Urca traduction Turc
97 traduction parallèle
Urcaþi or not?
Uçalım mı?
Urcaþi plutonium on the plane!
Plütonyumu hemen uçağa yükleyin!
L'Urca de Lima.
L'Urca de Lima.
A page was torn from the log with the Urca's course and schedule written on it.
Seyir defterinde, Urca'nın rotasının ve programının yazılı olduğu bir sayfa çalınmış.
I don't want the men panicked about that when I need them focused on the Urca.
Adamların Urca'ya odaklanması gerekirken bunu düşünüp telaşlanmasını istemiyorum.
Friends, brothers... the prize that you and I have been pursuing... is L'Urca de Lima.
Dostlarım, kardeşlerim... Peşinde olduğumuz ganimet L'Urca de Lima.
It seems that Captain Flint has for weeks been chasing a piece of information that would enable the bearer to know the precise whereabouts of the Spanish treasure galleon Urca de Lima.
Görünüşe göre haftalardır Kaptan Flint taşıyan kişiyi İspanyol hazine kalyonu Urca de Lima'nın tam konumuna ulaştıracak bir bilginin peşindeymiş.
The Urca de Lima?
Urca de Lima?
The Urca's schedule was taken from me.
Benden çalınan Urca'nın rotası.
Urca de Lima, the largest Spanish treasure galleon in the Americas.
Black Sails'de daha önce... - Urca de Lima... Amerika'daki en büyük İspanyol define gemisi.
A page was torn from the log with the Urca's course and schedule.
Urca'nın rotasının ve programının yazılı olduğu bir sayfa çalınmış.
The Urca has a planned stop to take on water somewhere on the coast of Florida.
Urca'nın, Florida kıyılarında bir yerde su almak için planlanmış bir durağı var.
And when the Urca's ours, what's to stop me from killing you anyway?
Peki Urca bizim olduğu zaman seni öldürmekten beni alıkoyacak olan ne?
When we fire on the Urca, we'll need to do more than make a scratch or we'll have no chance of success.
Urca'ya ateş açtığımızda, yara vermekten daha fazlasını yapmamız lazım yoksa başarma ihtimalimiz yok.
But the moment the Urca looms close and the first shot is fired in anger, you know exactly what every last man in that crew will be thinking.
Ama Urca göründüğü zaman ilk ateş atıldığında tayfadaki her adamın aklından ne geçeceğini çok iyi biliyorsun.
Without the Urca, we have nothing.
Urca'yı alamazsak hiçbir şeyimiz kalmaz.
From where I'm sitting, without Vane, we don't have the Urca.
Benim gördüğüm kadarıyla, Vane olmazsa Urca'yı alamayız.
If we swallow our pride and help Flint land the Urca, who else on this island stands to benefit?
Gururumuzu bir kenara bırakıp Flint'in Urca'yı almasına yardım edersek adada bu işten başka kim kazanç sağlar?
Well, at this rate, the Urca will get to Cadiz and back again before we resolve anything.
Biz bir çözüm getirene kadar Urca çoktan Cadiz'e gidip dönmüş olacak gibi görünüyor.
Without the Urca we have nothing.
Urca'yı alamazsak hiçbir şeyimiz kalmaz.
Without Vane we don't have the Urca.
Vane olmazsa da Urca'yı alamayız.
If we're gonna win the Urca, the Walrus must be shipshape.
Urca'yı kazanmak istiyorsak Walrus'un muntazam olması gerekiyor.
But we must sail within days if we are to meet the Urca.
Ama Urca ile buluşmak istiyorsak, birkaç güne açılmamız lazım.
One of our crews intends to hunt the Urca de Lima.
Tayfalarımızdan birisi Urca de Lima'yı almak istiyor.
We don't even know if the Urca's schedule is accurate.
Urca'nın rotasının doğru olup olmadığını bile bilmiyoruz.
There are a dozen bays and inlets within a day's journey from here that will make reasonable locations for the Urca to take on water.
Urca'nın su alması için makul olacak yerleri gösteren buradan bir günlük mesafedeki koy ve körfezler yazıyor.
The captain accepted the last segment of the Urca route as valid?
Kaptan Urca rotasının son parçasını geçerli mi buldu?
You'd been opposed to hunting the Urca from the beginning.
Urca avına başından beri karşıydın.
When we crest the point ahead and spot the Urca in anchor, we'll begin our final run at her.
Önümüzdeki noktayı geçip, demir almış Urca'yı gördüğümüzde son kozumuzu oynayacağız.
Provided we find a suitable place to land the Walrus, you'll have two days to send out scouts and hopefully locate the Urca.
Walrus için demir atacak uygun bir yer bulduğumuz takdirde kaşiflerin çıkıp Urca'yı bulması için iki günleri olacak.
He says there's no Urca out here and that justice has been delayed long enough.
Urca olmadığını ve adaletin çok uzun süre ertelendiğini söylüyor.
Is it the Urca?
Urca mı?
Captain, is it the Urca?
Kaptan, Urca mı?
The Urca.
Urca.
The Urca has no escort.
Urca'nın eskortu yok.
I came to lend credence to your case that the Urca is still to be won.
Urca'nın hâlâ kazanılabileceğine dair güvenini tazelemeye geldim.
Told you I was certain about my information regarding the Urca.
Urca hakkındaki bilgilerimden emin olduğumu söylemiştim.
The Urca de Lima wrecked at sea last night.
Urca de Lima dün gece denizdeyken kaza yapmış.
In other words, if Mr. Silver doesn't return from the Urca, you and I may find ourselves with problems of our own.
Başka bir deyişle Bay Silver Urca'dan geri dönmezse ikimizin de çözecek büyük bir sorunu olur.
After the Urca has been secured and the money warehoused before distribution... I intend to sequester a portion of it.
Urca'yı sağlama aldıktan ve parayı dağıtımdan önce depoladıktan sonra bir kısmına el koymayı düşünüyorum.
If Randall's right, that would be the end of the Urca hunt.
Randall haklıysa, Urca avının sonu gelmiş olur.
If you can do so to Mr. De Groot's satisfaction, then maybe- - just maybe he can be convinced to keep your secret for the sake of the Urca haul.
Eğer Bay De Groot'u tatmin edebilirsen belki, ama belki Urca hazinesi için sırrını saklı tutmaya ikna olabilir.
Three days with the Urca's schedule, three minutes with whatever the fuck this is.
Urca'nın programı için 3 gün ama bu siktiğimin şeyi için 3 dakika.
The Urca's gold is secure.
Urca'nın altınını emniyete almışlar.
It could spoil whatever chances we have to retrieve the Urca gold.
Urca altınını alma fırsatımızı mahveder.
But in that moment, he believed it necessary to preserve the hunt for the Urca and her gold.
Ancak Urca altın avı için yapılması gerekenin bu olduğunu biliyordu.
The faster we retake the fort, the faster you'll be back on the water en route to the Urca with my men in your service.
Hisarı ne kadar çabuk düşürürsek denize o kadar çabuk döner, Urca'nın yanına adamlarımın desteğiyle gidersin.
If or when he finally decides to visit you, I'd like to know what he has to say about the Urca gold.
Nihayet yanına uğradığında Urca altını hakkında ne diyeceğini öğrenmeyi çok isterim.
I have committed men and resources to aid you in retrieving the Urca gold in exchange for which you assured me expelling Captain Vane from that fort.
Kaptan Vane'i hisardan indirmeme yardım edersen ben de Urca altınını alman için sana yardım ederim.
If Lord Ashe is to have any prayer of succeeding in what you are asking of him, not only can you not retrieve the Urca gold, no one else here can retrieve it either.
Lord Ashe'in ondan isteyeceğiniz şeyi başarma imkanı varsa bile bu hem sizin hem de başkalarının Urca altınına el sürmemesi şartıyla mümkün olur.
But I would argue it is also indisputable that these two plans, courting Lord Ashe and retrieving the Urca gold, are working against each other.
Lakin Lord Ashe'i ikna etmekle Urca altınını elde etme planlarının çeliştiğini de görmezden gelemem.