Up yours traduction Turc
1,352 traduction parallèle
- Up yours!
- Hastir oradan!
Up yours, man!
Canın cehenneme!
Up yours!
Siktir git!
[SIGH] UP YOURS.
Git başımdan.
- Up yours, bimbo.
- Hadi ordan.
It means, "Up yours."
"Yaylan bakalım, ufaklık" demekmiş.
Up yours, cupid.
Sok birtarafına.
Tomorrow you hold up yours.
Yarın sıra sende.
- Up yours!
- Siktirin!
- Up yours.
- Kıçımı ye.
- Up yours, you stupid cow!
- "Sana mı kalmış", "seni aptal inek"!
Up yours, Matt Damon!
Sok bir tarafına, Matt Damon!
Up yours.
Sana girsin Joe.
Up yours, Zoidberg!
Hadi oradan, Zoidberg!
It means, "up yours."
"Yaylan bakalım, ufaklık" demekmiş.
Up yours, chump!
Kendine gel, mankafa!
I just wanted to say to all of you. Up yours in advance. Huh?
Önceden ne derseniz bir fazlası.
Hey, up yours, Dorothy.
Hadi oradan, Dorothy.
If you got set up, it was one of yours.
Eğer tuzağa düşürüldüysen, o sizinkilerden biridir.
It was thanks to Maggie Thatcher opening up the City of London that yours truly from Watford came to be working for a posh outfit like Barings.
Maggie Thatcher sayesinde Watford'dan Londra'ya gelmiş... ve Barings gibi gösterişli bir yerde... çalışmaya başlamıştım.
Aunt Helen, why don't you whip up some of that ice tea of yours?
Helen teyze neden gidip senin meşhur buzlu çayından hazırlamıyorsun?
It is about time... you gave up that stupid dream of yours once and for all!
İşte zamanı geldi... Bu, saçma rüyandan vazgeçmen için son şansın.
Don't put up with people who are reckless with yours.
Seninkilere karşı pervasız olanlara da katlanma.
Someone tosses a cigarette butt or can from their car, you use that voice of yours, make'em pick it up.
Bazı insanlar çöplerini yere atıyor. Sen o sesinle attıkları çöpleri onlara geri toplatabilirsin.
So I'm fitting up her room and yours just as I...
O yüzden odanı size hazırlıyorum ve sen de...
And since that time's almost up, from the bottom of my heart, I thank you for yours.
Bu sürede neredeyse dolduğuna göre kalbimin en derinliklerinden, seninkine teşekkür ediyorum.
And the rumors about Fred- - the engineer who mysteriously disappeared after his project went up against yours?
Bir de senin projenle karşılaştıktan sonra esrarengiz şekilde kaybolan mühendis Fred hakkındaki dedikodular?
- It's yours. Let's clean this up, shall we?
Şunu temizleyelim, olur mu?
- How's yours holding up?
- Seninki ne durumda?
You just can't stand it that my opinion means more than yours- - that the arts community looks to me for my insight, my approval, my thumbs up.
Görüşlerimin seninkinden fazla değer gördüğünü kabullenemiyorsun. Sanat camiası görüşlerime, onayıma önem veriyor. Beni parmakla gösteriyor.
People perked up once they saw those appetisers of yours.
İştah açıcıları görünce insanların neşesi geldi.
SHE SAW IT, SHE REMEMBERED IT WAS YOURS, SHE PICKED IT UP AND CARRIED IT THROUGH THE HALLS.
Bu demek ki, ceketi görmüş, senin olduğunu hatırlamış ceketi almış ve tüm koridor boyunca taşımış.
But it does mean his ass will be sitting up here in the cell next to yours.
Ama senin yanındaki hücreye de onun götünü koyacaklar demektir.
Up yours! - Take that!
Hah, al sana!
I don't want to look like a screw-up so could I please borrow yours?
Her şeyi berbat etmek istemiyorum, seninkini ödünç alabilir miyim?
- Come on up, honey. He's yours.
- Gel hayatım senin bu.
Ashley Grant's not yours either but I could hook you up.
Ashley Grant de sana göre değil, ama aranızı yapabilirim.
Also, tell that bozo gang of yours to lighten up!
Çetendeki salaklara da dikkatli olmalarını söyle.
Tell that coach of yours to keep up the good work.
KOCUNA YAPTIKLARINA DEVAM ETMESiNi SOYLE.
I'll just fill yours up to the top.
Kendini bulutlarda hissedersin.
You think yours are going to accept who you are with you fucking up?
Hatta ailesi onu evden kovduğundan beri.
Up to you, if you win These 5,000 taels are yours
Sana kalmış, Kazanırsan bu kağıtlar senin olur * çin kağıt parası
Mon, where are we going to find a doctor to sew up that fucking mouth of yours?
Mon, şu lanet ağzını dikebilecek bir doktor nereden buluruz?
Now you wanna take up my day with yours?
Şimdi gündüz seninkilerle mi ilgileneyim?
This might be a very good time for you to get up and do yours!
Kalkıp kendininkini yapman için oldukça iyi bir zaman olabilir!
And compassion though I doubt it would rise up to the level of yours.
Ama bu duygularımın, sizinkilerin düzeyine ulaşacağından şüpheliyim.
I have to come up with something as simple as yours by Monday.
Kenny'yı duydun baba. Pazartesiye kadar seninki gibi. basit bir şey bulmalıyım.
Trying to get to know us, easing up on the rules... smudging that bottom line of yours.
Bizi tanımaya çalışmak, kuralları yumuşatmak en önemli şeyinin lekelenmesi.
Yours is far enough along that Ramone can finish up.
Senin evindeki işi Ramone bitirebilir.
Ah, if I had basic skills like yours, they'd move me up to Level Blue.
Seninki gibi yeteneklerim olsaydı, beni Seviye Mavi'de görevlendirirlerdi.
I know the real Barclay is a friend of yours, and I'm sorry if the holographic version hasn't lived up to your expectations, but that's hardly reason to deactivate him.
Gerçek Barclay'le arkadaş olduğunu biliyorum... Ve eğer bu holografik versiyon beklentilerine göre çalışmıyorsa üzgünüm.. ... ama bu onu etkisiz hale getirme nedeni olamaz.
yourself 387
yours 1007
yours sincerely 37
yours too 49
yourself included 25
yours and mine 62
yours truly 54
yours or mine 22
yours is 24
up you go 144
yours 1007
yours sincerely 37
yours too 49
yourself included 25
yours and mine 62
yours truly 54
yours or mine 22
yours is 24
up you go 144