Wave traduction Turc
6,254 traduction parallèle
Looks like a real wave.
Gerçek bir dalga gibi görünüyor.
And lets your consciousness ride that wave.
Ve bilincinin dalgalarda sörf yapmasını sağlıyor.
Before you know it, you're gonna be riding that wave like you did back in your lovechild days.
Ve sen daha farkına varmadan, o Tuinal dalgasında sörf yapıyor olacaksın, tıpkı eskiden yaptığın gibi.
Hand in your badge and disappear, because my world is getting bigger in ways you don't even know, and a wave of violence is coming to this city.
Rozetini teslim edip ortadan kaybol çünkü benim dünyam hayal bile edemeyeceğin bir şekilde büyüyor ve bir şiddet dalgası geliyor bu şehre.
Platinum, so don't wave that around everywhere.
Platin rengi. Öyle her yerde sallama, insanlar kiskanabilir.
People'll get jealous. Maybe wave it around a little.
Biraz sallayabilirsin aslinda.
- Sorr-been--okay.Busy- or is it busy listening to Neo-wave emotional rap?
- Nasılsın? - Afedersin, ben... Ya da bu yeni dalga duygusal rapi dinlemekle mi meşguldün?
These are microscopic strands which move mucus by constant wave motion.
Bunlar sabit dalga hareketi tarafından mukusu hareket ettiren mikroskopik teller.
Wave one of those, uh... What are they called?
Şu salladığınız şeyler... ne diyorsunuz adına?
"There is a wave in the sea.."
# Denizde bir dalga var. #
"There is a wave in the sea that belongs to us."
# Denizde bize ait olan bir dalga var. #
"There is a wave.."
# Bir dalga var. #
Wave is forever my friend
Dalga benim daimî dostumdur!
At least tonight mom won't be in the audience trying to start the wave.
En azından bu gece annem izleyiceler arasında olmayacak ve izleyicilere dalga dansı yaptırmaya çalışmayacak.
Wave!
Hey, rahat dur!
We should wave them goodbye.
Onlar giderken el sallamalıyız.
honey, wave something so that they can see this...
Canım bir şey salla da görebilsinler.
Let's wave something!
Bir şeyler sallayın!
What, just wave the white flag and surrender?
Ne yani, öylece beyaz bayrak sallayıp teslim mi olacağız?
Lodges in the cerebellum and sends a radio wave that my network monitors.
Beyincikte konaklıyor ve ağ izleyicilerime bir radyo dalgası gönderiyor.
I remember in'76, during the heat wave... get closer.
Hatırlıyorum'76 senesinde, sıcak dalgası vardı... Yaklaşın.
That's all it would have taken... a wave of the future king's head, a nod to some guards, and his intent, however fleeting, would have resulted in my death.
Olacağı buydu. Kral varisinin bir kafa sallaması, askerlere vereceği bir emir. Sebebi anlık dahi olsa ölümüme sebep olabilirdi.
I got to tell you, the more I read about the primordial gravity wave discovery, the more excited I get.
Bu ilkel yer çekimi dalgalari bulusuna dair ne kadar okusam o kadar heyecanlaniyorum.
What I'd like to know is : How does this gravity wave breakthrough help the man on the street?
Benim asil merak ettigim bu yer çekimi dalgasi bulusunun, sokaktaki adama ne faydasi olacagi.
There's supposed to be a room in the back where drinks are half off and they project French new-wave cinema onto the wall.
Arkada içkilerin yarılandığı bir oda olması lazım ayrıca duvara yeni dalga Fransız filmi yansıtacaklarmış.
A wave hello, half a glass off him, no more.
Bir selam ve yarım kadehten fazlasını değil.
So... I wave to them, like, all the time.
Her zaman el sallıyorum onlara.
19 years ago, a child was left alone inside that house during a heat wave.
19 sene önce bir çocuk sıcak hava dalgası sırasında bu evin içinde tek başına kaldı.
Pawnee is actually closer to most of the parks in the Midwest region, and it's got Tom's Bistro... an exciting new-wave Italian eatery that's equal parts Dean Martin and Bruno Mars.
Pawnee, Orta Batı bölgesindeki çoğu parka daha yakın ve Tom's Bistro'ya sahip. Heyecan verici bir yeni akım İtalyan restoranı Dean Martin ve Bruno Mars karışımı gibi.
Let's catch a wave.
Dalga yakalayalım.
- Isn't that cool? - A wave of energy.
Dalgaların gücü.
And I still had some money left over from my water-park settlement, so... turns out that, uh, drowning and being pronounced clinically dead for 2 1 / 2 minutes in a wave pool can be very lucrative.
Benim de su parkı anlaşmamdan kalan param vardı. Anlaşılan dalgalı havuzda boğulup 2,5 dakikalığına ölü kalmak çok kârlı bir işmiş.
I made my parents throw a French New Wave party for my sixth birthday.
6.yaş günü partim için aileme bir Fransız Yeni Dalga partisi verdirttim.
- Did you just wave at that sket?
Az önce o kaltağa el mi salladın? Hayır?
- What? No, I didn't wave at the sket.
Hayır, o kaltağa el sallamadım.
I did not wave at the sket.
O kaltağa el sallamadım.
I broke down the drone pilot's call with a wave modulator and I unscrambled his voice.
Ses programıyla İSU pilotunun konuşmasını parçaladım ve sesini tekrar düzenledim.
Who is that? Wave your magic ADA wand...
- Sihirli Savcı Yardımcısı değneğini sallamazsan...
It's a crime wave.
- Bu bir suç dalgası.
Oh, we're just the first wave.
Biz sadece ilk gurubuz.
Can you wave?
El sallayabilir misin?
Wave to daddy.
Babişe el salla.
- Can you wave to daddy?
- Babişe el sallayabilir misin?
If you take away the spectacles and the braces, tame the permanent wave a bit, I do believe that you and Betty Harris look a great deal...
Gözlük ve telleri çıkartırsa ve saçlarını biraz düzetirse, bence Betty Harris ve siz birbirinize çok...
And at this feast, a dark prince slew the old queen with an invisible wave of his hand...
Ve bu kutlamada, karanlık ruhlu bir prens o kraliçeyi... küçük bir el çabukluğuyla öldürmüş...
Welcome aboard the Wave Dancer, your home for the next five days.
Önümüzdeki 5 günde eviniz olacak olan'Dalga Dansçısı'na hoşgeldiniz.
* If you feel real good, wave your hands in the air * * Yeah, ah *
* Eğer gerçekten iyi hissediyorsan, elini salla *
Added to that, last night's events, on the George Washington's bridge particularly, has sparked concerns over a recent wave of vigilantism that has spread panic over law-abiding citizens.
Buna ek olarak özellikle George Washington Köprüsü'nde dün gece yaşanan olaylar yasalara saygılı vatandaşlar arasında panik yaratan bir kanunsuzluk dalgasına dair endişelere yol açtı.
If we take the church, then we can use their cannons to defend against the next wave.
Kiliseyi alırsak o zaman sonraki dalgaya karşı savunmada toplarını kullanabiliriz.
The new wave of big ticket deals sweeping the biotech industry.
Pahalılığın yeni dalgası biyoteknoloji endüstrisini silmekle ilgileniyor.
Germany can turn its attention to the other Allies, and one of the countries now forced to fend off a new wave of German soldiers is Italy.
Almanya artık ilgisini diğer İtilaf devletlerine çevirebilirdi. Alman ordusu ile yüzleşmek zorunda kalan bir diğer ülke ise İtalya'ydı.