Unregistered traduction Turc
217 traduction parallèle
We have taken aboard from unregistered transport vessel, its captain and three unusual females.
Gemiye, kayıtlı olmayan bir geminin kaptanını ve beraberindeki üç tuhaf kadını aldık.
To having an unregistered weapon somewhere in the house.
Evde bir yerlerde ruhsatsız bir silahımın olduğunu itiraf.
Listen, if I arrested everybody with an unregistered weapon in Los Angeles, believe me, I'd have half the population in jail.
Dinleyin, Los Angeles'te herkesi ruhsatsız bir silahtan ötürü tutuklasaydım, inanın bana, nüfusun yarısını hapse atmam gerekirdi.
It's unregistered.
Silah ruhsatsız.
The equipment is mostly unregistered and hard to trace, and the authorities don't have the time or the manpower to help people like Frank Sanderson.
Ekipmanların çoğu kayıtsız ve takibi zor, ve yetkililerin Frank Sanderson gibi insanlara yardım etmek için zamanı ve işgücü yok.
It's an unregistered gun.
Silahın ruhsatı yok.
But we both know a lot of unregistered side-betting goes on, don't we?
Ama ikimiz de kayıt dışı bahislerin oynandığını çok iyi biliyoruz.
- l was an unregistered passenger on a Kotakian ship this morning.
- Bu sabah bir Kotakian gemisinde kayıt dışı bir yolcuydum.
We know there's an underground railroad helping unregistered telepaths.
Kayıtsız telepatlara yardım için kurulan yeraltı şebekesinden haberdarız.
For some time now we have been aware of an underground railroad smuggling unregistered telepaths away from Earth to the outer colonies where the Corps can't reach them.
Bir süredir kayıt dışı telepatları Dünya'dan Psişik Birliği'nin ulaşamayacağı dış kolonilere kaçıran bir şebekenin varlığından haberdarız.
The problem, Commander Ivanova is that unregistered telepaths are a security risk.
Sorun şu, Yarbay Ivanova. Kayıt dışı telepatlar güvenlik açısından bir risktir.
They'll kill you at home with an unregistered weapon, which will be left at the scene.
Evinizde ya da garajda daha önceden olay yerine bırakılacak bir silahla öldürecekler.
A handgun was found in the parking lot. Unregistered, no prints.
Silah park yerinde bulundu, kayıtlı değil ve numarası yok.
The attack was by two unregistered warships.
Saldıranlar kayıt dışı gemiler.
He's an unregistered In-Valid.
O kayıtsız bir Geçersiz.
He's an In-Valid clever enough to go unregistered all these years.
Bunca yıl, fark edilmeden gizlenecek kadar akıllı bir geçersiz.
- Possession of unregistered machine guns.
- Ruhsatsız makineli tüfek bulundurmaktan
To get an illegal... unregistered bio-port installed... at about midnight... we just drive up to your local country gas station, right?
Gece yarısı yasadışı kayıtsız bir bio-port açtırmak için sizin yerel benzin istasyonunuza gitmemiz lazım, değil mi?
Now... even if this one happens to be unregistered, you steal it, owner reports the theft, well, it's immovable again.
Şimdi, şey... eğer bu parça kayıt altına alınmamış olsa da, sen çalacaksın, sahibi çalındığını bildirecek, ve yine gayrimenkul olacak.
It's unregistered, which means it's fair game.
Parça kayıtlı değil, ki bu da makul bir oyun olacak demektir.
Assault and possession of an unregistered handgun.
Saldırı ve ruhsatsız silah taşıma.
Do you know where I could get an unregistered handgun?
Ruhsatsız silah nereden alabilirim biliyor musun?
In the last 4 years, under my husband's leadership, the d.A.'S office has put 9 organized crime chiefs behind bars, initiated a no-tolerance policy on unregistered guns, and reduced the plea bargain ratio of violent offenders... Keeping them off the streets and in prison, where they belong.
Son 4 yıl içinde, kocamın liderliği altında bölge başsavcılığı ofisi 9 organize suç liderlerini parmaklık ardına atarak kayıtlı olmayan silahlar üzerinde sıfır tolerans politikasını başlattı ve şiddet suçlularının savunulmasındaki pazarlık oranını indirerek onları caddelerden uzakta ait oldukları yer olan cezaevinde tutmaktadır.
We're gonna let you slide on the unregistered gun'cause it was self-defense.
Ruhsatsız silahtan sorumlu tutulmayacaksınız Çünkü bu bir meşru müdafaa idi.
I could still book you on the unregistered gun.
Sizi ruhsatsız bir silah nedeniyle hala tutuklayabilirim.
This vessel is unregistered!
Bu geminin kaydı yok!
His gun's unregistered.
Silahı kayıtsız.
This gotta be an unregistered HK P7 M8 auto.
Kayıtlı olmayan bir P7 M8 olmalı.
This is a one - stop shop for unregistered weapons.
Kayıtsız silahların bulunabildiği bir yer var.
- Those bonds may be unregistered, but they are numbered.
- Bonolar kayıtlı olmayabilir, fakat numaralılar.
In the 80 square miles off the coast of LA, the Coast Guard counts two dozen freighters flying flags from around the world, plus an unknown number of unregistered fishing or pleasure vessels.
Sahil güvenlik, LA'ın 200km ² batısında... iki düzine şilep ve değişik bayraklı gemiler saymış, artı bilinmeyen sayıda balıkçı ve gezinti aracı.
Unregistered.
Ruhsatsız.
We call that an unregistered firearm.
Ruhsatsız silah deriz.
The suspect then killed two cops in this unregistered alley, which is the second murder site, and is currently hiding there.
Daha sonra şüpheli 2. cinayet mahalli olan kayıtsız binada, 2 polisi öldürmüş ve şu an orada saklanmakta.
Give me 3 billion won unregistered bonds
3 milyar won işaretsiz senet ver bana.
They're building an arsenal... of unregistered and untraceable weapons.
Bir cephanelik oluşturuyorlar. Kayıt dışı silahlarla.
It's estimated that there are at least 5,000 unregistered aliens on Earth.
Dünya'da en azından, 5,000 kayıtdışı uzaylı olduğu tahmin ediliyor.
- NRA documentary keep an unregistered, loaded.32 in their apartment- - I don't think so.
- Sen bana bir genci anlatıyorsun, evli cift kimin fikriyse sıcak bir cuma gecesi bir anti NRA belgeseli seyrediyorlar. kaydı olmayan, dolu, bir 32liği aparmanlarında saklıyorlar - --Sanmıyorum.
A whole untapped market of uncaring, unregistered... - and even unconscious voters out there.
Oy hakkını kullanmayan seçmenler içinde, bilinçsiz seçmenlerde vardı.
One was his... the other's unregistered.
Birisi onun... diğeri kayıt dışı.
We found three silencers and a stash of unregistered handguns in your crib.
Senin zulada 3 adet susturucu ve kayıt dışı silahlar bulduk.
I know how many hot, unregistered guns you've got in there.
Burada ne kadar ruhsatsız ve sabıkalı silah olduğunu biliyorum.
Unregistered flight attendant.
Kayıtsız hostes.
He carried an unregistered, concealed weapon into the bank.
O banka içinde ruhsatsız yasadışı bir silah taşıyordu.
For 200 bucks apiece. You have unregistered weapons In a stolen car, Fi!
Çalıntı arabanda, ruhsatsız Silahlar var, Fi!
And an unregistered marriage is not accepted by the legal system here.
Ve kayıtlara girmemiş bir evlilik yasal sayılmayacaktır.
We found 8 kilograms of cocaine in his car 7 guns, 6 of which were unregistered.
Ele geçirilen otomobilde 8 kiloya yakın kokain bulundu. Yedide silah. Altısı ruhsatsız.
We tried to trace the ip address from the im you got, but it came from an unregistered server.
Sana gelen mesajın IP adresini izlemeye çalıştık Fakat kayıtsız bir serverdan gönderilmiş.
- It's unregistered.
- Kayıtlı değil.
Unregistered.
Kaydedilmiş kod.
Unregistered mutant.
Harcanabilir.