Véra's traduction Turc
456 traduction parallèle
I'm Vera Claythorne, Mrs. Owen's secretary.
Bayan Owen'in sekreteri Vera Claythorne'um.
- Where's Vera?
- Vera nerede?
He's right, Vera.
Doğru diyor Vera.
It's Vera's.
Bu Vera'nınki.
My Aunt Vera's place.
Teyzem Vera orada.
That's Vera the Russki.
Bu Vera.
It's a long way to Vera Cruz.
Vera Cruz'a kadar uzun bir yol var.
Vera's sure gonna miss you, honey.
Vera kesinlikle seni özleyecek tatlım.
What was Vera's original complaint?
Kızınızın şikayeti neydi acaba?
- Vera, she's all I have in the world.
- Kızım Vera, sahip olduğum tek şey.
All I have goes to Vera when she marries. Her father's last wish.
Vera evlendiği zaman herşeyim onun olacak, babasının son arzusu.
Mademoiselle Vera d'Istria insists that Monsieur Boileau lights her sets
Bayan d'Istria, ışıkları Bay Boileau'nun ayarlamasında ısrarlı.
Vera, look, he's coming.
Vera, bak, o geliyor.
- It's about Vera. - What about her?
- Vera'yla ilgili.
Do you know Vera's in my bathroom?
Vera'nın benim banyomda olduğunu biliyor muydun?
Vera's my fiancée.
Vera benim nişanlım.
Owing to this unfortunate incident, we shall have to tell our little secret to Mr Tony.
Bu talihsiz olay yüzünden, Vera küçük sırrımızı Bay Tony'e söylemek zorundayız.
Vera's been to see me.
Vera beni görmeye geldi.
Natasha, Vera, here's Denissov.
Natasha, Vera, bu Denissov.
- What's that, Vera?
- Ne oluyor Vera?
- What's happening, Vera?
- Ne oluyor Vera?
That's right, Vera.
Evet Vera.
Then see vera and ciceley during the hymns.
Öyleyse ilahiler sırasında Vera ve Ciceley'i görün. Soru Sorulmaz Dini
Yeah, they even printed poor Vera's story, plus her picture.
Evet, hatta zavallı Vera'nın öyküsünü ve resmini de basmışlar.
We had great problems putting him back together. and covering the wounds after his execution in Vera Cruz.
Vera Cruz'da idam edilmesinden sonra, onu toplamaya çalışıp yaralarını kaparken büyük sorunlarla karşılaştık.
( Vera Lynn ) Burma was the furthest point and very few artists were going there, so I said, "Right, that's for me."
Burma en uzak noktaydı ve çok az sanatçı oraya gidiyordu. Bu yüzden "Tamam." dedim "Bu tam benlik."
( ♪ "It's a Lovely Day Tomorrow" )
# Vera Lynn - It's a Lovely Day Tomorrow #
Flo, where's Vera?
Flo, Vera nerede?
Flo, where the hell's Vera?
Flo, Vera hangi cehennemde?
Where the hell's Vera?
Vera nerede?
- Vera's going crazy in there!
- Vera çıldıracak!
Vera's canvassing shelters, soup kitchens in the area for a six-foot-five male.
Vera, tüm barınaklarda ve aşevlerinde iki metrelik adamı araştırıyor.
In Berlin, in early April, when there was a breath of spring in the air a Russian student, Alex Fränkel, shot his fiancée, the 22-year-old artisan Vera Kaminskaya, in her rooming house.
Nisan ayı başlarında Berlin'de, havada bahar rüzgarları eserken Alex Fränkel adında Rus bir öğrenci 22 yaşındaki nişanlısı Vera Kaminskaya'yı pansiyonunda vurdu.
Mostly the "Triumph" but also Vera's bible.
Özellikle "Zafer" i... ve Vera'nın incilini.
Vera read a woman's magazine over the weekend about putting romance back in your marriage. You're in trouble.
Vera hafta sonu bir kadın dergisinde evliliğe romantizmin yeniden getirilmesi gerektiğini söyleyen bir yazı okumuş.
If you're married to a woman like Vera, you don't even think of extramarital sex.
Vera gibi bir kadınla evliysen, evlilik dışı seksi aklından bile geçiremezsin.
Not Vera, that's for sure.
Vera olmadığı kesin.
I wonder what Vera's doing tonight.
Bu akşam, Vera ne yapıyor acaba?
That's how I first caught Vera's eye.
Vera'nın ilgisini öyle çekmiştim.
Actually, Vera and I are kind of separated right now.
Aslına bakarsan, Vera ve ben şu sıralar ayrıyız.
He's going out with a girl better than Vera.
Vera'dan çok daha iyi bir kızla çıkıyor.
He's really putting the moves on Vera.
Vera'ya asılıyor.
In Russian it's "vera"
Rusçada "vera"
Vera thinks it's my fault she's not pregnant.
Vera hamile kalmama nedeni olarak beni görüyor.
It's just not the same since Vera's been out of town.
Vera gittiğinden beri tadım tuzum kalmadı.
The machine said his worst problem would be solved and Vera's back.
- Falı. Makine, Norm'un en büyük sorununun çözüleceğini söyledi ve Vera ile barıştı.
Hello, Vera, it's Norm.
Merhaba Vera, ben Norm.
Norm, it's Vera.
Norm, arayan Vera.
Norm, how's Vera?
Norm, Vera nasıl?
Normie, it's Vera.
Normie, arayan Vera'ydı.
So, Normie, how's Vera doing?
Ee Normie, Vera nasıl?