We're going shopping traduction Turc
100 traduction parallèle
And don't forget, we're going shopping this afternoon.
Unutma, öğleden sonra alışveriş yapacağız.
Come on, we're going shopping.
Haydi, alışverişe çıkıyoruz.
I've got a list for you. We're going shopping tonight.
Bu gece alışverişe çıkıyoruz.
We're going shopping.
Alışverişe çıkıyoruz.
We're going to Grand Rapids tomorrow, hmm, for a shopping trip.
Yarın bir alışveriş gezisi için Grand Rapids'e gidiyoruz.
We're going to do a little shopping.
Ufak bi alışverişe çıkacaz.
We're going shopping.
Alış verişe gidiyoruz.
We're going to do some shopping at the village for a moment.
Biz biraz alışveriş yapacağız köyde.
- We're going shopping!
- Alışverişe gidiyoruz!
Then we're going shopping.
Sonra da alışverişe gideceğiz.
- We're going shopping.
Alışveriş yapacağız.
- We're going underwear shopping.
- İç çamaşırı almaya gidiyoruz.
- We're only going shopping.
- Sadece alışverişe gidiyoruz.
We're only going shopping.
Sadece alışverişe gidiyoruz.
We're going to go shopping.
Alışverişe çıkacağız.
- So you're coming, right? - Where are we going? Shopping.
- Alışverişe geliyor musun?
You're going shopping, aren't you? We'll see!
Gezmeye gidiyorsun, değil mi?
' "Nope. We're going ring shopping in Boston."
Boston'a, yüzük alışverişine gideceğiz. "
Then we're just going to have to go shopping!
O zaman alışveriş yapacağız.
We're going shopping.
Seni alışverişe götüreceğim.
But we're still going shopping on Saturday.
Ama cumartesi günkü alışveriş planımız hâlâ geçerli.
There you are. Come on, we're going shopping.
Al şunu, alışverişe gidiyoruz.
We're not really going shopping, are we?
Sahiden alışverişe gitmiyoruz, değil mi? Evet gidiyoruz.
- Come on, we're going shopping.
Hala efendim?
We're going shopping for the wedding. Now don't ask whose wedding
Şimdide kimin düğünü oldugunu sorma.
We're going shopping.
Alışverişe gidiyoruz.
Yeah. Tomorrow we're going shopping for shoes.
Yarın gidip birbirimize ayakkabı bakacağız.
Tali says we're going shopping in Bolivia.
Tali, Bolivya'ya alışverişe gideceğimizi, söylüyor.
If we're going to Belize, I've got some shopping to do. FRASIER :
Eğer Belize'ye gideceksek alış veriş yapmam gerek.
Oh, no, we're going shopping.
Hayır, biz alışverişe gidiyoruz.
Tonight, we're going shopping.
Bu akşam alışverişe gidiyoruz.
Kids, we're going Mother's Day shopping.
Çocuklar, acilen Anneler Günü için alışveriş yapmalıyız.
We're going shopping at the Springfield Heights Promenade!
"Springfield Heights Promenade" a.
We're going shopping.
Alışverişe gidiyoruz!
We're going shopping...
Alışverişe gidiyoruz.
- We're going shopping.
- Alışverişe.
- We're just going shopping.
Sadece alışverişe gidiyoruz.
Women's self-help. So we're going shopping
- Bugün öğleden sonra alışverişe gideceğiz.
You're outgrowing everything, we're going to have to take you on a shopping trip.
Herşey küçük geliyor artık sana, seni alışverişe çıkarmak zorunda kalacağız.
And we're going shopping for school supplies.
- Okul malzemesi de almaya gideceğiz. - Yaşasın!
- We're going to breakfast and then we're going shopping.
- Kahvaltıya ve ardından alışverişe gidiyoruz.
So we're going shopping tomorrow?
Gidiyor muyuz yarın alışverişe?
Okay, but we're going shopping for linens before I go.
- Alo?
We're going shopping, aren't we? We're going to bendel's, just for an hour, though, I swear.
Bendel'e gidiyoruz, yemin ederim sadece bir saat.
Friends.. As you all know, we're going out shopping today.
Arkadaşlar, bugün biliyorsunuz alışverişe çıkıyoruz.
- you know there is a sale... - we're not going to shopping
- Biliyor musun bir indirim var... - Alışverişe gitmiyoruz.
lawrence was wonderful, really funny, easy to talk to--we're going shopping together next week- - but straight, he wasn'T.
Lawrence muhteşemdi, gerçekten eğlenceli, rahat konuşulabilir - gelecek hafta birlikte alışverişe gidiyoruz - ama eşcinsel.
We're supposed to be going shopping!
Alışverişe çıkmamız gerekiyordu!
We're not going clothes shopping today.
Bugün kıyafet alışverişine gitmiyoruz.
Ladies, I think we're going gown shopping.
Hanımlar, elbise almaya gidiyoruz.
We're going shopping.
Bakkala gidiyoruz.
we're going out tonight 29
we're going to be late 92
we're going 715
we're going to paris 19
we're going home now 17
we're going to dinner 19
we're going for a ride 34
we're going home 358
we're going there 17
we're going to go 18
we're going to be late 92
we're going 715
we're going to paris 19
we're going home now 17
we're going to dinner 19
we're going for a ride 34
we're going home 358
we're going there 17
we're going to go 18