Valen traduction Turc
111 traduction parallèle
at your service.
Cleve van Valen, Bayan Prescott, hizmetinizdeyim.
Mr. Van Valen.
Güle güle bay Van Valen. Güle güle.
Mr. Van Valen.
Ölümünüze sebep olmayı istemezdim, Bay Van Valen.
and are you ready to assume the responsibilities... Mr. Van Valen?
Öyle mi, peki benim mal varlığımın sorumluluğunu taşımak için de hazır mısınız, Bay Van Valen?
Mr. Van Valen.
Altın, Bay Van Valen.
Mrs. Van Valen. - What?
- Affedersiniz, Bayan Van Valen.
You got three Jacks and two kings.
Üç valen ve iki papazın var.
Valen said this day would come.
- Lanet olsun, ne istiyorsun?
Valen said this day would come.
Valen bugünün geleceğini söylemişti.
In Valen's name, Kalain.
Valen adına, Kalain.
It is then tradition for the guest to set aside one piece of flarn... in the memory of Valen... in the place that is set aside for his return.
Daha sonra, âdetlere göre konuk Valen'in gelişi için hazırlanan yere bir parça flarn ayırır.
In Valen's name!
Valen adına.
In Valen's name.
Valen adına.
Valen go with you, Delenn.
Valen yanında olsun, Delenn.
That was the law as set down by Valen.
Bu kuralı koyan bizzat Valen'dir.
You have undergone the transformation promised by Valen, broken the Council and created a vacuum of power.
Valen tarafından öngörülen bir değişim geçirdin, Konsey'i dağıttın ve bir otorite boşluğu yarattın.
To see a human invoke the name of Valen to be willing to die for one of my kind when I was intent upon killing one of my own the rightness of my cause disappeared.
Bir insanın Valen'in adını anması ben kendi türümden birini öldürmeye yeltenirken bir insanın halkımdan birini korumak uğruna canını vermesi ne kadar yanlış yolda olduğumu gösterdi.
You will step aside in his name and mine or in Valen's name, I will tear this ship apart with my bare hands until I find them.
Onun ve benim adımın karşısında geri çekilmezsen Valen adına yemin ederim onları bulana kadar gemiyi ellerimle parçalarım.
The Council has lost its way. If it will not lead if we have abandoned our covenant with Valen then the Council should be broken as was prophesied.
Konsey doğru yoldan ayrılmışsa bize önderlik edemiyorsa Valen'le yaptığımız anlaşmaya uymuyorsa o zaman kehanette söylendiği üzere konsey parçalanmalı.
Since the Shadows are about to strike back anytime now... -... we're caught in the middle again. - In Valen's name.
Gölgeler her an saldırıya geçebileceğinden yine arada kalan biz olacağız.
Delenn said that their great leader Valen came forward at about the same time.
Delenn, büyük liderleri Valen'in de aynı zamanlarda ortaya çıktığını söyledi.
Lennier said that Valen was a Minbari not born of Minbari. That intrigues me.
Lennier de Minbari olarak doğmamış bir Minbari olduğunu söyledi.
I am called Valen, and we have much work ahead of us.
Adım Valen ve yapacak çok işimiz var.
From their beginnings, 1000 years ago... when they were first created by Valen... the Rangers have always been our first line of defense against the Shadows.
En başından, 1000 yıl kadar önce Valen tarafından oluşturulmalarından itibaren Kolcular, Gölgeler'e karşı cepheye sürdüğümüz ilk savunma hattı olmuşlardır.
Thank Valen I found you before you left.
Valen'a şükürler olsun, gitmeden önce seni bulabildim.
Zathras stayed in the past with Valen.
Zathras Valen'la geçmişe gitti.
That is why Valen created it.
Valen, Konsey'i bu yüzden kurmuştu.
But it is just how it happened in the days before Valen.
Ama Valen'dan önceki devirlerde de böyle şeyler olmuştu.
That's where disputes between castes... were settled in the years before Valen and the Council... where new leaders were selected during times of war.
Valen'dan ve Konsey'den önce üç sınıfımızın arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için savaş esnasında seçilen liderler orada toplanırdı.
This is where we chose our leaders before Valen.
Burası, Valen'dan önce liderlerimizi seçtiğimiz yer.
If the Warrior caste has set aside the wisdom of Valen... if they wish to return to the old ways... then they must honor the laws set down by the Ancients.
Savaşçı sınıfımız Valen'in bilgeliğini artık tanımıyorsa eski yöntemlere dönmek istiyorlarsa o zaman atalarımız tarafından konulan kanunlara uymak zorundalar.
Valen said :
Valen şöyle demiş :
I summon the Nine... as Valen called them together long ago.
Valen'in uzun zaman önce yaptığı gibi Dokuzları yeniden çağırıyorum.
They were the peace promised by Valen.
Valen'in söz verdiği barışı getirdiler.
Valen always said the council would be broken in the great Shadow War.
Valen büyük Gölgeler Savaşı'ndan önce Konsey'in dağılacağını söylemişti.
Valen only knew what Sinclair knew.
Valen'in bildikleri Sinclair'in bildikleriyle sınırlıydı.
Only this time, for Valen's sake, please make it look like an old container.
Ama bu sefer lütfen eski bir muhafazaya koyun.
In Valen's name.
Valen adına.
It amazes me to think that Valen himself stood where I am standing... so many years ago.
Valen'ın da uzun yıllar önce tam burada durduğunu düşünmek... Beni heyecanlandırıyor.
We have carried the Rangers as part of our cultural identity... our debt to Valen, for 1,000 years.
Korucuları Valen'e adanmış bir borç olarak, kültürel bir kimlik şeklinde, 1000 yıldır sırtımızda taşıyoruz.
Valen led our people to victory... in the Great War against the Shadows.
Valen, gölgelere karşı verilen büyük savaşta, zafer için insanlarımıza yol gösterdi.
Weary of being mocked... by certain members of this Council... and by the Warrior Caste... who think of us as an embarrassment... and who do not believe in the prophecy of Valen.
Savaşçı Klan'ı ve bu Konsey'in bazı üyeleri tarafından alay konusu olmak ve bir utanç kaynağı olarak görülmekten bıktık. Bunlar Valen'a ve kehanete inanmayanlardır.
Valen created the Grey Council from members of every caste... warrior, worker and religious... so that no one caste would have undue influence over the others.
Valen Gri Konsey'i üç Klan'ın üyelerinden yarattı. Savaşçılar, işçiler ve ruhbanlar. Böylece hiçbir Klan'ın diğerinin üzerinde etkisi olmayacaktı.
Valen said the Shadows... would first return to their homeworld of Z'ha'dum before moving against us.
Valen, gölgelerin... Üzerimize gelmeden önce, anavatanları Z'ha'dum'a gideceklerini söyledi.
And not just a Minbari soul... the soul of Valen.
Ve herhangi bir Minbari ruhu değil... Valen'in ruhu.
Valen must have been reborn into this form... to tell us that the Humans are important.
Valen bu şekilde yeniden doğup, bize İnsanların ne kadar önemli olduğunu söylemek istemiş olmalı.
In the name of Valen... and the one who is Valen's shadow in this life, we cannot kill them.
Valen'in kutsal adı üzerine... Ve Valen'in bu hayattaki gölgesi olanın hatırına, onları öldüremeyiz.
Valen help them all.
Valen herkesin yardımcısı olsun.
Because bad news improves on a good meal.
Güzel bir yemek kötü haberlerin etkisini azaltır. Valen'a göre...
president.
" Bay Cleve van Valen, San Francisco...
- In Valen's name....
Valen adına.