Vardy traduction Turc
20 traduction parallèle
'Kezzia, please don't come in.
'Kezzia, Biz biraz küçük Vardy sorun oluştu.
We're having a little tiny Vardy problem.'
Içeri etmeyiniz.'
Before, when the Vardy, the little microbots, were going to attack you, you asked me where they came from.
Önce, Vardy, küçük microbots, giderken onlar nereden geldiğini sordu, size saldırmak.
This was built by humans, that was built by the Vardy.
Bu Vardy tarafından yaptırılmıştır insanlar, tarafından yaptırılmıştır.
They were woke to shepherd the little flocks of Vardy robots.
Onlar Vardy robotların küçük sürüleri çobanlık uyandırdı bulundu.
But the Vardy are smart, they learn, they try to be good servants, so they expand the definition of happiness until...
Ama Vardy, akıllı öğrenirler, onlar iyi görevlileri olmaya çalışıyorum, bu yüzden kadar mutluluk tanımını genişletmek...
Slaughtered for their own good because the Vardy think different.
kendi iyilikleri için Slaughtered Vardy çünkü farklı düşünüyorum.
You brought the Vardy here, microbots to make your life so easy.
Burada VARDY getirdi microbots hayatın çok kolay hale getirmek için.
But like every slave class in history, the Vardy are beginning to have ideas of their own.
Ama tarihteki her köle sınıfı gibi, Vardy kendi fikirleri var başlamışlardır.
The Vardy have killed our families.
Vardy ailelerimizi öldürdü.
- The Vardy are not your enemy.
- Vardy düşman değiliz.
The Vardy are identifying as under attack, which means they identify as a species.
Vardy onlar tanımlamak anlamına gelir saldırı altında olduğu tespit ediyorlar Bir tür olarak.
Meet the Vardy.
VARDY tanışın.
You've got that kind of dopey look.
- Hadi, hadi söyle. Yüzünde o aptalca ifade vardý.
Because they all had wives they left back at home.
Çünkü hepsinin evde býraktýðý eþleri vardý.
I know it sounds depressing, but, you know really, the kid just got some bruises on his fourth chin.
Ýç karartýcý bir durum gibi göründüðünün farkýndayým ama çocuðun kat kat olmuþ çenesinde birazcýk morluk vardý, o kadar.
I had another name, but it's forbidden now.
Baţka bir adým vardý ama artýk onu kullanmam yasak.
They had tuna at Loaves and Fishes yesterday.
Loaves Fishes'te orkinos vardý dün.
My wife and I had a son.
Karýmla benim de bir ođlumuz vardý.
They had Canadian passports.
Kanada pasaportlarý vardý.