Wart traduction Turc
246 traduction parallèle
That'll cure any wart.
Hiç siğil kalmaz.
The one with the wart on her?
Siğilli olan mı?
You mean the little wart inside the hock?
İç dizindeki siğili mi kast ediyorsun?
He had big ears, a scar over one eye, a broken nose, and a wart on his chin.
Koca kulakları, bir gözünün üstünde yara izi, kırık bir burunu, çenesinde de bir siğil vardı.
Quiet, Wart.
Sessiz ol, Wart.
My name's Arthur, but everyone calls me Wart.
Merhaba, benim adım Arthur, ama herkes beni Wart diye çağırır.
Come, come, now. I want you to meet the Wart.
Gel, Wart'la tanışmanı istiyorum.
- I'm not the Wart's keeper.
- Ben Wart'ın sahibi değilim.
I have come to educate the Wart.
Buraya Wart'ı eğitmeye geldim.
Wart, lad, how'd you like to go to London?
Wart, evlat, Londra'ya gitmek ister miydin?
I don't want the Wart for my squire.
Wart'ın benim silahtarım olmasını istemiyorum.
And the Wart's just as hot for it as the rest of them.
Ve Wart da en az onlar kadar istekli.
- Do you believe that, Wart?
- Buna inanıyormusun, Wart?
Wart!
Wart!
- Wart!
- Wart!
- Where are you, Wart?
- Nerdesin, Wart?
I told you the Wart was loony.
Sana Wart'ın deli olduğunu söylemiştim.
Wart!
Wart! Wart!
Take it easy, boy.
Takma kafana evlat. Wart!
Wart! Oh, no, boy.
Hayır evlat, hayır!
No, no! - Wart! - Wha...
Wart!
She's gaining on you, Wart.
Seni kazanıyor, Wart...
Besides, that's the Wart's job, one of his duties.
Bunun yanında, bu Wart'ın işi, onun görevlerinden biri.
- Now, look here, Wart.
- Şimdi, bana bak, Wart.
Did you hear that, Wart?
Bunu duydun mu, Wart?
Wart, Wart, hawk, hawk!
Wart, Wart, şahin, şahin!
Look out, boy, heads up! Come on, Wart!
Dikkat et evlat, haydi Wart!
Right you are, Wart.
Haklısın Wart.
- Wart, you're it.
- Wart, bu sensin.
Where did you get it, Wart?
Nerden buldun bunu Wart?
- Wart.
- Wart.
And all that was left, apart from some wart medicine was a big, fat will.
Geriye kalan her şey, kimi siğil ilaçları dışında kocaman, devasa bir vasiyetti.
Float over the cresty wave of the wart.
Dalgaların üzerinde salınacak.
Weren't for that dress, I'd think you were a man, you ugly old wart.
Üzerinde bu elbiseler olmazsa tıpkı çirkin bir serseriye benzerdin.
Wart!
Serseri!
Ugly old wart!
Yaşlı çirkin serseri!
Before he is 25 years old, he will be wanted by police in six states, for assault, armed robbery, and illegal possession of a wart.
25'ine gelmeden altı eyalette birden polis tarafından saldırı, silahlı soygun ve yasadışı servetiyle bir çıbanbaşı olarak aranacaktır.
'... painting the ladies and gentlemen of the Spanish court with a savage brush.' 'Relentlessly, unremittingly showing them in every detail,''down to the tiniest wart.'
İspanyol Sarayı mensuplarını, vahşi fırça darbeleriyle en ufak siğillerini atlamadan, merhametsizce ve bıkmadan resmeden biri...
'But when you take the W off of wart,''you are still left with art and Goya was the penultimate artist.'
'Ama siğilleri görmezseniz, geriye sanat kalır'Goya da büyük ressamların sonuncusundan bir önceki olur.'
Mixed together in the right way, these dangerous ingredients make the finest wart remover.
Doğru şekilde karıştırılan, bu tehlikeli malzemeler dünyanın en iyi siğil yok edicisini oluştururlar.
- A wart.
- Siğil.
- A wart?
- Siğil mi?
The wart hog, who's so ugly, he's beautiful and who always goes into his home tail-first.
Afrika yaban domuzu, çok çirkin, ve güzel ve her zaman evine önce kuyruğu girer.
On the morning of his wedding day the wart hog goes down to the water hole for a bath because he wants to look nice for his bride-to-be.
Düğün gününün sabahında yaban domuzu banyo için su birikintisine gidiyor çünkü müstakbel geline iyi görünmek istiyor.
Although wart hogs get as smashed as everybody else during the marula binge they lead exemplary lives for the rest of the year.
Afrika yaban domuzları, her ne kadar marula eğlencesinde diğer hayvanlar kadar sarhoş olsalar da, yılın kalanında örnek alınası bir yaşam sürerler.
The cheetah is the fastest runner in the world and if Mrs. Wart Hog is not alert, she can lose some of her family.
Çita dünyadaki en hızlı koşucudur ve bayan domuz açık gözlü olmazsa, ailesinin bir kısmını kaybedebilir.
When a baby wart hog gets separated from its mother, it'll try to find a substitute.
Yavru bir Afrika yaban domuzu annesinden ayrılınca, yerine bir başkasını bulmaya çalışır.
She has got a wart.
Kocaman bir siğili var.
And that he's going to cut me out of his life... as if I was some kind of unwanted wart or something.
İstenmeyen bir siğil falanmışım gibi... beni hayatından çıkarıp atacakmış.
Why, you little wart.
Seni aptal!
Wart, take it easy.
Wart, boşver.