Uses traduction Turc
4,919 traduction parallèle
Each athlete uses different harmless supporting means within his or her health program.
Her atlet farklı zararsız destekler alır... kendi sağlık programı içinde.
Nick uses me for sex when he wants.
Nick beni canı istediğinde seks için kullanıyor.
I hope someone finds it and uses it to show others.
Umarım biri bu filmi bulur ve diğer insanlara da gösterir.
And an official of Quaker Oats said one of the best uses of sugar he could think of was getting children to eat their cereal.
Quaker Oats'dan bir yetkili, şekerin en iyi kullanımlarından birinin çocukların gevrek yemesi olduğunu söyledi.
The roving reporters that he uses, like on his blog, for example, is giving a critical birth to lots of other points of view.
Mesela Roger'ın blogunda kullandığı gezici muhabirler başka bakış açılarının doğuşuna sebep oluyor.
You know, Suzy changed the detergent from what she normally uses so
Suzy, normalde kullandığı deterjanı değiştirdi yani...
Everybody just uses everybody else to get what they want.
Herkes ne istediklerini elde etmek için herkesi kullanır.
He uses my mules when I don't need them.
İhtiyacım olmadığında katırlarımı kullanıyor.
She uses her powerful paws to expose a hidden snack.
Saklı çerezleri ortaya çıkarmak için güçlü pençelerini kullanıyor.
But here he uses his whole array of kitchen stuff.
Ama burada tüm mutfak malzemelerini kullanmış.
Mom says he just uses humor to hide his real feelings.
Annem ise, gerçek hislerini saklamak için şaka yaptığını söylüyor. Bilemiyorum.
But now, even she uses them and tinkering is better than ever.
Ama şimdi, yaptığı herşey mükkemle iş yapıyor.
- Because no one uses it?
- Bu yolu kullanan var midir ki?
Ah, well, first day of rounds, he's trash-talking G.P.s, saying that a real doctor uses a scalpel...
Viziteye çıktığımız ilk gün pratisyenler hakkında çok kötü konuştu. Gerçek doktorların neşter kullandığını söyledi rektal termometre değil.
This change again, you take it too early. Uses the line.
Burada bir başkası daha sen buraya çok erken giriyosun daha çok iz kullanmalısın.
... but if that farmer doesn't get to eat.. ... It's better he uses his scythe as a weapon.
Ama eğer o çiftçi yemek alamazsa tırpanını silah olarak kullanır.
Yeah, I mean, it's a bit pretentious... but then again, Van Houten uses words like "tendentious" and "Bacchanalia," so...
Eh yani, biraz gösterişçi ama Van Houten da "tarafgâr" ve "bakanalya" gibi kelimeler kullanıyor, yani...
Who still uses a comb?
Kim hala tarak kullanıyor ki?
He still watched rougher stuff. It had its uses.
Hala eskiden yaptığı kaba şeylere devam ediyordu.
Ove-Kenneth has a room up here he uses when he has to work overtime.
Ove Kenneth'in yukarıda bir odası var, fazla mesai gerektiğinde orayı kullanır.
Huck uses lies to survive in undesirable situations.
Huck istenmeyen durumlarda hayatta kalabilmek için yalanları kullanıyor.
Josh is a man child who uses sex, I'm serious, as a means of processing deep-seated emotional issues.
Josh, derinlerde yatan duygusal sorunlarını, ciddiyim, çözmek için seksi kullanan büyümemiş bir çocukmuş.
Nobody around here uses more syllables than they have to.
Burada kimse onlar kadar fazla hece kullanmaz.
Thousand and one uses.
Milyonların tercihi.
I had to use one of the old bugs that uses FM signal.
FM sinyal kullanan eski cihazlardan kullanmak zorunda kaldım.
It's a bandwidth at the end of the dial no one uses. 88.6.
Kimsenin kullanmadığı frekans sonu sinyalle idare ediyorum. 88.6
He uses his power and wealth to gain information.
Gücünü ve parasını bilgi edinmek için kullanıyor.
Only he uses it and only his keycard calls the lift.
Sadece o kullanıyor ve sadece onun anahtarı asansörü çağırıyor.
Your app uses simplistic matrix-vector multiplication limited to linear operation.
Senin uygulaman lineer işlemlerle sınırlı basit matris vektör çarpımını kullanıyor.
He uses language.
Küfürlü sözler var.
I have a caller on the line that uses sign language and I'll be interpreting the call for both of you tonight.
Hatta işaret dilini kullanan.. .. bir ziyaretçim var ve ben bu akşam.. .. ikinize de rehberlik edeceğim.
Ever since they built that new connector, barely anyone uses that highway anymore.
Şu yeni bağlantı yolu yapıldığından beri bu otoyolu çok nadiren kullanıyorlar.
When he uses the ones he has now.
- İyi bari. Saldırı için bu kadar adamı var yani.
- Nobody uses this corridor.
- O geçidi kimse kullanmaz.
The only living being that uses its brain better than us.
Beynini bizden daha iyi kullanan tek canlı.
It is estimated that this incredible animal uses up to 20 % of its cerebral capacity.
Bu olağanüstü hayvanın... beyin kapasitesinin % 20'sine kadar kullandığı tahmin ediliyor.
The ba'ath party uses torture like some kind of game.
Ba'ath Partisi işkenceyi bir oyun gibi kullanır.
They're being held outside a rodeo arena the cartel uses to move drugs.
Rodeo alanının dışında çetenin uyuşturucu deposunun olduğu yerde tutuluyorlarmış.
You know who uses guns like these?
Bu tip tabancaları kim kullanır biliyor musun?
Art created by writers, directors, and the guy who uses a computer to erase or enhance nipples.
Sanat, yazarlar, yönetmenler Ve meme ucu sansürleyen Ve özel efektçiler Tarafından yaratılır.
He uses an earthquake, a virus. Population under control.
Tanrı nüfusu kontrol altında tutabilmek için depremleri ve virüsü kullanır.
Uses a lot of Roger's ideas.
Roger'ın fikirleri bolca kullanılmış.
It uses a very simple interface that scans through the alphabet, selects each letter one at a time.
Alfabeyi tarayan basit bir arayüz kullanıyor, her seferinde bir harf seçiyor.
I checked out the motel that he uses as a safe house.
Güvenli ev olarak kullandığı oteli aradım.
Fred said Cobra uses a local motel as a safe house.
Fred, Kobra'nın bir moteli güvenli ev olarak tuttuğunu söyledi.
Sometimes conquering armies find uses for their prisoners.
Bazen işgal orduları tutsaklarını kullanırlar.
She has one phone she only uses for very rare things, very rare.
Bir telefonu var. Çok nadir işler için kullanıyor, çok nadir işlerde.
I don't make jokes, Lady Andrews, not while Israel uses phosphorus.
Ben şaka yapmam Bayan Andrews, hele İsrail fosfor kullanırken hiç yapmam.
Every little bit of traffic that uses a line is paid for by someone, somewhere.
Bir hattı kullanan, küçücük her akışın bir yerlerdeki birileri tarafından parası ödenir.
So if you look into that sniffer, you'll find the lines and the numbers that it uses. And then, if you give those numbers to me I can find out who is paying the bill.
Eğer o dinleyiciye bakarsan hatları ve kullandığı numaraları bulursun ve sonrasında, numaraları bana verirsen faturayı kimin ödediğini bulabilirsin.
Pay extra attention to the rear defence, in case the enemy uses a decoy.
Bu tuzak bir saldırı olabilir. Arkamızdan da saldırabilirler. İlave tedbir alın.