English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Way trip

Way trip traduction Turc

328 traduction parallèle
Three days after Jacques dies, two thugs who weren't even third-rate take a one-way trip to Ville-d'Avray.
Jacques'in ölümünden üç gün sonra üçüncü sınıf bile olmayan iki eşkıya Ville-d'Avray'a doğru tek yönlü bir yolculuğa çıktı.
It's better than a one-way trip to kingdom come, isn't it?
Öteki dünyaya tek gidiş geziden daha iyidir değil mi?
IT'LL BE A ONE-WAY TRIP.
Merak etme tek yönlü yolculuk olacak.
The second she shows her face anywhere, it's a one-way trip to the electric chair.
Bütün fotoğraflarda yüzünü gösteriyormuş. Elektrikli sandalyeye tek yönlü bir seyahat kazandı.
- One-way trip.
- Tek yönlü bir sefer.
To send him packing On a one-way trip Genie!
Dönüşsüz yollara yollanmalı...
I suppose we were happy enough in our own quiet little way until we came on this trip and i met you.
Ama bence artık her şey değişti.
And do you think that after the way you've behaved... i suggest that if you want to get this thing straightened out and not wreck everything through... this trip, you've got to do something about this.
Kendi yaptıklarından sonra nasıl böyle konuşabiliyorsun? Her şeyi düzeltmen için sana bir şans veriyorum. Bu yolculuğa çıkana kadar her şey yolunda gidiyordu.
Let the old horse thief tell about his trip in his own way.
İzin verin de yaşIı at hırsızı nerelere gittiğini kendi anlatsın.
I was thinking that if this deal goes through the way it ought to... I'd like to take a trip around the world.
Düşünüyordum da, eğer işler istediğim gibi giderse, dünya turuna çıkmak istiyorum.
Oon't trip over the shells on your way out.
Madem kati yumurta sevmiyorsunuz, o halde kabuklarina da basmayin.
Yeah, by way of Cincinnati with a side trip through Detroit!
Evet Cincinnati yolundan Detroit'e bir yan gezi şeklinde!
But might be old Cookie might not like... grubbing the trip all that way.
Ama belki ihtiyar aşçı bütün yol boyunca yemek yapmaktan hoşlanmayabilir.
We go in low, and get it done in one trip... instead of fighting our way there for nothing.
Orada sonuçsuz çabalamak yerine... ... alçaktan girip bir kerede işi bitiririz.
The wisest way is to take a long trip.
Bunun en iyi yolu uzun bir seyahate çıkmaktır.
It's a long trip there and a long way back!
- Gidişi ve dönüşüyle uzun bir yol.
He's got a long trip, all the way to Cheyenne.
Uzun bir yolu var, Cheyenne'a kadar.
This way we could make all the arrangements, before we go on our wedding trip.
Evlilik gezisine çıkmadan önce, bu şekilde bütün düzenlemeleri yapabiliriz.
By the way, how would you like a trip to America?
Bu arada bir Amerika yolculuğu hoşunuza gider mi?
That's the easiest way to trip up a suspect.
Bir şüpheliyi oyuna getirmenin en kolay yolu bu.
" On the 24th, an afternoon trip to the Appian Way.
Ayın 24'ü. Appian'nın 27.kilometresine kadar bir akşam gezintisi.
I just thought I'd enjoy the trip hearing them cattlemen laugh... about that animal all the way to Dodge.
Ben sadece sığır yetiştiricilerin bu hayvana bütün Dodge yolu boyunca gülüşlerinden hoşlanacağımı düşündüm.
Just one thing, ma'am... if you're dead set on making this trip to Texas... you're going the wrong way.
Sadece bir şey, bayan eğer Texas'a yolculuk yapmak için kararlıysan yanlış yoldan gidiyorsun.
THE WAY BEGIN And The TRIP THIS ALREADY FINISHED
YOLDUR ADI BAŞLARSIN, BİTTİĞİNDE YOLCULUK OLUR
The way begins and the trip is already finished.
Yoldur adı başlarsın, bittiğinde yolculuk olur.
Oh, on my way home, college trip.
Memlekete dönerken. Üniversite gezisi yani.
I always get this way when Dick goes on a business trip.
Dick iş gezisine çıktığında hep böyle oluyorum.
Usual trip to school. I'm on my way in.
Çocukları okula bırakıp hemen geliyorum.
By the way, captain... Try and give us the smoothest possible trip, will you?
Bu arada Kaptan bize mümkün olan en sorunsuz yolculuğu sağlayacak mısın?
Hey, by the way, are you going on the weekend trip with Britta?
Bu arada Britta'yla haftasonu gezisine gidiyor musun?
I got a round-trip for you, one-way for me, simple as that.
Senin için gidiş geliş kendime tek yön. Bu kadar basit.
Is this the way you're welcoming me after this long trip?
Bu uzun yolculuğun ardından bana böyle mi hoş geldin diyorsun?
I've worked out the whole trip on the computer so that we get the maximum amount of fun time at Walley World without missing any of the good stuff along the way.
Yolculuk planını bilgisayarda yaptım. Böylece yoldaki güzel şeylerin hiçbirini atlamadan... Walley Dünyasında azami derecede eğlenebileceğiz.
Sparky, I know what this trip means to you and that you want all of us to have a great time, but it is a long way to Walley World.
Yakışıklı, bu yolculuğun senin için anlamını biliyorum. Hepimizin çok eğlenmesini istiyorsun, ama... Walley Dünyasına daha çok yol var.
- Whole trip's felt that way.
- Tamamı patika.
Coming back this way on your return trip?
Dönüş yolunu buradan mı geçecek siniz?
[Bean] One of the things different about a lunar trip... is you don't pass anyplace on the way.
Ay yolculuğuyla ilgili farklı bir şey ise yolda hiçbir şeyi geçmiyorsunuz.
I can't get used to the way you two just whooshed in and took me off on this trip.
İkinizin eve dalıp beni bu yolculuğa ikna etmenize hâlâ alışamadım.
Was it true about the way you met her in the hospital, about the way you got married, the trip to Maui and building that tree house?
Onunla hastanede tanışmanız, yani o haliyle gerçekten doğru muydu? Evlenme şekliniz... Maui seyehatınız...
Oh, hell, I can't sit through the whole trip this way.
Lanet olsun. Yolculuk boyunca bu şekilde oturamam.
And the old way was a death trip.
Ve eski düzen felaketle sona ermeye mahkumdu.
By the way I'll be on a trip for a few days.
Ha birkaç gün seyahate çıkacağım.
You and me's gonna take a little side trip to the precinct... make your mother come all the way uptown and pick your smart ass up.
Seninle şöyle bir uzaklara gezintiye çıkalım da annen uzaklara kadar gelsin ve seni alsın.
Well, listen, maybe we should just call today a field trip and tomorrow we'll send you on your way.
İyi, dinle beni, belki de bugün sadece gezmeliyiz, ama yarın sen kendi yoluna gideceksin.
Make a trip all the way here to high society for nothing?
Bütün bu yolu boşuna mı geldik?
So I was thinking maybe my band could be with a "c"... so that way it's a psychedelic trip thing.
O yüzden düşündüm ki grubun adı "c" ile olabilir... böylece turlarda insanları etkiler.
The next town, I'm jumping on the first man and I'm riding him all the way to New York City and away from you two because this trip sucks, it sucks.
Bu yüzden en yakın kasabada, ilk erkeğin üstüne atlayıp ona siz iki mahsur kaltaktan uzağa, dosdoğru New York'a kadar bineceğim çünkü bu gezi berbat, ber-bat!
Well... now that we've gotten the formalities out of the way how was your trip?
Formaliteleri bitirip kurtulduğumuza göre...
Just making that part of the trip would go a long way towards demonstrating that the Bajorans could have made the journey to Cardassia.
Yolculuğun sadece bu kısmını tamamlamak Bajorlular'ın Kardasya'ya ulaşabildiğini göstermesine çok katkıda bulunur.
and highly profitable especially if we make a side trip to Orion on the way home from Earth.
Tehlikeli ve yüksek oranda karlı özellikle Dünya'dan eve dönerken Orion'a bir uğrarsak.
- One-way or round trip?
Sadece gidiş mi, gidiş dönüş mü?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]