English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We're all done

We're all done traduction Turc

512 traduction parallèle
All we need is the horses and we're done!
Atlara ihtiyacımız var, yoksa bittik!
And if we're no more than animals, we must snatch each little scrap of happiness... and live and suffer and pass... mattering no more than all the other animals do or have done.
Hayvandan bir farkımız yoksa, en ufak bir mutluluğa bile sıkıca tutunup diğer hayvanlardan daha farklı bir şey yapmayıp yaşayıp, cefa çekip ve göçüp gitmemiz gerekir.
Six pounds is offered. Six pounds, six pounds, going once, going twice, the third and the last call we're all done.
Altı sterlin, altı sterlin, satıyorum, satıyorum, ve sattım.
Now we're all done.
Şimdi hepsini yaptık.
We're out of the Army, all done taking orders.
Askerlik bitti, kimse bize emir veremez.
After it's done, after it's all over and we're safe, it'll be just you and me.
Bitince, her şey bitip tehlike geçince yalnızca sen ve ben olacağız.
After it's done, after it's all over and we're safe, it'll be just you and me, you and me, the way it should've been all along from the start.
Bitince, her şey bitip tehlike geçince yalnızca sen ve ben olacağız. Sen ve ben, ta en başında olması gerektiği gibi.
When we're done, you can spend all your time making small talk.
İşimiz bittiğinde tüm zamanını gevezelik ederek geçirebilirsin.
If you don't we're done for, all of us.
Öğrenmezsen, biteriz, hepimiz.
These 20 and we're all done.
Her şey tamam.
- We have done all we're going to...
- Yaptık ve artık gidiyoruz...
You'll get your money, all that we've promised, but only when we're ready to move when the job is done.
Söz verildiği gibi paranı alacaksın. Ama biz hareket etmeye hazır olduğumuzda.
Yeah, all that land to hide them ribbons in when we're done with'em.
Onlarla işimiz bittiğinde tek yapmamız gereken de o kurdeleleri saklamak.
- Yes, we're all done.
- Evet, bitirdik.
Now, we've all done this before, so I don't think we're going to have any problem.
Bunu hepimiz daha önce yaptık, bir sorun olacağını sanmam.
Now, if we get rid of the women that know this secret, we're all done.
Şimdi bu sırrı bilen kadından da kurtulursak işimiz tamamlanmış olur.
We're all done out here.
Burada hepimiz işimizi tamamladık.
He means we're all done having loads of fun out here.
Burada güle eğlene işimizi yaptık diyor.
when we're all done, I'll give you a free ride.
İşimiz bittiğinde, seninle bedava tur atacağız.
As soon as you're done we're going to do a story on all of you!
Sizin işiniz bittiğinde biz de sizin hepiniz hakkında bir hikaye yazacağız!
And we certainly won't get any medals for them, but as long as they get the job done we feel they're all right.
Kesinlikle madalya falan almayacağız bu yüzden, ama işler yürüdüğü sürece, her şeyin yolunda olduğunu hissedeceğiz.
Glorify, my daughter, glorify, if it weren't for the injustices that they've done... tomorrow will be the first birthday that we're not all together
Öyle kızım, cidden öyle. Evlatlarımın bana yaptıklarına rağmen... - ki beni zevkle öldürürler - hepimizin bir arada olmadığı... ilk doğum günüm olacak.
We're all supposed to have our hair done for the wedding.
Düğün için saçlarımızı yaptıracaktık.
But we've all done things that we're ashamed of.
Ama hepimiz utanç duyduğumuz şeyler yapmışızdır.
He must have knowledge. We all must, now... if we're to see clearly what is being done and to whom... in this country.
Bilgilenmeli, artık hepimiz bilgilenmeliyiz eğer bu ülkede neyin nasıl ve kime yapıldığını açıkça görmek istiyorsak.
I guess after all is said and done, we're a couple of lucky guys.
Sanırım onca söylenen ve olanlardan sonra oldukça şanslı iki adamız.
We're all done.
Tamam.
It had a lot of pictures! We're all upset. Why not cooperate and get our jobs done?
Neden işbirliği yapıp, görevimizi bitirmiyoruz?
All right, we're done.
Pekala, işimiz bitti.
When we're done, into the water, and get all clean
Bitirdiğimizde, suyun içinde, hepsi temizlenir.
So, I guess we're all done.
O halde bizim için artık bitti.
Why don't you come back when we're all done... and then you could take us all at once, you know?
Neden hepimiz şey yaptığımızda gelmiyorsun... o zaman hepimizi bir seferde alabilirdin, biliyorsun?
We're grateful for all you've done.
Yaptıklarınız için minnettarız.
We're all grateful but couldn't you have done that an hour ago?
Hepimiz müteşekkiriz ama şunu bir saat önce yapamaz mıydın?
We're all right. A lot can be done in a week.
Bir haftada çok şey değişir.
We all done. - I got something for you to make the girls... think you're smelling good. There we go.
[Beni Tekmele]
It's quite possible that these people haven't always done the right thing, but we're all human beings.
Bu insanların her zaman doğru şeyleri yapmamış olması gayet mümkün ama hepimiz insanız.
You want the tooth fairy to come, you're gonna have to put some teeth under the pillow. With what we've done, we're now in a position to take stock... make our judgments regarding the staffing and expenditures... and we will take a long, hard, critical look at all... Agreed.
Diş perisinin gelmesi için dişi yastığın altına koymak gerekir.
well, if we're done for the night, maybe we could all go get something to eat.
Şey, eğer gece yapabilirsek, belki hepimiz gidip birşeyler yiyebiliriz.
So, we're all done with this?
Yani bitti mi bu iş?
We're all done here, but I'm taking you off active duty as of now.
Tüm işimizi tamamladık, ama şu andan itibaren sizi aktif görevden çekiyorum.
We're all but done for!
Hepimiz mahvolduk!
We're all done.
İşimiz bitti.
- All right, we're done here.
- Peki, işimiz bitmiştir.
All right, I think we're done here.
Peki, sanırım buradaki işimiz bitti.
We're all done here.
İşimiz bitti. - Hayır.
One slip of the tongue and we're all done for
Ağzımızdan bir laf kaçırırsak hepimiz biteriz!
We're all done here.
Burada işiniz kalmadı.
I guess we're all done now. Do you mind closing the door behind you?
Çıkarken kapıyı kapatır mısın?
We're almost done, all right.
Neredeyse bitti.
When you're done, we'II go get your things, all right?
İşin bittiğinde, eşyalarını alacağız, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]