English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ U ] / Unrealistic

Unrealistic traduction Turc

308 traduction parallèle
This sort of unrealistic act is typical of the shortsighted cunning that goes with paranoid behavior.
Bu tip bir hareket, paranoyayla beraber gelen kısa vadeli kurnazlıklardandır.
A 2,000-pound bomb is an unrealistic weapon.
2,000-pound bomba pek gerçekçi gelmiyor.
It's chi-chi and an unrealistic approach to self-impressions.
Gereksiz ve gerçekçi olmayan dergiler.
But that character Marubashi is totally unrealistic.
Ama karakter hayal ürünü, değil mi?
Unrealistic?
Ne demek şimdi bu?
The whole exercise is unrealistic.
Bu alıştırma gerçekçi değildi.
Channels the unrealistic onanistic instinct toward extroversion.
Kanallar gerçekçi onanistik içgügüyle dışa dğru dönük olacaktır.
It was merely... unrealistic.
Bu tam olarak... gerçek dışı.
I find that unrealistic.
Pek gerçekçi bulmuyorum.
I found it rather unrealistic.
Hiç gerçekçi bulmuyordum.
Dr. Lobel doesn't think it's unrealistic to hope that your father and I might reconcile.
- Hayır. Dr. Lobel, gerçek dışı olmadığına inanıyor. Umarım baban ve ben bu konuyu tekrar düşünürüz.
That's totally unrealistic.
Bu tamamen hayalci.
I'd like to have my own house, a nice place to live I consider myself a humanist lt may seem unrealistic, but what I want in life is a genuine introduction of democracy and tolerance
Kendi evime sahip olmak istiyorum ve iyi bir yerde yaşamak. Kendimi hümanist olarak tanımlıyorum. Gerçekçi bir insan olmasam da demokratik, özgür hilesiz bir yaşam istiyorum.
Your honesty always surprises me, - but there's no crazy glow in your relations with women, - because they are unrealistic, unlike mine
Dürüstlüğün beni her zaman şaşırtıyor. Ama kadınlarla olan ilişkilerinde çılgın bir ihtiras yok. Çünkü onlar gerçek dışı, benimkiler gibi.
He speaks for himself and others who cling to timid, outdated and unrealistic policies.
Hem kendisi hem de pısırık, modası geçmiş ve gerçekçi olmayan politikalara bağlı olanlar adına konuşuyor.
Yeah, it does seem kind of unrealistic.
Evet, pek gerçekçi görünmüyor.
Her point is that we're both kinda selfish and unrealistic, so we ain't too good for each other.
Ona göre, ikimiz de bir çeşit bencil ve hayalperestiz bu yüzden birbirimiz için uygun değiliz.
Because you're very unrealistic.
Çünkü gerçekleri kabullenemiyorsun.
You irresponsible, unrealistic, unreliable, philandering fuck!
Sen hayatımda gördüğün en sorumsuz, en güvenilmez ve en aptal adamsın!
I found Starfleet estimates for the MTBF units to be unrealistic.
Yıldızfilosu'nun MTBF üniteleri için belirlediği değerler gerçekçi değil.
Our expectations were unrealistic.
Beklentileri ise tamamen hayali.
- That's totally unrealistic.
- Bu hiç gerçekçi değil.
Maybe somewhere... very incredibly deep inside me is some... insy-winsy, microcosmic... although highly unlikely possibility, that I feel some sort of... unmotivated, completely unrealistic attraction to you.
Belki bir yerlerde... inanılmaz derin bir yerde içerlerde.. çok küçük, mikro kozmik... mümkün olması muhtemel olmamasına karşın, bir çeşit.. ilgisizi tamamen gerçek dışı bir çekim hissediyorum sana.
"unrealistic expectations," "tearjerker reconciliations."
"gerçekçi olmayan beklenti," "duygusal uzlaşma"
See, this business is filled to the brim with unrealistic motherfuckers, motherfuckers who thought their ass would age like wine.
Bu meslekte bir sürü hayalci herif dolu. Bu herifler şarap gibi yıllandıklarını sanıyorlar.
It's not unrealistic to believe that she might have a counterpart, a consort.
Bir karşılığının, bir eşinin olması uzak bir ihtimal değil.
- Your demands are unrealistic.
- İsteklerin gerçeküstü.
You're wasting some of that unrealistic timetable.
Şu gerçek üstü planının zamanından biraz daha ziyan ediyorsun.
It's no good throwing it away... because your expectations were unrealistic.
Beklentilerin gerçekleşmediği için bunu kenara fırlatıp atamazsın. Gerçekçi ol.
i suppose i want the same as everyone else freedom in the broad sense not just freedom for the strong it may seem unrealistic but what i want in life is a genuine introduction of democracy and tolerance these people didn't precisely know
Sanırım herkesin istediklerini istiyorum : Genel anlamda özgürlük, sadece güçlüler için değil. Gerçekçi gelmeyebilir ama demokrasi ve toleransa gerçek bir geçiş bekliyorum.
It seems a little bit unrealistic for you to force everything on her.
Bütün yükü onun omuzlarına yüklemek gerçek dışı görünüyor.
It's a cultural wasteland filled with inappropriate metaphors and an unrealistic portrayal of life created by the liberal media elite.
Liberal medya patronlarının aldatmacalarıyla dolu olan, hayatın gerçeklerini yansıtmayan kültürel yozlaşmanın kaynağı bir cihaz. Doktor?
They think your quest for... precision is unrealistic.
Onlar araştırmalarının gerçekci olmadığını düşünüyorlar.
You are unrealistic, boy.
Hayalmi görüyorsun
is it unrealistic to think that at this point... to all of us... which happened 1 0 or 1 5 years ago...
Çok mu gerçek dışı şu anda senin hepimiz için tehlikeli olduğunu düşünmek 15 yıl önce olanlar yüzünden bana duyduğun kızgınlıkla hepsi de çarpık kalmış aklında.
Ronny, it's unrealistic. This whole writing career is unrealistic.
Ronny, bence hiç gerçekçi değil.
Ronny, it's unrealistic. This whole writing career is unrealistic.
Ronny, gerçekçi değil. bütün bu kariyer yazıları gerçekçi değil.
It's unrealistic.
- Katherine de şakaya katılacak.
- I think these travel expenses are a little bit unrealistic.
- bence bu seyahat harcamaları biraz gerçek dışı.
When movies get too unrealistic, it depresses me.
Gercekci olmayan filmler sıkıyor beni.
- Unrealistic?
- Gercekci degil mi?
They're bogus, and pat, and totally unrealistic.
Onlar sahtedir ve huzur verici ama tamamen gerçek dışı..
He said everyone was self-conscious and unrealistic. He said the play sucked big time.
Oyunun gerçekçi olmadığını söyledi.
- It's unrealistic! - Well, it's the rules!
Şimdi sadece memnuniyet var.
That was unrealistic.
Pek gerçekçi değildi, değil mi?
Maybe I've just set these goals that are really unrealistic.
Belki de sahiden gerçekçi olmayan hedefler belirledim.
- That's unrealistic.
- Hiç gerçekçi değil.
Your courage is admirable but unrealistic.
Cesaretiniz takdire şayan ama gerçekçi değil.
About that payment plan. Nicole had a day I'd call it unrealistic.
O ödeme planında Nicole gerçekçi olmayan bir gün koymuş.
- Just seems a little unrealistic, that's all.
- Biraz gerçek dışı görünüyor, hepsi bu.
The whole thing's so unrealistic.
Her şey öyle hayali ki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]