English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ V ] / Voluptuous

Voluptuous traduction Turc

128 traduction parallèle
I had the voluptuous joy of sharing my'theft'... with my wife and my mistress.
Yaptığım hırsızlığın yarısını karım ve metresim ile bölüşmekten duysal bir zevk almıştım.
- Where dwell the attendant priestesses, the most voluptuous maidens east of Alexandria.
- Orada İskenderiyenin en şehvetli kızları, görevli rahibeler olarak yaşamaktadır.
Livenbaum, your voluptuous fancies are disgusting.
Şehvete olan düşkünlüğün mide bulandırıcı.
Very voluptuous, always 3 or 4 pounds overweight.
Çok seksi olmalı. Mutlaka birkaç kilo fazlalığı var.
Would you say Mrs. Manion's appearance was deliberately voluptuous and enticing?
Bayan Manion'un görünümü kasten şehvet uyandırıcı ve baştan çıkarıcı mıydı sizce?
Our laziness, the penetrating sweetness of our sherbets, a longing for voluptuous immobility, that is... death once again.
Uyuşukluğumuz sohbetlerin içimize işleyen tatlılıkları zevk düşkünü hareketsizliğin özlemini duyuyor, ki bu yine ölüm.
Isn't that a comparatively comfortable..... almost voluptuous crucifixion to suffer for the sins of the world, Mr Shannon?
Dünya günahlarından acı çekmek için böyle bir çarmıha geriliş, oldukça konforlu değil mi Bay Shannon?
Anyway, I'm much too voluptuous for that. Don't you think?
Zaten bunun için biraz fazla şehvetli bir tipim, ne dersiniz?
- You're voluptuous.
- Ne? - Sen şehvetlisin.
And you'll see her lonely, voluptuous figure standing, waiting for you.
Onu burada yalnız göreceksin ve şehvetli bir biçimde seni bekliyor olacak.
Krauts are nowadays roddy and voluptuous.
Almanlar bu günlerde al yanaklı ve zevk düşkünü.
Voluptuous gold.
Şehvetli altın.
My young and greedy heart sings a voluptuous hymn of glory!
Genç ve açgözlü kalbim zevk düşkünü zafer ilahileri söylüyor.
Marguerite, I know how voluptuous you are.
Marguerite, zevk düşkünü olduğunu biliyorum!
Her eyes had a voluptuous but surly expression, that I've never been able to find again.
Gözleri çekici ama ifadesi sinirli. - Tekrar bulma şansım yok.
- this voluptuous ass of mine?
Bu dolgun kalça benim mi?
Her voluptuous body.
Şehvetli vücuduyla.
Such subtle, voluptuous ways!
Tatlı, şehvetli yollardan!
Voluptuous.
Şehvetli.
The most voluptuous woman in the circus.
Sirkin en şehvetli kadını.
In one instant Pedro had transformed Tita's breasts... from chaste to voluptuous... without even touching them.
Bir anda Pedro dokunmadığı halde Tita'nın... sıradan hamur toplarını, şehvetli birer... göğüs haline çevirmişti.
There she would lie... gorgeous, voluptuous... and it didn't do a thing for me.
O muhteşem seksi kadın orada yatıyordu ve benim için bir şey ifade etmiyordu.
That beautiful, voluptuous woman is a lesbian?
Bu harika, baştan çıkarıcı kadın bir lezbiyen?
Spare me the voluptuous rap, you sasquatchian nightmare.
Şehvetli konuşmalarını kendine sakla seni koca ayaklı kabus.
The voluptuous vixen was a prisoner not of love, but of evil. If only they were better-looking.
Şehvetli dişi, sevginin değil şeytanın esiri olmuştu.
But when I think of those voluptuous Risian females...
Ama şehvetli Risian dişilerini düşündüğüm zaman...
Do you think Helga is a voluptuous Saint-Emilion or a buttery Chardonnay?
Helga şehvetli bir Saint Emilion mu, yoksa yumuşak bir Chardonnay mi?
Women over 40 feel unattractive if they don't have perfect hair, porcelain skin, limpid eyes, pouting lips, the voluptuous contours of a goddess.
Aynen öyle. 40 yaş üzeri kadınlar, şehvetli hatlara sahip Tanrıça gibi mükemmel saçlara, porselen cilde, berrak gözlere, bükülmüş dudaklara sahip değillerse, kendilerini çirkin buluyorlar.
Yeah, I remember that day. Well, I'll never forget it because that was the day that I lost my virginity to Miss Stafford... -... the voluptuous homeroom teacher.
Ve hiçbir zaman da unutmayacağım çünkü o gün bekaretimi Bayan Stafford'a vermiştim o şehvetli ana okulu öğretmenine.
But his was a voluptuous, dreamlike, supremely artificial world, lovingly composed on the Paramount soundstages.
Ama onun dünyası lüks, rüyaları andıran, inanılmaz yapay bir dünyaydı. Paramount Stüdyoları'nda yaratılmış hoş bir dünya.
Two voluptuous women grinding, heaving.
İki şehvetli ve güzel bayan bana saldırıyordu
Voluptuous resin, from musk.
Misk ile cilalayın.
God made her 5'5 " and a voluptuous 128 pounds.
Leslie, güzel bir kadın. 1,7 boyunda ve 58 kilo, balık etinde bir kadın.
I'm talkin'about voluptuous women in the audience.
İlik gibi hatunlardan.
You said she was very beautiful and voluptuous.
Güzel ve seksi bir kadın demiştin.
Sharon, you look voluptuous.
Sharon, çok azgın görünüyorsun.
Is any prison more voluptuous?
Burası çok rahat bir hapishanedir.
Mulder, that's any voluptuous vixen out of any number of video games.
Bu, bir sürü video oyununda görülen şehvetli dişi karakter.
In fact, a large, zaftig voluptuous, full-figured, big-boned massive-assive honey.
Hatta, kocaman, zaftig hacimli, dolgun, kalın kemikli koca götlü tatlı kızları seviyorum.
Here we see the enticing, voluptuous fallopian tubes, m'kay.
Burada ise baştan çıkarıcı, şehvetli fallop tüpleri, t'mam.
Could you be so voluptuous with yourself?
Bu kadar lüks olabilir misin?
I shall cook a voluptuous Caspitian haunch stew.
Şöyle şahane bir Kaspitya but güveci yapacağım.
Looking at you from behind, with your buzz-cut hair and your chiseled buttocks, one might mistake you for a voluptuous lady trucker.
Arkadan bakınca, kısa kesim saçın ve şekilli kalçalarınla insanlar seni dolgun bir kadın kamyon şoförü sanabilir.
I'm just sayin', we're a voluptuous bunch.
Demek istediğim, bizim aile çok seksidir.
No, I recall, she had to be athletic, voluptuous, of course, graceful, witty, confident...
Atletik ve seksi de olmalı tabii ki. Zarif, hazırcevap kendine güvenen...
1920, voluptuous asses.
1920'de şehvet fışkıran kalçalar. Şimdi, şimdiyse ne var?
He gains voluptuous pleasure from the fear, the pain, the degradation of his victims.
Adamımız cinsel bir sadist. Kurbanın yaşadığı korkudan, acıdan, ve zorlamadan yoğun zevk alan biri.
Every part in a voluptuous motion...
Vücutların her parçası cinsellikle doluydu...
you encounter that voluptuous look which thrills us with its delightful certainty.
bunun kusursuz zevki sizi heyecana gark eder.
Her voluptuous body.
Şehvetli bedeniyle.
Sexy, voluptuous beauties 24 hours a day?
Yirmi dört saat seksi, şehvetli güzellik mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]