uno.
Kuantum Atılımı madde bir.
And the round is numero uno.
O da, ilk round.
Quattro cinque otto due sei uno.
Dört beş sekiz iki altı bir.
I hear you're married and teach at UNO, tell me it isn't true.
Evlendiğini ve UNO'da öğretmen olduğunu duydum, doğru olmadığını söyle bana.
- Uno.
- Uno.
- Uno nomás.
- Uno nomás.
Mm? Uno mas, por favor.
Uno mas, por favor.
Uno mï ¿ ½ s.
Bir tane daha.
Uno, it's me!
Benim!
Número uno!
Numero uno!
Uno, dos, one, two, tres, cuatro.
Çeviren :
We're numero uno.
Biz número uno'yuz.