Wayward traduction Turc
472 traduction parallèle
We beg you, dear Countess, to work with us in our society for saving wayward young girls.
Sevgili Kontes, dik kafalı geç kızları kurtarmak için çalışan derneğimizde bizimle beraber çalışmanız için size yalvarıyorum.
Misguided maybe, like wayward children.
Belki de inatçı çocuklar gibi yanlış yoldalar.
And those wayward boys will go to jail
Ve o avare çocuklar da hapse girecek.
Ma, what's wayward?
Anne, avare ne demek?
Ma, when I grow up, I'll become wayward too
Anne, büyüyünce ben de avare olacağım.
Wayward imp!
Seni avare!
So you know I'm wayward... I've been to jail... and my name is on the police rolls.
O halde bir suçlu olduğumu biliyorsun. Ben hapse girdim ve adım polis kayıtlarında. Bunu söylemeye mi geldin?
No, your wayward nature has done that.
Hayır, bunu dik başlı doğan yaptı.
BB you were always wayward.
Ama.. Hiç söz dinlemezdin
You haven't time to reform wayward girls.
Yoldan çıkmış kızları ıslah etmeye vaktin yok.
We brought home your wayward girl.
Dik başlı kızınızı eve getirdik.
I don't like it when you're limp and dependent, or odd and wayward.
Zayıf ve bağımlı olmanı kesinlikle istemem.
- There's Wayward Girl...
- Nazlı bir kız var ve...
"Home for Wayward Girls"... I'll send something.
Düşkünler Evi, Aksi Kızlar Evi bak işte oraya bir şeyler yollayabilirim..
I travel like the wayward wind.
Rüzgâr nereye götürürse oraya.
I have a wayward son, Tanaka Shiro who left the university to become yakuza.
Dengesiz bir oğlum var ; Tanaka Shiro yakuza olmak için üniversiteyi terk etti.
The Wayward Witch of Wall Street, something like that.
"Wall Street'in Dik Başlı Medyumu" ya da onun gibi bir şey.
Wayward husband comes to his senses returns to his wife with whom he's established a long and sustaining love.
Şımarık kocanın aklı başına gelir karısına döner uzun süredir gerçek aşkı yaşadığı kadına.
You're too wayward, look at yourself you'll never get her in this life
Şımarık şey, kendine bi bak! Bu kafayla onu elde edemezsin
The wayward winds
Aksi rüzgarlar attı beni buraya
The problem of the wayward intellectual :
Yola koyulan entelektüelin sorunudur :
I was in Saint Cletus's Correctional Institute for Wayward Girls.
Ben de Wayward Saint Cletus Kızlar Islahevinde bulundum.
So, did Conan return the wayward daughter of King Osric home.
Conan, Kral Osric'in kararsız kızını evine geri götürdü.
Gentlemen, I have attempted to dissuade you from this wayward behavior.
Baylar, bu davranışınızı cezalandırmak niyetindeyim.
Well, if you found all of your wayward bulls, maybe you could ride back in the car with us.
Peki, eğer tüm kaçan boğalarınızı bulduysanız,.. ... belki arabada bizle birlikte gelirsiniz.
She was the principal at St. Clete's School for Wayward Girls.
St. Clete's Asi Kızlar Okulu'nun müdürüydü.
Okay. The scene is between a wayward, young, rodeo buff, Bo- - that'd be me- - and, uh, the sexy showgirl, Cherie.
- Sahne dik baþlý, genç rodeocu Bo bu benim, ile seksi revü kýzý Cherie, bu da sizsiniz, arasýnda.
" l courted beauty, was wayward.
" Güzelliğe kur yaptım, ama şımarık çıktı.
I'm calling about my wayward ex-son Daniel... who's been acting like an ungrateful dickweed... ever since he was seduced by that bimbo slut whore Alice!
Ben inatçı oğlum Daniel için arıyorum... Kim bu kadar nankör olabilir ki! Ta ki o pasaklı fahişe Alice oğlumu baştan çıkardığından beri!
Go to a halfway house for wayward SAG members?
Yoldan sapmış aktörlere özel bir yurda mı gideyim?
It seems a single wayward crow... flew into our warning system.
Uyarı sistemimizdeki bir karışıklıktan. dolayı oluşmuş bir arıza.
You wouldn't be feeding a wayward brother with all that extra dough?
Dik kafalı bir kardeşine yardım ediyor olamazsın, değil mi?
If Pauline is, indeed, developing in a rather wayward fashion, Dr. Bennett is the ideal man to set her back on track.
Eğer Pauline gerçekten de ters bir yol geliştiriyorsa Dr. Bennett onun yola gelmesini sağlayacak doğru adamdır.
As a result of today's stunt, police charged the wayward skydiver with violating restricted air space.
Bugünkü numarası nedeniyle polis kendisini yasaklanmış hava sahasına girmekten tutukladı.
I do want that information, Commander and I would be willing to return your wayward ship but someone has to pay for what's happened here and I don't want that someone to be me.
O bilgileri gerçekten istiyorum, Komutan. Geminizi geri vermeye de razıyım. Fakat birisi olanların cezasını çekmeli ve bu birisinin ben olmasını istemiyorum.
Hugh Benny has reformed his wayward life and become a born-again good citizen.
Hugh Benny serkeş hayatını değiştirip... iyi bir vatandaş olarak yeniden doğdu.
I was defending the honor of some poor wayward maiden.
Zavallı şımarık bir bakirenin onurunu savunuyordum.
Ballistics from the police lab confirm the wayward bullet that killed the boy came from Zapatti's gun...
Polisin balistik raporuna göre çocuğa isabet eden kurşun Zapatti'nin silahından çıkmış...
A wayward child, wilful and headstrong, Who, even as we speak, is wondering the streets of London unlove and uncare for.
Dikbaşlı bir çocuk, inatçı ve bildiğini okuyan, kaldı ki, biz konuşurken bile, Londra sokaklarını merak eden sevgisiz ve bakımsız.
Yes, whatever happened to the days when a parent would take a wayward child by the hand, march them back to the scene of the crime... and make them say, "I'm sorry, Your Holiness, it'll never happen again"?
Evet, ebeveynlerin laf dinlemeyen çocuklarını elinden tutup suç mahalline götürerek "Özür dilerim Papa Cenapları bir daha olmayacak" dedi iği günlere ne oldu?
- to whisk his wayward fiancee back home. - All right, I'll take it, I'll take it.
Nişanlısını eve götürmek için elinden geleni yaptı Tamam, ben hallederim, ben hallederim
Don't be wayward with me, Lola... or you'll make me lack respect...
Bu yüzden üzerime fazla gelme, Lola. Böyle yaparsan saygım azalır.
Don't be wayward with me, Lola?
Sevişmenin saygıyla ne ilgisi var ki?
Well... you wouldn't be the first wayward soul we've folded into our ranks.
Açıkçası toplumumuza katılan ilk kararsız kişi olmayacaksın.
The Soviet Union will be pleased to offer amnesty to your wayward "wessel."
Soyvetler Birliği sizin asi denizaltınıza sahip olmaktan memnuniyet duyar.
Two wayward travelers stuck in a Geo with a guy named Vic.
Vic adında bir adamla arabada sıkışıp kalan iki inatçı yolcu.
I feel he's being driven wayward.
Aksi davranışlar sergilemeye zorlandı.
Co-counsel has gone wayward. May I take over?
Sayın Yargıç, yardımcı avukatın amaçtan saptığını düşünüyorum.
Carry on, my wayward sons.
Bir kadını tatmin etmek ne kadar zor biliyor musun?
Wayward brother?
Dik kafalı kardeş mi?
The travel log of a wayward seaman.
Çok seyahat eden bir denizci mi?