Variety traduction Turc
1,791 traduction parallèle
The new "Variety" comes up at 10 : 00 p.m.
Yeni "Variety" Dergisi saat akşam onda çıkıyor.
Look, I saw the "Variety" article.
Bak, "Variety" Dergisindeki makaleyi gördüm
You're in it in a variety of ways.
Çeşitli şekillerde varsın.
- Kind of a variety show, I guess.
- Sanırım, çok çeşitli bir şov.
I assume you're okay with the plastic variety.
Plastik olanlarına hayır demezsin diye düşünmüştüm.
- Garden variety.
Herkesteki kadar.
We're looking for a windmill, a vonroenn-variety windmill.
Bir yel değirmeni arıyoruz, VonRoenn tipi yel değirmeni.
Though it is of the same species as marijuana, it is a completely different variety of plant, similar to comparing a Chihuahua with a St. Bernard.
Though it is of the same species as marijuana, it is a completely different variety of plant, similar to comparing a Chihuahua with a St. Bernard.
Our research uncovered a variety of options they utilize to attract your desired customers.
Araştırmamız sonucunda hedeflediğiniz müşterileri çekmek için çeşitli yöntemler kullandıklarını öğrendik.
Have you seen today's variety?
Bugünün gazetesini gördün mü?
I assumed it was just garden variety schizophrenia.
Şizofreninin alelade bir türü olduğunu varsaydım.
Like the product of this gravel mill, lunar regolith has formed in a variety of grain sizes, from large rocks to fine dust.
Burada küçük bir örneğini gördüğünüz gibi, ayın regolith etkisi, büyük kayaları toza dönüştürerek. zerre boyutuna indirgemiş.
So what Don is saying is that through a variety of media, including a spot during The Danny Thomas Show, if you can afford it, we could really boost awareness.
Don'un bahsettiği gibi,... eğer paranız yeterse, The Danny Thomas Show da dahil olmak üzere, birçok medya organı ile,... dikkatleri çekebiliriz.
It's being tugged in a variety of directions, so it looks wild and misbehaved, if you will, and it's a dynamicists playground.
Çeşitli yönlerde çekim kuvveti uygulanıyor ve böylece ortaya vahşi, kötü ve dinamik bir oyun alanı çıkıyor.
"Variety" said that you guys were friends, but I don't see those pictures on the wall.
Duydum ki siz ikiniz arkadaşmışsınız ama o resimleri duvarlarınızda göremedim.
Pictures from the Hubble space telescope show the wide variety of alien galaxies.
Hubble uzay teleskopu'ndan gelen görüntüler yabancı galaksilerde farklılıklar olduğunu gösterdi.
From the earliest days of galactic astronomy observers noticed galaxies came in a variety of shapes and sizes.
Galaksi astronomisinin ilk günlerinde gözlemciler galaksilerin değişik boy ve şekillerde olduğunu söyledi.
As technology marches forward, microscopic computer-driven machines called nanobots, will be capable of performing a wide variety of maintenance tasks within the human body.
Teknoloji ilerledikçe, nanobot denilen, bilgisayar tarafından yönetilen, mikroskobik robotlar insan vücudunu muhafaza ediyor olacak.
Actually, animal dung's used for a variety of things :
Hayvan dışkısı bir sürü şeyde kullanılır.
For the homemade variety, tile adhesive works best.
Ev yapımı versiyonu için, Mozaik yapıştırıcı en iyisidir...
This is a pulsar... a rapidly spinning variety of an exotic stellar object... called a neutron star.
Bu bir Pulsar, Egzotik bir hızla dönen bu farklı gökcismine "nötron yıldızı" denir.
Yeah, both bodies received multiple rounds from a variety of ranges and angles.
İki cesette de farklı mesafelerden ve açılardan atılmış kurşunlar var.
Right, and the trace that I found on the puzzle piece : Garden variety chalk.
Yapboz parçasının üzerinde bulduğum pudranın ise sıradan bir tebeşir olduğu ortaya çıktı.
Dr. House frequently conducts differential diagnoses in a variety of places.
Dr. House ayırıcı tanıları değerlendirmek için sık sık farklı mekanları kullanır.
If he had four out of 20 possible symptoms, he'd be a garden-variety druggie.
Olası 20 semptomdan 4'üne sahip olsaydı, sıradan bir bağımlı olurdu.
You've got to have variety.
Bizim müzikli bir şovumuz var.
The vast variety and richness of everything we see around us in the world and beyond, how it's built up, how it all fits together is all down to atoms and the mysterious laws they obey.
Dünyada ve ötesinde gördügümüz herseyin çesitliligi ve zenginligi, olusumu, uyumlu birlikteligi atomlara ve uyduklari gizemli kurallara baglidir.
because it explains the vast variety of Creation.
Çünkü evrenin engin çesitliligini açiklar.
So why do they appear to us in so many different guises? In such a rich variety of colours, textures and chemical properties?
Öyleyse neden renklerin, dokularin ve kimyasal özelliklerin bu kadar zengin çesitliliginde çok farkli biçimlerde bulunuyorlardi?
For the first time, it seemed to offer us a real understanding of the incredible variety in the world around us and possibly life itself.
İlk defa, etrafimizdaki müthis çesitliligi ve belki de hayatin kendisini gerçekten anlama imkani sunuluyor gibiydi.
A full-bodied Patronus is the most difficult to produce but shield forms can also be equally useful against a variety of opponents.
Kuvvetli bir Patronus yapmak en zorudur ama kalkanlar da çeşitli rakiplere karşı aynı derece etkili olabilir.
" A cavern sometimes used for whatever variety of pagan ritual
" Bu yolunu şaşırmış insanların yapmak zorunda hissettikleri...
We are a very successful and highly diversified company so you can imagine the volume and the variety of legal issues we have to deal with is- - Overwhelming.
Çok başarılı ve geniş bir alanda hizmet veren bir şirketiz takdir edersiniz ki ilgilenmemiz gerek yasal sorunların çeşidi, büyüklüğü oldukça boğucu.
Quite a variety of steps you got there.
Orada beni kurtardığın için teşekkürler.
With the variety we've got in Melo?
Melo'da bu kadar çok yiyecek varken mi?
Child-rearing around the world boasts a wide variety of customs and mores.
Çocuk yetiştirme işi tüm dünyada geniş bir gelenek ve diğer çeşitliliklerin övünç kaynağıdır.
Yet the resourceful mothers of the Upper East Side have plenty of time to participate in a variety of sex-role - specific activities.
Buna rağmen, Yukarı Doğu Yakası'nın becerikli annelerinin dişi kimliğe ait çeşitli aktivitelere katılmak için epey zamanları vardır.
But I vaguely remember something about, uh... you saying that writers needed to explore the world... and part of that exploration was through a variety of different sexual encounters.
Ama yazarlar farklı cinsel tecrübelerle dünyayı keşfetmeliler gibi bir şey demiştin sanki.
If we don't change what we're doing we are facing losing perhaps a third, maybe a half, of all the variety of life on Earth.
Eğer yaptığımız şeyi değiştirmezsek muhtemelen Dünya'daki bütün türlerin üçte birini, belki de yarısını kaybetmeyle yüzleşeceğiz.
Before that we're having a variety show.
Öncesinde bir varyete gösterimiz var. Ben de bu şarkıyı söyleyeceğim.
Variety. Variety calls me some hunky impresario.
"Variety!", "Variety!" dahi beni en büyük organizatör olarak tanıtıyor.
And today, we are on the cover of the Variety
Ve bugün Variety " nin kapağındayız.
♪ We've tried it a variety of ways
# Çok değişik şekillerde denedik
Oh my God, look at the variety.
Ooo, Allahım, şekillere bak
I'm just saying that seven years with no variety... I mean, I know how guys are.
Çeşitlik olmadan geçirilen yedi yılın... Demek istediğim erkekler nasıldır bilirim.
We investigated the crash site and we collected a variety of items.
Olay mahallini inceledik ve bir kaç şey topladık.
There's a variety of factors that would come into play.
Olay sırasında var olan birçok etken olabilir.
They are famous for doing licentious routines for variety shows.
Onlar ahlaksız varyete şovlarıyla ünlüler.
Gail, it's a variety show.
Gail, bu çok farklı bir şov.
And I'm the one who delivers the variety.
İşte çeşitliliği sağlayan adam benim.
Rest assured, I have had every "variety" banished from the building.
Hepsi güvence altında, Binadaki tüm eleştiri yazıları yasaklandı.