Violated traduction Turc
1,396 traduction parallèle
Then you violated her.
Sonra da ırzına geçtin.
Clark County Law Enforcement and I have taken every precaution to make sure that these students'rights were not violated.
Bu öğrencilerin haklarının çiğnenmemesi için Clark ilçesi kanun güçleri ve ben bütün önlemleri aldık.
Mm-hmm. Counselor, your client's rights... Will not be violated.
Avukat bey, müvekkilinizin hakları çiğnenmeyecek.
Knife's excluded. The exclusionary rule only applies to the person whose constitutional rights were violated.
İptal kararı sadece anayasal hakları çiğnenen kişi için geçerli.
Now, I've already violated your parole so whatever I say to the judge is up to you.
Tahliye şartını ihlal ettin. Yargıca ne söyleyeceğin sana kalmış.
So, he violated his restraining order.
- Yani yaklaşmama emrini ihlâl etmiş.
You're on parole. Just by meeting with Mr. Carpenter, you violated a condition, didn't you?
Carpenter'la sadece görüşmen bile şartlı tahliye kurallarına aykırı.
We know the principles on which this country was founded and we are sick and tired of those principles being violated by the guys in Washington with $ 100 haircuts who don't fear God. Who don't fear anyone. - ( cheering )
Bu ülkenin hangi prensiplerle kurulduğunu biliyoruz ve bu prensipleri ihlal eden, Washington'daki... 100 dolarlık saç tıraşlı, Tanrı'dan korkmayan kimseden korkmayan adamlardan bıktık usandık.
You provoked this situation when you violated the Territorial Compromise.
Bölgesel uzlaşmayı ihlal ederek bu durumu siz yarattınız.
But, as Prosecutor Orak has made clear... the laws of the Empire have been violated... and Captain Archer must be held accountable... for his actions regardless of his intent.
Ancak savsı Orak'ın açıkça belirttiği gibi... niyeti ne olursa olsun... imparatorluk yasaları ihlal edilmiştir... ve Kaptan Archer bundan sorumlu tutulmalıdır.
She was violated.
O tecavüze uğramış.
You not only violated my trust in you, but the sanctity of my family.
Yalnızca sana olan güvenimi değil, ayrıca ailemin kutsallığını da sarstın.
Although by doing so, he violated two federal laws, and a score of postal regulations.
Ayrıca bunu yaparak, iki federal kanunu da çiğnemiş oldu, ve bir de posta yönetmeliklerini.
I'm telling you, Sean, I felt violated.
Sana söylüyorum Sean, ırzıma geçilmiş gibi hissettim.
Being violated?
Saldırıya uğramak?
- Which you violated.
- Görünüşe göre bunu ihlal etmişsin.
Okay, if by "we", you're referring to yourself, then somebody violated the pact.
Tamam, eğer "biz" derken kendini de katıyorsan, birisi antlaşmayı bozmuş.
Well, off the top of my head, it appears the C.O.'s violated your rights under the Eighth Amendment...
Hangi madde olduğunu tam hatırlayamıyorum ama anayasanın sekizinci maddesi, Kasıtlı ilgisizlikle gardiyanlar haklarını çiğnemişler.
I suppose if I made a technical error... violated his rights somehow.
Teknik bir hata yapmış olsam hakları hakkında mesela.
You violated my privacy and that of my patient.
Benim ve hastamın özel hayatına girdin.
Now that's been violated.
Ve artık bu bozuldu.
I violated your privacy.
Özel hayatına karıştım.
It was only because of the efforts of SG-1, who violated your order to shut down the gate, that we managed to survive.
Eğer SG-1 geçidin kapatılmasına.. .. dair emrinize karşı çıkmasaydı, hiç birimiz sağ kalmayı başaramayacaktık.
Motherfucker, you have violated a half dozen departmental regs right there.
G.tveren, neredeyse yarım düzine kanunu çiğnedin orada.
You knowingly and willfully violated this man's right to be questioned... with an attorney present.
Bilerek ve isteyerek bu adamın avukat eşliğinde sorgulanma hakkını ihlal ettiniz.
The secrecy of your network has already been violated.
Şebekeniz zaten ifşa oldu.
Yeah, Ray will say he was cuffed, and that you violated his civil rights and all that bullshit, blah-blah-blah.
Evet, Ray tokatlandığını ve senin, sivil haklarını çiğnediğini vs. söyleyecek.
- The Trojans have violated the agreement!
- Truvalılar anlaşmayı ihlal etti!
You violated my command.
Emirlerime karşı geldin.
Well, had the jurisprudence not violated the statute of limitations per se,
Şey, hukuk bilimi kanun sınırlamasını... kendiliğinden ihmal etmediği için...
The conundrum of the undisturbed, yet empty vault. The unsolvable riddle of the sealed yet violated sanctum, is of the utmost importance. Not only to make our caper more intellectually satisfying.
Kimseyi rahatsız etmeden çözülemeyen bir bilmece gibi patlamalı ve... insanların aklını karıştırıp sonra da kendini yok etmesi gerekirdi.
And it was just at this inopportune moment that the General here violated the cardinal rule of this house
Ve işte tam bu anda General bu evin kuralını ihlal etti ve bir sigara yaktı.
He has violated our Sabbath, Consul.
Şabat yasaklarını ihlal etti.
You violated a prime directive.
Önemli bir kuralı çiğnedin.
You violated the section codes as much as me.
Benim kadar sen de kuralları çiğnedin.
I need help with all these daggone bills... ever since Leon violated his parole.
Leroy kariyerini mahvettiğinden beri onu hiç görmedik.
You have violated our trust.
Güvenimizi sarstınız.
I mean, just in the first five-minute sequence in introducing... Jean-Paul Belmondo's character as this petty thief... every rule was violated in terms of how long to hold the shots... the discontinuity of what was going on.
Yani sadece ilk beş dakikalık, Jean-Paul Belmondo'yu sevimli hırsız karakteri olarak tanıştırma sahnesinde... devamlılık ve sahnelerin süresi anlamındaki her kural..
I have not violated my pardon agreement.
Af anlaşmamı bozmadım.
You violated mission protocol, and you left me behind.
Görev protokolünü bozdun ve beni arkada bıraktın.
My actions violated the oath I took to this country and your trust.
Yaptıklarımla bu ülkeye ettiğim yemini bozdum ve güveninizi yıktım.
I lost Cordelia because some thing violated her... crawled inside, used her up.
Cordelia'yı kaybettim, çünkü bir şey onu ele geçirmişti. Onun içine girmişti. Onu kullandı.
I just wanted to check in and make sure you're aware... that your ban on organized sports in this family has been violated.
Buraya gelip seni kontrol etmek ve ailede organize sporlara koyduğun yasağın ihlal edildiğinden haberin olmasını istedim.
Again, we have no evidence that Grissom violated any protocols or proc...
Tekrar ediyorum, elimizde Grissom'un kural ve yöntemleri ihlal ettiğine dair delil bulunm... Katkın için teşekkür ederim.
I'm sure you're aware 10Large has a restraining order against you Mr.G? And you violated it.
Bay 10-Large'ın senin hakkında yaklaşmama kararı çıkarttığını biliyorsundur Bay G. Bu kararı ihlal ettin.
I mean, maybe it would be magical If you were violated by a magician.
Yani, belki büyücü tarafından tacize uğrasan büyülü dersin.
Violated?
Tacize uğramak mı?
I was totally violated... Again!
Yine tacize uğradım...
She claimin'I violated her? Against her will?
Onunla rızası dışında mı beraber olduğumu söylüyor?
Violated beyond belief.
Çok bozulurdum.
[squirting] I was violated!
Tacize uğramışım!