English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ V ] / Visually

Visually traduction Turc

228 traduction parallèle
checking visually.
Ayrılma gerçekleşti. Voltaj kontrol ediliyor.
I admit we haven't been able to track them visually so far but we'll correct that.
Onları görsel olarak takip edemedik, ama edeceğiz.
The next step would be to order the fighters after the bombers... to raise them visually and divert them from their course.
Sonraki adımımız savaş uçaklarına takip emri vermek... ve onları yükselterek yönlerinden saptırmak olacaktır.
So aside from being visually impressive with their bulk and simplicity, the tombs are also a marvel of engineering skills built to withstand the onslaught of thieves.
Görsel olarak hacim ve basitliklerinin yanı sıra bu mezarlar hırsızların saldırısına dayanacak mühendislik harikasıdır.
I mean, of course I was always visually stunning... but I was married to a man and had a baby named Freddy.
Yani, tabii ki, her zaman gözle görülür derecede güzel bir afrodittim... bir adamla evlendim ve Freddy adında bir çocuğum oldu.
Take over visually and land your aircraft :
Yönetimi alın ve uçağı indirin.
You'll have to make contact visually. Coming up on 1300 feet.
Teması görsel olarak yapacaksın 1300 feet'e geliyoruz.
Or, as quickly as his eye detects a threat either visually or on one of his scopes his thought impulses guide a missile to that threat.
Ya da gözü bir tehdidi görsel olarak veya skoplarından birinde algılar algılamaz pilotun düşünce itkileri, tehdide füze yolluyor.
Unlike ours, they live it visually and not racially.
Bizimkinin aksine onlar ırkçı değil ama görsel bir dünyada yaşarlar.
OK, now, as a backup to the computer, you should check visually.
Tamam, şimdi, bilgisayara yardımcı olmak için görsel olarak kontrol etmelisin.
And apparently we also have some people here tonight from the Center for the Visually Unpleasant.
Bir de belli ki bu akşam aramızda Görsel Olarak Nahoş Olanlar Merkezi'nden gelenler var.
We are transmitting visually.
Görüntülü iletişim yapıyoruz.
We transmit visually.
Görüntülü iletim yapıyoruz.
... and I regret, DaiMon Tarr, that I can no longer negotiate unless it is conducted visually.
... altında, DaiMon Tarr, ne yazık ki, görüntünüz olmadan görüşmelere daha fazla devam edemem.
I felt something other than what we can visually sense.
Diğer duyularımızın dışında bir şey hissettim.
No one's blind any more, partially sighted or visually impaired.
Kimse "kör" değil artık "kısmi gören" ya da "zor gören" var.
All weapons visually accounted for, sir.
Tüm torpidolar görsel olarak kontrol edildi.
Granted, but how could he perceive his mother visually as if she were in the room?
Tamam olabilir ama sanki aynı odadaymışlar gibi annesini görsel olarak nasıl algılayabildi.
If the brain receives something it can't understand, it interprets it, sometimes as a smell or a sound, sometimes visually.
Beyin anlamadığı bir şey algılarsa onu yorumlar, bazen bir koku ya da bir ses gibi, ya da bazen de görsellik gibi.
- Must be for the visually impaired.
- Görsel alıcılar olmalı.
In the real world, this stuff is not created to be visually pleasing.
Gerçek dünyada bu şey görsel olarak zevk versin diye oluşturulmadı.
Well, we've visually confirmed the Angel's presence. Now, we know we have to hurry.
Şey, görsel olarak meleğin varlığını kanıtladık şimdi acele etmemiz gerektiğini biliyoruz
Shakespeare has exaggerated his deformity in order to body forth dramatically visually, metaphorically the corruption of his mind.
Shakespeare, Richard'ın bedensel deformasyonunu abartarak zihninin yozluğunu dramatik, görsel ve simgesel olarak şekillendiriyor.
Oh, I may be visually challenged, but I can see you're lying. Huh?
Görme engelli olabilirim ancak yalan söylediğini anlayabiliyorum.
Escape pod is visually acquired.
Kaçış podu görüş alanımızda.
Visually, I mean.
Görsel anlamda yani.
It's kind of in a place that's not... And I was hoping maybe you guys could help me out. It's not visually accessible to me.
bulunduğu yer... görmeme olanak sağlanan bir yer değil.
We've lost communication with the Messiah spacecraft, although we continue to track it visually.
Mesih uzay gemisi ile bağlantımızı kaybettik ama onları ekranda izlemeye devam ediyoruz.
- You visually in-com-paired?
- Görme engelli misin? - Engelli.
Visually, there exists a graceful equilibrium between its length and width.
Görünüşte, uzunluğu ve genişliği arasında zarif bir denge vardır.
Clearly the fact I please you visually has got us off on the wrong foot.
Evet. AnlaşıIan, görünüşümle hoşuna giderek yanlış bir iş yaptım.
We'll have to track it visually.
Görsel yolla izlemeliyiz.
Some birds do the same thing visually.
Bazı kuşlar aynı şeyi görsel olarak yapar.
Can you confirm visually or just radar?
Bunu doğrulayabilir misin yoksa radara bakarak mı söylüyorsun?
The first kick has no power, and so visually, it doesn't make sense for the other man to be flying back.
İlk tekmede güç yoktur, yani görseldir, geri uçan bir adam olması başka biri için mantıklı değil.
No, I design software for the visually impaired.
Hayır, görüşü az olan insanlar için yazılım düzenledim.
A mad Delvian exhibitionist is forcing herself on me visually.
Kendini sergileyen deli bir Delvia'lı bana zorla kendisini izlettiriyor.
SOP is that we send them after the bombers with orders to raise them visually and divert them.
Avcılar bombardıman uçaklarını bulur... ve onlara işaret gönderip rotalarını değiştirmelerini sağlar.
If you cannot communicate with them visually shoot them down.
Onları işaretle uyaramazsanız... düşürün.
Visually, very exciting, as well as musically... explosive.
Görsel olarak çok heyecan verici, müzikal açıdan da inanılmazdı.
Sometimes leaks are so small you cannot detect them visually.
Bazen sızıntı o kadar azdır ki, bakınca aklayamazsınız.
If we were able to see our destinies manifest themselves visually, then we would be given a choice to betray our destinies.
Kaderlerimizi açıkça görebilseydik o zaman bize onlara ihanet etme seçeneği verilmiş olurdu.
... visually, the difference between the Matrix and the real world.
... Matrix iIe gerçek dünyanın arasındaki farkı beIirIemekti.
Research tells us buddy cops live in visually distinctive places.
Araştırmalar bize polis arkadaşların daima görsel olarak farklı yerlerde oturduklarını söylüyor.
- It's not visually exciting enough? - No.
- Görünüşü pek heyecanlandırıcı değil dimi?
The traffic cameras will identify if you're being visually or electronically tracked.
Üzerinde izleme aygıtı varsa trafik ışığındaki kameralar bunu hemen tesbit edecektir.
The meat from the projectile was visually indistinguishable from the victim's stomach tissue.
Kurşundan yapılmış bir et kurbanın mide dokusundan... gözle görülür biçimde ayırt edilmez.
The problem is in our state there are more visually-impaired people than there are guide-dogs, but there are more dogs than there are people to train them.
Eyaletimizdeki sorun rehber köpek sayısından daha fazla görme engelli insan olması, ve onları yetiştirebilecek insandan daha fazla da köpek var.
For these dogs to be useful to the visually impaired, they have to be comfortable, not just with their owners, but with all people.
Bu köpeklerin görme engellilere yardımı olabilmesi için rahat olmaları gerekli, sadece sahipleriyleyken değil, herkesin yanında.
H-HE'S NOT HERE? IT'S HIS NIGHT TO READ TO THE VISUALLY IMPAIRED GAY SENIORS GROUP.
Görme engelli gayler grubunda bugün onun okuma günü.
I believe they prefer "visually challenged fiend."
Bir çeşit kör şeytan. Sanırım "görme engelli şeytan" ı tercih ederler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]