Vina traduction Turc
61 traduction parallèle
According to Pablo's chart, he should be nearing Vina Del Mar.
Haritasına göre Vina Del Mar'da olmalıydı.
Often the sound of a vina came through the open windows.
Açık pencerelerden sıklıkla Vina sesi gelirdi.
Near Valparaiso, at Vina del Mar, a horse has won the Grand Prize.
Valparaiso civarındaki Vina del Mar'dan bir at büyük koşuyu kazanmıştır.
This is Vina.
Bu Vina.
Longer hair, different dress, but it is you, the one the survivors call Vina.
Uzun saçın, değişik bir giysin var ama o sensin, sana Vina diye hitap ediyorlardı.
Or the image of Vina, but why you again?
Ya da Vina'nın görüntüsüsün, ama neden tekrar sen?
That's Vina again, as the green Orion slave girl?
Bu tekrar Vina, yeşil Orion'lu köle kız olarak mı?
There was a Vina listed on the expedition as an adult.
Vina adlı yetişkin birisi keşif seyahatinde listedeymiş..
Prove our ship is all right, send these two back, and I'll stay with Vina.
Gemimizi serbest bırakarak bunun ikisini geri gönderin, ve ben de Vina ile kalacağım.
- What's happened to Vina?
- Vina'ya ne oldu?
This is Vina.
İşte Vina.
Longer hair, different dress, but it is you. - The one the survivors called Vina. - [Growling]
Uzun saç, farklı giysi, ama sensin, hayatta kalanların Vina dediği kadın.
Or rather the image of Vina.
Ya da Vina görüntüsü.
There was a Vina listed on that expedition as an adult crewman.
O keşif heyetinde bir yetişkin olarak Vina adında biri yer alıyordu.
You give me proof that our ship is all right, send these two back and I'll stay with Vina.
Geminin durumunun iyi olduğunu kanıtla, ikisini geri gönder... ben de Vina'yla kalacağım.
- What's happened to Vina?
- Vina nerede?
Let's go have dessert in vina?
Hadi gidip tatlı yiyelim.
Let's go have dessert in Vina?
Hadi gidip tatlı yiyelim.
We'll go to Vina, to the casino.
Vina'ya gideceğiz, gazinoya.
And you?
- Sen? - Vina'ya gitmem gerekiyor.
"For a good time, call dava vina 535- -"
"İyi zaman geçirmek için Dava Vina'yı ara : 535- -"
Vina Navarro.
Vina Navarro.
Don't go, please.
Lütfen ölme. - Vina.
Vina.
- Oğlum...
Vina. He came at me.
- Bana saldırdı.
Uh... yes, by Vina, 32 years ago, for Alfredo Navarro.
Evet, Vina ihbarda bulunmuş. 32 yıl önce Alfredo Navarro için.
Diego's father ; Vina's husband.
Diego'nun babası, Vina'nın kocası.
Vina, you need to come in and answer for your husband's death.
Vina, buraya gelmeli ve kocanın ölümünü anlatmalısın.
Diego spent his life keeping family secrets for you, Vina.
Diego senin sırlarını saklayarak hayatını sürdürdü Vina.
I'm gonna find you, Vina.
Seni bulacağım Vina.
– In Viña.
- Viña'da.
– Hey, Beth, I got this of Charlie in Viña.
Bu fotoğrafı, Charlie Viña'dayken çektim.
– A colonel stationed in Viña.
- Viña'daki albay.
We saw some very upsetting things in Viña.
Çok kötü şeylerin olduğunu söylemişti.
They told us in Viña that the military were executing thousands of people here.
Viña'da askerlerin binlerce kişiyi öldürdüğü söylenmişti.
When were you in Viña?
Viña'ya ne zaman gittiniz?
Forget this and forget Viña.
Bunu unutun ve Viña'yı unutun.
Ed, all those American officials in Viña were probably involved in the coup.
Ed, Viña'daki Amerikalı subaylar muhtemelen darbeye karıştı.
You ever been to Viña?
Viña'ya hiç gittin mi?
Probably what he discovered in Viña.
Belki de Viña'da öğrendikleridir.
You have any idea how long we'll be stuck here in Viña?
Viña'da ne kadar takılı kalacağımız hakkında bir fikriniz var mı?
So the boss of Milgroup and the senior political officer... both happened to be in Viña when the coup started.
Askeri grubun başkanı ve yüksek düzeydeki politik görevli darbe başladığında Viña'daydı.
Most people think the coup was prepared in Viña.
Birçok kişi darbenin Viña'da hazırlandığına inanıyor.
How can you say a thing like that when you have army colonels... you have naval engineers — they're all over Viña del Mar?
Albaylar, donanma mühendisleri Viña del Mar'dayken bütün bunları nasıl söyleyebilirsiniz?
Vina.
Vina?
Viña Ardanza Gran Reserva?
Olmaz. Bir şişe Viña Ardanza Gran Reserva lütfen.
Last summer, I went to Viña del Mar.
Geçen yaz Viña del Mar'a gittim.
Viña is nice.
Viña çok güzel.
Vina?
Vina?
No...
- Vina.
Lieutenant. Where are you, Vina?
- Neredesin Vina?