Vegetarian traduction Turc
1,267 traduction parallèle
Everyone here knows I'm a vegetarian.
Buradaki herkes biliyor ki ben vejetaryenim.
- Mom, I'm a vegetarian.
- Anne, ben vejetaryanım.
He's not a vegetarian?
Morton'a ne dersin? Vejetaryen değil ya.
- Our chef is preparing a meal in your honour, and I was curious whether you're vegetarian.
Şefimiz onurunuza bir yemek hazırlıyor ve ben vejeteryan olup olmadığınızı merak ettim
Mom, I thought I told you, Phoebe's a vegetarian.
Anne, sanırım sana Phoebe'nin vejeteryan olduğunu söylemiştim.
I mean, I am a vegetarian..
Önemli değil. Ben dana eti...
With vegetarian corndogs.
Bir de vejetaryen sosisleri.
Okay, I just got a message that a vegetarian menu was requested for tonight.
Bu gece vejetaryen mönü istendiğini öğrendim. Lassano'lar.
I mean, one minute you could be... oh, let's say a vegetarian, and the next minute you could accidentally have a bite of a stuffed pork chop
Bir bakarsın vejetaryensin. Ama sonra kazayla pirzolanın tadına bakarsın ve bütün düşüncelerin değişir.
Your vegetarian meal.
Vejeteryen yemeğiniz.
Didn't you call ahead for the vegetarian?
Önceden vejeteryan istediğinizi söylememiş miydiniz?
She forgot she was a vegetarian?
Kadın vejeteryen olduğunu unutmuş?
Who forgets they're vegetarian?
Kim vejeteryen olduğun unutur ki?
Come on, I'm sure you'll find a roommate who's a "clean, non-smoking vegetarian that rinses the shower thoroughly after each usage."
Haydi, Elliot, eminim ki "temiz, sigara içmeyen, vejetaryen ve her kullanımdan sonra duşu temizleyen" bir ev arkadaşı bulacaksın.
Oh, Mom, isn't there anything vegetarian?
Anne, vejetaryenlere yönelik bir şey yapmadın mı?
What are you, a vegetarian?
Vejetaryen misin yoksa?
You know I'm a vegetarian.
Vejetaryen olduğumu biliyorsun.
I'm a vegetarian.
Vejeteryenim de.
He's a vegetarian.
Adam vejeteryen.
this vegetarian protect the reef neighboring a wave seaweeds that smudged the coral if too many of this kind of fish are removed corals will die that's why overfishing destroy reefs we often realized how each species benefits each other
Bu vejetaryen Convict Tang'ler mercanlara bulaşan yosunları sürekli kemirerek korurlar. Eğer çok sayıda bu tür balık götürülürse mercanlar ölecek. Bu yüzden aşırı avlanma resifleri yok ediyor.
You're a vegetarian?
Vejetaryen misin?
And it was here that I coaxed hi m into eating his first vegetarian meal.
Ve kendisini tatlı dille ikna edip ilk vejeteryan yemeğini yemesini sağladım yer burasıydı.
Well, as vegetarian... as a spinach-and-mushroom calzone can be.
Hah, ıspanak ve mantarın kalsiyum deposu olabildiği kadar bir vejeteryan yemeği idi.
Therefore, they're vegetarian.
Yani vejetaryenler.
- I'm a vegetarian. I understand.
- ben vejateryenim. sizi anlıyorum.
I'm also a vegetarian.
Ben vejeteryanım.
Look, I'm a vegetarian.
Bak, ben et yemem.
I know that he's a vegetarian.
Onun vejetaryen olduğunu biliyorum.
He became a vegetarian and joined an animal liberationist society, liberating chickens and their eggs!
Vejetaryen oldu ve Hayvan Özgürlükleri Örgütüne katılarak, tavukları ve yumurtalarını özgürleştirdi!
His wife is a vegetarian, so make sure that she's attended to.
Karısı vejetaryen, ona göre servis yapılsın.
I'm vegetarian!
Ben vejeteryanım!
Okay, so not a vegetarian.
Pekala, vejeteryan değilim.
Your date's a vegetarian?
Buluşacağın kişi vejetaryen mı?
- It's vegetarian lasagna.
- Bu vejetaryen lazanyası.
So what if your girlfriend turned out to be a vegetarian?
Ya kız arkadaşın et yemeyi bırakırsa?
THE GIRLS WANTED VEGETARIAN.
Kızlar Vejetaryen yemeği istedi.
Keeping Christmas would be like being a vegetarian... and still eating meat.
Noel'i kutlamak, vejetaryen olup et yemeğe benzer.
I'm gonna do this right. I'm not gonna be a meat-eating vegetarian.
Et yiyen bir vejetaryen olmayacağım.
- I don't like McNuggets. - l'm a vegetarian.
Ben McNuggets sevmiyorum ki, vejetaryenim.
I'm not really a vegetarian.
Bilemiyorum... Vejeteryan da değilim üstelik.
Although almost entirely vegetarian, we know from tell-tale signs in their teeth that there's one kind of meat a boisei can't resist -
Nerdeyse tamamen vejeteryan olmalarına rağmen.. ... dişlerinin bize gösterdiği....... boiseilerin bir tür ete asla direnemediklerini gösteriyor :
Gorillas today are exclusively vegetarian, but our ancestors, judging from their teeth, also ate meat, as chimps do.
Günümüz gorilleri sadece vejetaryendir ancak atalarımız dişlerine bakılırsa, şempanzeler gibi, et de yiyordu.
What were those vegetarian ancestors? No one really knows.
Bu vejetaryen ataların ne olduğunu kimse tam olarak bilmiyor.
It wasn't a specialised vegetarian, because the teeth at the front didn't have the sharp chisel-like teeth that an antelope has.
Otçul sayılmazdı çünkü ön dişleri bir antilop gibi keskin değildi.
Since they're Hindus, most are strictly vegetarian, but across the world we seem to be able to thrive whatever the diet ;
Hindu oldukları için çoğu çok sıkı vejetaryen ancak dünya çapında bakılırsa biz her türlü diyetle yaşayabiliyoruz.
You took me out your will because I'm a vegetarian and run an Arabian takeaway then you come to my place, where you never set foot before to satisfy your goddamn greed.
Vejetaryen olup Arap lokantası açtım diye, mirasından reddettin beni. Ondan sonra hiç ayak basmadığın lokantama gelip... o lanet olası hırsını tatmin etmek istiyorsun.
I'm... I'm a vegetarian.
Ben vejetaryenim.
Though their diet is largely vegetarian, they are omnivores, and like humans, they will eat just about anything.
Büyük ölçüde vejetaryen olmalarına rağmen hepçildirler ve insanlar gibi hemen her şeyi yerler.
- lt's called vegetarian food.
- Buna vejeteryan yemeği deniyor.
THOSE VEGETARIAN ROLL-UPS LOOK SCRUMPTIOUS. HUH.
Nasıl görünüyorum?
- Can I say I'm a vegetarian?
Vejetaryen olduğumu söyleyebilir miyim?