Vixen traduction Turc
278 traduction parallèle
- You vixen!
- Seni şirret!
- Vixen?
- Şirret mi?
Hello, vixen.
Merhaba dişi tilki.
I was going to marry that vixen. Vicar, i who am a man of peace... kiss me where the sun doesn't shine!
Ne şirret bir kadınla evlenecekmişim, Piskopos, benim gibi mülayim bir insan...
Vixen!
Seni tilki!
The little vixen.
Küçük cadaloz.
Dasher, Prancer, Dancer and Vixen, Cupid, Comet, Donder and Blitzen.
Dasher, Prancer, Dancer ve Vixen Cupid, Comet, Donder ve Blitzen.
- Dasher, Dancer, Prancer and Vixen...
Dasher, Dancer, Prancer ve Vixen...
The fox you kill may be a vixen!
Öldürdüğünüz belki dişi bir tilkidir!
And any vixen can be a mother.
Ayrıca her dişi tilki anne olabilir.
Well, the vixen can't be far away!
O cadaloz fazla uzaklaşamaz!
- You're ready for anything for this vixen!
- Size ve dişi şeytanal!
The buffalo-headed vixen!
Şeytan dilli cadaloz!
Darling, we should get rid of this vixen.
Aşkım, bu şıllığı buradan defetmeliyiz.
She'll grow to be the vixen.
Belli ki ileride çok cadaloz olacaktı.
When a vixen's trapped, she says nothing and plays dead.
Dişi tilki tuzağa düştüğü vakit ölü taklidi yapar.
Looking for a vixen, Wilhelm Berlifitzing?
Dişi tilki avına var mısınız, Wilhelm Berlifitzing?
Do you mean to say that the vixen in there... Is what you call something in nothing?
Hiçlikteki bir şey derken... buradaki cadalozu mu kast ediyorsunuz?
What do you mean calling me a vixen? !
Bana cadaloz derken ne demek istiyorsun sen!
This is a crazed vixen.
Delirmiş cadaloz zırvası.
Sir, you must be strong against... the tricks of that vixen.
Efendim, o cadalozun numaralarına karşı... dayanıklı olmalısınız.
Oh, dear! He must really be in love with that vixen!
Tanrım... o cadaloza gerçekten aşık sanırım!
Still, you little vixen.
Kes sesini seni küçük tilki.
She's a vixen, undressing every man with her eyes.
Tam bir tilki. Gözleriyle erkekleri soyuyor.
Come here, you little vixen.
Buraya gel, seni gidi cadaloz.
On, Prancer and Vixen.
Hadi, Prancer ve Vixen.
I'll bet you have, you little vixen.
Seninle bahse bile girerim, seni küçük huysuz kadın.
I will kill the vixen first then I will my husband.
edersin ilk bu cadolozu öldüreceğim sonrada, kocam olacak bu salağı.
You're a wily vixen, aren't ya?
Kurnaz bir cadalozsun, değil mi?
- She's always got a zinger. This vixen, this minx.
- He zaman için verecek kurnazca bir cevabı var.
Ooh. Vixen.
Vixen.
Let me blast that buzzing vixen to pixie hell!
İzin verin, onu cehenneme yollayayım!
Stop it, you vixen, you.
Dur, seni cadı.
Am I mistaken, or was there a little thing going on with that vixen, stud?
Yanlış mı görüyorum, yoksu şu bebekle bu ayı arasında bir şeyler mi var?
The voluptuous vixen was a prisoner not of love, but of evil. If only they were better-looking.
Şehvetli dişi, sevginin değil şeytanın esiri olmuştu.
- Still warm from the vixen.
Kızın üstünden aldık.
Honey, she's a vixen.
Hayatım, o kız çok kurnaz.
- Now Dasher, now Dancer! Now Prancer and Vixen! - All your hugs and kisses too
- Süslü, Dansçı, Zıpzıp, Cadaloz
- Vixen.
- Vixen.
" The all-powerful space vixen... Rozalinda.
Güçlü uzay cadısı Rozalinda.
- Stink, who's the vixen?
Stink, şu tilki de kim?
As long as this little vixen doesn't invite the entire world, we'll be fine.
Bu küçük cadı herkesi çağırmazsa rahat ederiz.
- Behave yourself, you little vixen.
Kendine çeki düzen ver, küçük huysuz. - Peki, efendim.
You vixen!
Kurnaz!
Just look, in the middle of the second column, right between "Vivacious Vixen" and "Wasting Away".
İkinci sütunun ortasına bak. "Neşeli Cadı" ile "Eriyip Gidiyorum" un tam ortasında.
No, I mean before that, you sly, little credit vixen.
Hayır, ondan önce demek istiyorum, seni kurnaz, kredi kartı cadısı.
- Credit vixen?
- Kredi kartı cadısı mı?
Wanda, you vixen, you know how that perfume drives me crazy!
Wanda, seni tilki, o parfümün beni nasıl azdırdığını biliyorsun!
" A vixen in stretch pants.
" Streç pantolon içindeki afet.
She was a vixen when she went to school, and though she be but little...
Okulda da böyle cadalozun tekiydi. Ne kadar ufak tefek olursa olsun- -
THAT LITTLE VIXEN WILL BITE IT.
Bu küçük sıçan elinizi ısırabilir.