Virus traduction Turc
7,226 traduction parallèle
"According to the Center for Infectious Diseases, " Dr. Barmal was close to finding a cure for an aggressive new virus.
Bulaşıcı Hastalık Merkezi'ne göre Dr. Barmal yeni ve saldırgan bir vürüse çare bulmak üzereymiş.
Hopefully the virus is contained.
Virüsün zapt edildiğini umuyoruz.
Meanwhile, research the virus. Find out everything you can about it.
Bu sırada virüsü araştırıp elinizden geleni bulun.
And you're right, the virus is making things a little funky.
Haklısın, virüs ortamı tuhaflaştırıyor.
I took a routine sample of her blood before the virus kicked in.
Virüs etkisini göstermeden rutin olarak kan örneğini almıştım.
The computer must have calculated that the virus originated in the lab And is isolating it.
Bilgisayar, virüsün laboratuvarda meydana geldiğini hesaplayıp virüsü arıtmalıydı.
You are carrying a deadly virus in your system that could wipe out the entire human species, so if you wanna play the "who's more disgusting to whom game,"
Sisteminde bütün insanlığı yok edebilecek ölümcül bir virüs taşıyorsun. "Kim kim için daha iğrenç" oynamak istiyorsan bence sen kazanırsın.
Barmal designed her serum to block the virus from entering human blood cells.
Barmal, virüsün insan kan hücrelerine girişini engellemek için tasarlamış serumu.
Dr. Barmal killed herself to stop the virus spreading, right?
Dr. Barmal virüsün yayılmasını önlemek için kendisini öldürmüştü, değil mi?
She assumed the virus would die with her.
- Virüsün de onunla öleceğini sanmıştı.
Something we did activated the virus.
Virüsü bizim yaptığımız bir şey aktifleştirdi.
So the cold brought the virus back to life.
Soğuk, virüsü diriltmiş.
With the temperature this high, when we get the serum, it should speed up the recovery process, and in the meantime, it may prevent the virus from spreading.
Sıcaklık bu kadar yüksekken serumu aldığımız zaman iyileşme sürecini hızlandırması gerek. Bu sırada virüsün yayılmasını engelleyebilir.
- The high heat wiped out the virus.
- Yüksek sıcaklık virüsü yok etmiş.
There's no trace of the virus left at all.
Artık virüs izi hiç yok. Gitmek için temizlendiniz.
This is a customized virus synthesized with the sole intent of killing one specific individual.
Bu kişiselleştirilmiş bir virüs, özel birini öldürmek için sentezlenmiş.
So if you're counting on me cracking this virus, don't.
Eğer bu virüsü kırmam konusunda bana güveniyorsanız, güvenmeyin.
The virus is transmitted through touch.
Virüs, dokunma yoluyla bulaşıyor.
What does it do, this virus, to the body?
Virüs, vücuda ne yapıyor?
A customized virus deadly to such a small fraction of the population.
- Nüfusun çok ufak bir parçası için ölümcül olan kişiselleştirilmiş bir virüs.
- This is Aram. - Agent Mojtabai. I need a list of people admitted to an emergency room in the last few days displaying symptoms consistent with the virus you're tracking.
- Ajan Mojtabai, izlediğiniz virüsün semptomlarını gösteren, son günlerde Acil'e kabul edilen insanların bir listesi lazım.
They tested the virus on his son, closest possible genetic match.
Virüsü oğlu üstünde denemişler, en yakın muhtemel genetik eşleşme.
They know about the virus.
- Virüsü biliyorlar.
When it comes back positive for that virus that killed Hawkins we got you.
Ve Hawkins'i öldüren virüsle eşleştiğinde, elimizdesin.
They're saying his blood tested negative for the virus.
Kan testi, virüs için negatif çıktı diyorlar.
- I don't have the virus.
- Bende virüs yok ki.
You have the virus.
Virüs sende var.
Within hours, they will all have tested negative for the virus.
Saatler içinde, hepsi virüs için negatif çıkacak.
She'll also test positive for the virus that killed Hawkins.
Senatör Hawkins'i öldüren virüs için de sonucu pozitif gelecek.
People say Hawkins was infected with a virus. You think we're infected?
İnsanlar, Hawkins'in bir çeşit virüsten zehirlendiğini söylüyor.
Everyone here was negative for the virus.
- Buradaki herkesin sonucu negatif.
She tested positive for the virus that killed Senator Hawkins.
Senatör Hawkins'i öldüren virüsle uyuşuyor.
Positive for the virus.
Pozitif.
How could I possibly be carrying the virus that killed Hawkins?
Hawkins'i öldüren virüsü nasıl taşıyor olabilirim ben?
He created the virus that killed Hawkins. He infected me.
Hawkins'i öldüren virüsü yarattı, beni zehirledi.
He's an artificial intelligence that works like a computer virus.
O bir yapay zekâ ve tıpkı bilgisayar virüsleri gibi hareket eder.
Ultron's more than just a computer virus.
Ultron bir bilgisayar virüsünden öte bir şey.
Looks like Ultron's turned himself into a nano-virus.
Görünüşe göre Ultron kendisini bir nano-virüse dönüştürmüş.
Ant-Man, get back to your lab and try to find a way to free Falcon from Ultron's virus.
Karınca Adam laboratuvarına geri dön ve Falcon'u Ultron virüsünden kurtarmak için bir yol bulmaya çalış.
No, it's a formula to counteract the virus.
Hayır, virüsü etkisizleştirecek bir formül.
We need to cure the virus, then destroy Ultron Prime's body.
Önce virüsü tedavi edip sonra Asıl Ultron'un bedenini yok etmemiz gerek.
So Eric designed a Trojan horse virus to give us the physical location of the sellers.
Eric bize satıcıların yerini bildirecek bir virüs hazırladı.
And for the virus to work, it's got to be placed at all five buyers'terminals using these... USB drives.
Virüsün işlemesi için bu USB sürücüler üzerinden beş alıcının bilgisayarına da yüklenmesi gerek.
In order for the virus to give us the physical location of the sellers, it must crash the auction.
Virüsün bize satıcıların yerini verebilmesi için açık artırmayı çökertmesi lazım.
Auction begins, I insert the USB drive and download the virus.
Satış başladığı anda USB sürücüyü takıp, virüsü indireceğim.
All the drives are placed. Virus downloading.
Tüm sürücüler yerleştirildi.
The virus is working, it's narrowing the field.
Virüs çalışıyor. Alanı daraltıyor.
Just mimic everything they do like a rapidly mutating virus.
Hızla türeyen bir virüs misali her yaptıklarını taklit et yeter.
And there will always be sociopaths whose bigotry spreads through society like a deadly virus.
Ölümcül bir virüs gibi toplum içinde bağnazlığı yayacak sosyopatlar her zaman olacak.
How was the virus delivered?
- Virüs nasıl bulaştı?
♪ I'm gonna leave you anyway ♪
- ON BİRİNCİ BÖLÜM "HIZLA TÜREYEN BİR VİRÜS"