Wallaby traduction Turc
63 traduction parallèle
Mrs Wallaby, our old friend Colonel Marmaduke Ruggles, late of the British Army.
Bayan Wallaby... Britanya Ordusundan emekli dostumuz Albay Marmaduke Ruggles.
- Oh, the picture, Mrs Wallaby, yes.
- Fotoğraf Bayan Wallaby.
A wallaby. - Are you one of the Mallabees from...
- Siz Mallorbee'lerden misiniz?
- You know what a wallaby is? - Yes, I do.
Kanguru nedir bilir misiniz?
She'd carve up the place among them and send me on the wallaby.
Burasını onlara paylaştırıp, beni de yollara düşürecek.
This odd wallaby has colonised the huge tropical island just north of Australia, New Guinea.
Bu garip valabi, Avustralya'nın hemen kuzeyindeki büyük tropik adaya Yeni Gine'ye yerleşmiştir.
Out in this open country, the small wallaby-like marsupials grew bigger, hopped farther and faster and became kangaroos, the marsupial equivalent of deer and antelope.
Bu çıplak topraklarda küçük valabilere benzeyen canlılar büyüdü, daha ileriye ve daha hızlı zıplar hale geldi ve kanguru oldu. Yani geyik ve antilobun keseli versiyonu.
He'd give you a ride to Wallaby.
Seni Wallaby'e bırakabilir.
Set co-ordinates for 62 West Wallaby Street.
Koordinatları 62 West Wallaby Caddesi'ne ayarla.
My grandfather was caught molesting a wallaby in a private zoo in 1919.
Büyükbabam, 1919'da hayvanat bahçesinde bir valabiyi taciz ederken yakalanmış.
- A wallaby?
- Valabi mi?
It was probably just a wallaby.
hadi... tamam tahminim sadece bir küçük...
I'm just kidding you, you little wallaby.
Şaka yapıyorum, seni küçük kanguru.
Not really, you bloody wallaby!
Nasıl yapayım, seni boklu küçük kanguru.
OK. Contact Wallaby and we'll start negotiating right away... and, um... cancel Paris for now, we can see them in London next month.
Tamam, Wallen ile kontak kur, görüşmelere hemen başlayalım ve Paris'i şimdilik iptal et.
- Like fun it is, you glass-headed wallaby!
- Sanki çok eğlenceli, seni cam kafalı kanguru.
And then round the corner came this wallaby- -
Ve köşeden o küçük kanguru geldi- -
- Hey, Wallaby!
- Hey, Wallaby.
- Wallaby, the money. The money!
- Parayı bırakmam.
- And Wallaby chose me.
- Wallaby beni seçti.
The rock wallaby's key to success lies in its feet.
Kaya kangurusunun başarısı ayaklarında yatıyor.
The soles have thick corrugated skin, pads which give them a grip on every kind of surface, and a wallaby can bounce about this difficult terrain with extraordinary confidence.
Tabanları kalın ve buruşuk deriyle kaplıdır. Bu sayede her türlü yüzeyde tutunmayı başarabilirler. Ve bu zorlu kayalıklarda büyük bir özgüvenle dolaşabilirler.
Well, Mr Tucker, while that sets up, I'm going to go see a man about a wallaby.
Bay Tucker, dolgu yerleşirken bir walabi için biriyle görüşeceğim.
Wallaby. "
Wallaby. "
- The second line's "42 Wallaby Way".
- İkinci satır, "42 Wallaby Caddesi". - Harika.
P Sherman, 42 Wallaby Way, Sydney.
P Sherman, 42 Wallaby Caddesi, Sidney.
To P Sherman, 42 Wallaby Way, Sydney.
P Sherman, 42 Wallaby Caddesi, Sidney'e.
Heard of P Sherman, 42 Wallaby Way, Sydney?
P Sherman, 42 Wallaby Caddesi, Sidney'i bilir misiniz?
P Sherman, Wallaby Way, Sydney.
P Sherman, Wallaby Caddesi, Sidney.
- P Sherman... 42 Wallaby Way...
- P Sherman... 42 Wallaby Caddesi...
P Sherman, 42 Wallaby Way, Sydney?
P Sherman, 42 Wallaby Caddesi, Sidney?
Wallaby and Kangaroo Will ever runnin be free and... true...
Bir kanguru olmak istiyorum, özgürce dolaşmak...
- It is the finest available. - Like fun it is, you glass-headed wallaby!
Durun, ipotekte yasal bir bosluk buldum.
You tie your wallaby down, sport?
- Kangurunu bağladın mı delikanlı?
My Grandfather came over with his horse- -
Çok komik bir öykü, büyükbabam eve... - Hey, Wallaby.
And Wallaby chose me.
- Wallaby beni seçti.
A wallaby.
Küçük bir kanguru.
Captain Boomerang, you old son of a wallaby.
Kaptan Bumerang, seni kanguru çocuğu.
It's just a fucking wallaby.
Lanet olası bir kanguru.
( machine beeps ) Uh, Mr. Wallaby, uh, yes, this is Patty Chase of Your Perfect Day Bridal Salon.
Bay Wallaby, ben Patty Chase. Mükemmel Günün Gelinlik salonundan.
If anyone wants the whole story, I've got Mr. Wallaby in the interrogation room.
Tüm hikayeyi isteyen varsa sorgu odasında Bay Wallaby var.
What's the matter, wallaby?
Mesele nedir, vallabi?
Wallaby?
Vallabi mi?
- That's the Wallaby Darned.
- Wallaby Darned.
- Well, I will bring you that Wallaby Darned.
- Peki, sana Wallaby Darned getireceğim.
So you need to get alexander's dingo Out of your wallaby and fix it.
Bu yüzden Alexander'ın zamazingosundan ayrıl ve şu konuyu çöz.
I know you've got the time, since a little wallaby told me that you recently vacated your post as Taub's savior.
Zamanın olduğunu biliyorum. Küçük bir kanguru bana Taub'un koruyucusu olarak atamanı iptal ettiğini söyledi.
They imported a koala, mated it with a wallaby.
Koala getirip valabiyle çiftleştirdiler.
Kimball Cho's a wallaby.
Kimball Cho bir yavru kanguru.
You brought McClaren's little wallaby.
McClaren'ın küçük yavrusunu da getirmişsin.
Would a wallaby do it with a human?
Kangru bir insanla yapar mı?