English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We're all screwed

We're all screwed traduction Turc

70 traduction parallèle
All he's got to do is duck behind something and we're screwed.
Bu herif kafasını bir şeye takıyor ve ayvayı biz yiyoruz.
We're all screwed up.
Hepimiz batırdık.
We're all screwed.
Hepimiz yandık o zaman.
You mean, we're all gonna die because you screwed up on the math?
Yani şimdi sen matematikte kompleksli olduğun için mi öleceğiz?
We're all screwed.
Hepimiz yarağı yedik.
We're all screwed.
Ayvayı yedik.
- All right with that Laredo stuff. - We're screwed.
- Laredo'yu bırak.
If he writes a message of love over Springfield, we're all screwed.
Springfield semalarında aşk mesajı yazarsa sıçtığımızın resmidir.
As soon as the police see it, we're all screwed.
Polisler bunu görürken, bizde dağılabiliriz.
If time runs out on us and all we're left with is info, then we're screwed.
Eğer elimizde sadece bu bilgi varken zaman dolarsa mahvoluruz.
We're all screwed.
Hepimiz bittik.
We're all screwed.
Hepimiz mahvolacağız.
Without me, we're all screwed.
Ben olmadan, hepimiz vidalanır.
- Oh, they're working. - What? We had all planned on next week, but Sherry screwed up, so what can you do?
Hepimiz gelecek hafta için plan yapmıştık, ama Sherry çuvalladı.
If we turn ourselves in, we're all screwed.
Eğer gerçeği açıklarsak hepimiz kodesi boylarız.
And you're gonna start talking, and then you're gonna be all nice and sweet and loving, and then we're screwed!
Konuşmaya başlayıp güzel güzel şeyler söyleyeceksin. Sonra kazığı yiyeceğiz!
If they catch us, we're all screwed...
Yakalanırsak hepimizin başı belaya girer.
We're all screwed, man!
Hapı yuttuk dostum. Hapı yut-tuk!
WE MISS THAT WINDOW, AND WE'RE ALL SCREWED,
- Buraya gel. Arkadaşlarım mayın tarlasındalar.
It all sucks and we're all screwed
Hersey bitti, biz de battik.
God, we're all screwed up.
Tanrım. Hepimiz mahvolmuşuz.
We're all screwed up by our parents, she's got documentation.
Hepimiz ailelerimiz tarafından altüst edildik. Onun elinde belge var.
There's so many of us, and we're all so cute... and it's like, ifyou don't get on Letterman... or some retarded soundtrack, you're screwed, okay?
Bizim gibi bir sürü var. Hepimiz çok iyiyiz ama Letterman'a çıkmaz ya da gerzek bir film müziği yapmazsan işin yaş.
All right, then we're screwed.
O zaman battık!
If I'm not gonna do any better by my kids and they're not gonna come and see me till I'm about to die, then we are all hopelessly screwed.
Eğer ben çocuklarım için daha iyi olmazsam onlar da ben ölmek üzere olana kadar beni görmeye gelmeyecekler ve o zaman hepimiz korkunç bir derecede mahvolacağız.
We're all screwed! - Calm down.
- Hepimiz berbat durumdayız!
We're all screwed, there's no doubt about it.
Hepimiz hapı yuttuk, orası kesin.
All people need to do is hear the name McNamara / Troy in context with a lawsuit and we're screwed.
İnsanlar, McNamara ve Troy soyadlarının böyle bir davaya karıştığını duyarsa mahvoluruz.
Yeah, so if we open our mouths, we're all screwed.
Yani ağzımızı açarsak hepimiz ayvayı yeriz.
I think we're all screwed for the jerking off too much.
- Fazla mastürbasyondan hepimiz boku yedik.
If that's a crime, we're all screwed.
Bu bir suçsa gerekeni yapın
You go anywhere near that party, you're gonna get spotted, and we're all screwed.
Eğer partinin yanına bile yaklaşırsan, birileri seni fark eder biz de ayvayı yeriz.
If the FBI suspects anything, we're all screwed.
Eğer FBI bir şeylerden şüphelenirse hepimiz yanarız.
If you don't get on, we're screwed. All right.
- Eğer binemezsen, sıçtık demektir.
They bought them all over the city, So we're pretty much screwed unless you can think of some other kind of connection.
Şehrin her yanına dağılmış durumdalar, eğer elinizde başka bir bağlantı yoksa yandık.
We're all screwed.
- Pete, sorgudayız, bir kez başladılar mı...
Well, then we're all screwed.
- Hepimiz sıçtık o zaman.
If life is just about working and earning money, we're all screwed.
Eğer hayat sadece çalışmak ve para kazanmaksa, hepimiz çuvalladık.
Mike, if this doesn't work, we're all screwed.
Mike, işe yaramazsa hepimizin işi biter.
She gets caught, and we're all screwed.
Yakalanırsa hepimiz mahvoluruz.
If they're all like that we're screwed!
Hepsi böyleyse hapı yuttuk demektir.
Because the stores are all closed, and if we run out of film tomorrow, we're screwed.
Çünkü tüm mağazalar kapalı ve eğer yarın filmimiz biterse sıçarız.
And it's all just going great until this other dude shows up in this monster truck so we're pretty much screwed, because he can just push the entire dump truck off the tracks, which, you know, is what he does.
Her şey yolunda gidiyor... ta ki bir adam canavar kamyonla gelene kadar... yani çok kötü durumdayız çünkü kamyonu... raydan dışarı itebilir, malum yaptığı iş bu.
You need to talk some sense into him, or we're all screwed.
Hepimiz mahvolmadan, onu ikna etmelisin.
We're all screwed.
Hepimiz ayvayı yedik.
We're all screwed.
Hepimiz battık.
Because if anyone finds out, we're all screwed!
- Çünkü birileri anlarsa, hepimiz biteriz!
If he talks, we're all screwed.
Konuşursa hepimiz okkanın altına gideriz.
God, no wonder we're all screwed up.
Neden sıkıntılı olduğumuza şaşırmamalı.
We're all screwed now...
İşte şimdi hepimiz boku yedik.
We're all screwed.
Başımız dertte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]