Warranted traduction Turc
141 traduction parallèle
I wondered whether any girl warranted a riot.
Kızların kavgaya değip değmeyeceğini merak ediyordum.
This would allow him to decide whether the conditions warranted revival of the others.
Diğerlerinin uyanmasının uygun olup olmadığına o karar verir.
So isn't execution warranted?
Bu yüzden infaz gerekmez mi?
Secondly, the Church, before it approves an exorcism conducts an investigation to see if it's warranted.
Kilise şeytan kovma iznini vermeden önce... gerçekten gerekli mi diye bir araştırma yapar.
A full investigation is warranted here.
Senin hakkında araştırma yapılması isteniyor.
You believe from what you now know that an investigation is warranted?
Öğrendiklerinden bir soruşturma açılması gerektiğine inanıyor musun?
Warranted by a dowser.
Kaynak arayan kişi garanti etti.
Your concern is indeed warranted
Elbette adımlarımızı dikkatli atmalıyız!
He has required, but not warranted, a father's forgiveness many times and I have forgiven.
İstedi, fakat vermedim, bir babanın affedişi çoğu zaman ve affettim.
Got it right here. "Hereby granting a warranted inspection... " of one Leon Mohammed Jefferson's premises -
Aynen burada. "İşbu emirle bir Leon Mohammed Jefferson'un... mülkünün yasal araması onaylanmıştır..."
He has required, but not warranted, a father's forgiveness many times and I have forgiven.
İstedi, fakat vermedim, bir babanın affedişi çoğu zaman ve affettim.
I just feel that a long prison sentence is not warranted in this case.
Sadece bu davada uzun bir hapis cezasının gerekmediği kanısındayım.
You're tough when it's warranted, accommodating when you can be.
Gerekçen olduğu zaman sert, olabildiğin zaman yumuşak olacaksın.
- Well, um... an ultrasound is warranted, but I haven't got one, so... I'm gonna take a wild stab and suggest you might be pregnant.
- Pekala, um... bir ultrasonla daha kesin olurdu ama burada bir tane yok, o yüzden büyük bir adım atıp hamile olabileceğini söyleyebilirim.
In them you will find the captain decides if extradition's warranted.
Onlarda, suçlunun iadesine kaptanın karar verdiğini bulacaksınız.
No explanation is warranted, Captain.
Hiçbir açıklama gerekmiyor Kaptan.
So, to be fair, I'd like to give Mr. Merrill one more chance to address the issues that warranted his appearance here.
Adil olmak açısından, sayın Merrill'e konuşması için son bir şans daha vermek istiyorum.
The CDC's evidence of blood transmission cannot be warranted until the CDC shows definitively that an infectious agent causes this disease.
CDC'nin kan yoluyla bulaş için kanıtı, CDC bu hastalığa enfeksiyöz bir ajanın yol açtığını kesin olarak gösterene kadar kesinleşemez.
Or, Peg, it'd be like trading you in on a brand-new blond with shiny, new, smooth, factory-warranted hooters, you know.
Ya da Peg, seni parlak, yeni, yumuşak, üretici garantili memeleri olan yepyeni bir sarışınla değiş tokuş etmek gibi olurdu.
I believe that caution is warranted.
Sanırım bu uyarı hala geçerli.
An execution may be undesirable, I grant you that, but on some rare occasions, it is necessary and warranted, and a decision to proceed is made only after great deliberation by the entire Continuum.
İdam kötü bir şey olabilir, ama bazı nedenlerden dolayı sizi temin ederim ki, bu şey, Devamlılığı bütününün, iyiliği ve gelişimi için, gerekli bir şey.
Wasn't a trial of drug therapy warranted before surgical intervention was undertaken?
Cerrahi bir girişimde bulunulmadan önce... ... ilaç terapisi kullanılması önerilmiyor muydu?
It's just that surgery isn't warranted in this case.
Ameliyat bu vakalarda tedavi garantisi vermez.
It looks like your concerns were warranted.
Görünüşe göre, endişelerin haklı çıktı.
Her identity is confidential until I can assess if any action is warranted.
Ben durumu değerlendirip... ... karar verene kadar kimliği gizli kalacak.
Sir, in the Navy I grew up in, a salute is warranted... given the gravity of this occasion, sir.
Efendim, içinde büyüdüğüm donanmada, bu olayın önemi göz önüne alındığında bir selam gereklidir, efendim.
The hearing is totally warranted.
Soruşturma bekliyordum ve her şey garanti.
I'm not sure that it warranted your little performance but it was disrespectful to you and your feelings and I apologize.
Küçük gösterinden sonra bunu söylemeli miyim bilmiyorum ama sana ve duygularına saygısızlık etmiş olabilirim ve özür dilerim.
- I don't think that's warranted.
- Buna gerek yok.
Otherwise, I'm pretty sure that the police can be contacted and I could do that, and I feel like it's warranted.
Aksi takdirde eminim polis aranabilir. Bunu yapabilirim ve bunun olacağını hissediyorum.
People v, Geraci, When a witness has been intimidated by the defendant, the use of the witness's grand jury testimony as a part of the People's direct case is warranted.
Geraci'ye açılan kamu davasında bir tanık, sanık tarafından korkutulduğu için, tanığın büyük jüri karşısında verdiği ifade kullanılabilir.
! This warrant isn't warranted!
Bu yetki tastiklenmemiş.
However, this court believes that jail time is warranted with a battery with some injury involved.
Ancak bu mahkeme, yaralanmaya sebep olan bir müessir fiilin hapis cezası gerektirdiğine inanıyor.
A country where freedom of speech, freedom to assemble, freedom to move, and freedom of expression is warranted Republic of Korea!
Kore Cumhuriyeti insanların birlik olup... Eylem yapabileceği özgür bir ülkedir!
It's how we determine if an alternative course of treatment is warranted.
Eğer yeni bir tedavi yöntemi çıkarsa bu teste tabi tutulur.
I have the power to recommend changes, get people fired... even shut down this entire building if it's warranted.
Değişiklik önerme, insanları kovdurtma ve eğer uygun görürsem bu binayı kapatmaya bile yetkim var.
We've read your report, Colonel, and we agree that the evacuation was warranted.
Raporunuzu okuduk, Albay, ve kazıya devam edilmesine karar verdik.
I think a CT scan is warranted.
Bence bilgisayarlı tomografi garantilidir.
The number of times the members of SG-1 have been compromised should have warranted at least a reconsideration of their offworld status, transfers to less decisive positions, a couple of sick days, for God's sake.
SG-1'in üyeleri defalarca bizi zor durumda bıraktılar,. dünya dışındaki yaptıkları işler bir kenara bırakılmalı, durum tekrar değerlendirilmeli, daha önemsiz pozisyonlara atanmalılar, hiç olmazsa bir kaç gün için.
Everyone please remain where you are. This is a warranted search.
Lütfen herkes yerinde kalsın.
We believe that protection is warranted in this case.
Bu vakada velayet izninin verildiğini sanıyoruz.
No panic is warranted.
Panik yapmadan hadi.
I had to write a resumee for Mel Gibson and what he'd done and accomplished, because the people I was talking to, didn't believe that he warranted a car.
Ne yaptığı ve arabayı alıp almadığı ile ilgili Mel Gibson için bir form yazmak zorunda kaldım, çünkü konuştuğum insanlar, onun bu arabalardan birine sahip olduğuna inanmadılar.
I believe it's warranted by the facts.
Ve bunun gerekçesinin, gerçekler olduğunu düşünüyorum. Andrew?
When last we spoke, you warranted your willingness to interfere with me.
Son konuştuğumuzda, işlerime karışmak niyetinde olduğunuzu belli etmiştiniz.
Of course, Henderson knew this was the true test of a leader, to prove that his position was warranted.
Tabi ki, Henderson bunun mevkisini garantileyen bir lider olduğunu ispat edecek bir test olduğunu biliyordu.
The planet's uninhabited but warranted a closer look.
Gezegende yaşayan yok, ama daha yakından bakmaya değer diye düşünmüştüm.
But the collateral damage doesn't seem warranted.
Ancak ikincil zararlara gerek yok gibi görünüyor.
So much so, it warranted a private conversation with the Pie-Maker.
O kadar ki turtacıyla özel olarak görüşmek istemesini gerektirmişti.
We knew you'd settled on a quiet wedding, but still thought a little celebration warranted!
Sessiz bir düğün düzenlediğinizi biliyorduk, ama küçük bir kutlamanın mahsuru olmadığını düşündük!
- Do you think Jack's concerns are warranted?
- Sence Jack'in gerekçeleri haklı mı?