Unshackle traduction Turc
31 traduction parallèle
Unshackle him.
Zincirini çözün.
Unshackle him, please.
- Zincirini çözün, lütfen.
Unshackle him.
Çözün onu.
Why don't you unshackle me.
Beni neden çözmüyorsun?
Unshackle the sergeant.
Çavuşu serbest bırakın.
Lancaster. Unshackle the men.
Lancaster, adamları serbest bırak.
Unshackle me.
Çöz beni!
What guarantee do I have you won't take off the second I unshackle you?
Tabii. Seni çözdüğüm anda kaçmayacağından nasıl emin olabilirim?
Unshackle me. I'll give you a big hug.
Çöz beni de sana bir sarılayım.
So you folks are gonna have to unshackle Bragg and parade him on out here or she gets killed.
Bu yüzden Bragg'i çözün ve kadın ölmeden önce buraya getirin onu.
"You can unshackle others with the keys of knowledge."
"Başkalarını bilginin anahtarlarıyla kurtarabilirsiniz."
So... I will unshackle you...
Pekala, seni çözeceğim.
Unshackle me and I'll put things right.
Beni çöz ve bu işi bitireyim.
Unshackle his legs.
Ayaklarını çözün.
Unshackle me.
Çöz beni.
- Unshackle me.
- Karol çöz beni.
We'd better unshackle them.
Zincirlerini çıkarsak iyi olur.
Even if I did unshackle you, why should I trust anything you'd bring me?
Zincirlerini çözmüş olsam bile, bana getireceğin herhangi bir şeye neden güveneyim?
Or Two : You could unshackle yourselves... take that rifle, put a bullet in his head, bury the two of them deep, and then make your way to a more enlightened area of this country.
İkincisi ise,... zincirlerinizden kurtulup,... bu tüfekle kafasına sıkıp ikisini de gömdükten sonra ülkenin daha medeni bir bölgesine doğru gidebilirsiniz.
Unshackle him.
Zincirlerini çözün.
Let's unshackle ourselves.
Zincirlerimizi çıkaralım.
If our armies make it past Peacekeepers and other defenses, we'll converge in the center of the city at Snow's mansion, where we won't just unlock his gates, but unshackle all of Panem.
Askerlerimiz, barış koruyucularını ve diğer savunmaları geçerse Snow'un malikânesinin bulunduğu şehir merkezine yöneleceğiz ve orada sadece Snow'un kapılarını değil, Panem'in zincirlerini de kıracağız.
Unshackle your faith.
İnancınıza gem vurmayın.
For the next two days I'm gonna unshackle the house from the world.
Önümüzdeki iki gün boyunca... evi dünyadan ayıracağım.
How about you unshackle me from this thing and we'll both be a little more at ease?
Şu şeyi çözüp ikimizin de biraz daha rahat olmasını sağlamaya ne dersin?
Unshackle them.
Çözün şunları!
Come on, unshackle me.
Hadi zincirlerimi çıkarın.
Unshackle me.
Çıkarın zincirlerimi.
Unshackle him, please.
O bir polis memuruna saldırdı.
Unshackle her, please.
Kelepçelerini çözün lütfen.