English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We'll do it tomorrow

We'll do it tomorrow traduction Turc

89 traduction parallèle
We'll do it tomorrow.
Yarın yaparız.
We'll have to stay in town till tomorrow! I'll do it for free.
Şimdi yarına kadar bu şehirde beklemek zorundayız!
We'll do it tomorrow, when I take inventory.
Ben envanter çıkarırken, yarın eklersin.
Since we don't know what time it'll cross tomorrow we'll have to do the job manually.
Yarın kaçta geçeceğini bilmediğimize göre el ile yapmak zorunda kalacağız.
If the city can't do anything, perhaps the state can. We'll take it up with the governor tomorrow.
- Eğer şehir yönetimi bir şey yapamazsa, belki eyalet yetkilileri yapar.
Tomorrow we'll do it.
Yarın koyarız.
We'll do it again tomorrow.
Nasıl isterseniz, canım.
Do you think we'll be able to pull it off tomorrow?
Yarın onu dışarı çekebileceğimizi düşünüyor musun?
Listen, I'll take your bet, but we'll do it tomorrow.
Dinleyin, bahsinizi kabul ediyorum. Ama yarın yapalım.
Save it and we'll do it tomorrow morning.
Sakla, sabaha kullanırız.
Oh well, we'll do it tomorrow.
Olsun, yarın hallederiz.
Hold the trial tomorrow and we'll do it as planned
Yarın cezasını çekmeye başlasın,
- So, what are we gonna do? - Let's go to sleep, we'll think about it tomorrow.
Hayret, bu sefer niye patladı ben de anlayamadım.
Well, we'll do it again tomorrow.
Yarın yine toplanırız.
No, don't do that. If it is so unbearable, we'll kidnap her. Tomorrow is Holi.
hayir, öyle ise bunu yapma.dayanilmaz bir duygu onu kacirmaliyiz ve yarin holi oldugunu firsat bilmeliyiz
So we'll do it tomorrow.
- Yarın yaparız o zaman.
We'll do it tomorrow.
Yarın hallederiz.
- We'll do it tomorrow.
Yarın hallederiz.
- We'll do it again tomorrow, okay?
- Yarın görüşmek üzere.
I tell you what, we'll do 1200 strokes tomorrow to make up for it.
Sana ne söyleyeceğim... onu telafi etmek için yarın 1200 tarama yapacağız.
- We'll do it tomorrow.
- Yarın gideriz.
I promise we'll do it tomorrow.
Yarın bunu yapacağımıza söz vermiştin.
We'll do it tomorrow, okay?
Bunu yarın yapacağız, tamam mı?
If we do our jobs to the best of our abilities, by this time tomorrow it'll be like we never even knew each other.
İkimiz de işimizi en iyi şekilde yaparsak, yarın bu saatlerde birbirimizi tanımamış gibi olacağız.
But we'll go to city hall tomorrow We'll do it all over again
Hepsini yeni baştan yaparız. - Yapabilir miyim bilmiyorum.
Yes, we'll do it tomorrow night.
Evet, yarın akşam yapalım.
Tomorrow, in school, we'll all tell the art teacher it was us, and let her decide what to do.
Yarın okulda olanların hepsini anlatcaz, ve öğretmenimizin bize ne yapacağına karar vermesini beklicez.
We'll take it to town tomorrow and change it and spend it, do you hear me?
Yarın şehre götürüp bozduracağız ve harcayacağız. Duyuyor musun beni?
We'll just do it tomorrow, same time, same place.
Yarın, aynı zamanda, aynı yerde hallederiz.
We got both the plumbing and the electrical inspectors on for tomorrow tuesday the fire department's coming out, and that should do it, String you'll be on your way.
Elektrik ve su tesisatı için yarın uzmanlar gelecekler. Salı günü de itfaiye geliyor. Bu iş tamamdır String.
and by this time tomorrow, we'll know whether I can do it or not.
Yarın bu saatlerde, yapıp yapamayacağımı öğrenmiş olacağız.
Don't, we'll do it tomorrow.
Yapma, sabah toplarız.
Tomorrow's not great... but we'll definitely do it sometime, you know, um, in the future.
Yarın iyi bir zaman değil ama... Gelecekte bir gün mutlaka yaparız.
- We'll do it tomorrow.
- Yarın yeriz. - Hayır.
Um, we'll do it tomorrow.
Yarın gelirim hayatım.
We'll have to do it tomorrow night at his mother's.
Yarın akşam, annesine gidiyor ve orada halletmemiz lâzım.
So all we gotta do is make it through tomorrow then we'll be in the clear.
Yani, tek yapmamız gereken yarına kadar idare edip dikkat çekmemek.
We'll do it tomorrow?
Onu da yarın yaparız, tamam mı?
Okay, we'll do it tomorrow, I guess.
Tamam, yarın yaparız o halde.
We'll do it tomorrow. Before 1st hour.
Yarın ilk dersten önce soracağız.
We'll do it tomorrow.
Yarın yaparız. Hoşça kal.
We'll forget this, you'll do it over tomorrow.
Bunu unutacağız. Yarın başlayacaksın.
Maya was also fighting his legal case... would you want the police to arrive here in their investigation... while we're planting bombs... it's risky to do any such thing now... instead we'll begin work on the new contract... of that building starting tomorrow.
Maya'da onun hukuki işlemleri için çalışıyordu.. Polisin burayı araştırmasını mı istiyorsun... bombaları hazırladığımız sırada... Şuan böyle birşey yapmamız riskli...
We'll do it tomorrow.
- Yarın gideriz.
We'll do it tomorrow.
Onu da yarın yaparız.
- Maybe we'll do it tomorrow.
- Belki yarın gideriz.
We'll do it tomorrow,
Yarın hallederiz,
We'll do it tomorrow.
Yarın yap o zaman.
It'll be raining tomorrow morning, do we still come to practice?
Hava raporu yağışlıydı. Yine de devam edecek miyiz?
It's supposed to die down tonight, so I think we'll do the west face tomorrow and just tackle the north ridge today.
Rüzgarın bu gece geçmesi bekleniyor, o yüzden batı yüzüne yarın tırmanırız. Bugün kuzey yamacıyla uğraşalım.
If I say, "Justin, it's your choice, we can do Syracuse tomorrow," you'll say "Yes,"
Karar senin Syracuse'da çıkıcam dersen çıkarsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]