English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We're going to be fine

We're going to be fine traduction Turc

87 traduction parallèle
It's going to be a fine family by the time we're finished with it.
Zamanı bittiğinde iyi bir aile olacak.
We're going to be fine.
Biz iyiyiz.
The marriage is going... It's going to be really fine. Aaron and I... we're..... temporarily sort of...
Aaron ve ben... biz..... geçici olarak, bir nevi...
We're going to be fine.
Aramız iyi.
We're going to be voting next week on some changes in baseketball's rules. I want to tell everyone you're with us. - Why it's fine the way it is.
Haftaya beysketboldaki bazı kuralların değiştirilmesi oylanacak, sizin de onaylayacağınızı söylemek istiyorum.
But we're glad everything's going to be fine.
Ama her şeyin yolunda gideceğine memnun olduk.
Okay, fine. We'll go down there, but they're not going to be open.
Tamam, gidelim ama açık değildir.
- We're going to be fine.
- İyi oIacağız.
We're going to be fine.
Bize bir şey olmayacak.
Thanks to some fine piloting by Travis Mayweather... we're going to be moving out of the storm a little earlier than expected.
Usta Pilotluğundan dolayı Travis Mayweather'a Teşekkür ediyoruz... fırtınadan beklediğimizden önce çıkacağız.
We're going to be fine.
Buradan kurtulacağız.
We're gonna find something, we're gonna figure it all out... and we are going to be... fine.
Bir yolunu bulacağız, her şeyi çözeceğiz... ve iyi olacağız.
We're, um... We're going to be fine.
Başımızın çaresine bakarız.
We just talked to your doctor, and you're going to be out in a few days. You're fine.
Doktorla az önce konuştuk,... ve birkaç gün içinde taburcu edileceksin.
Keep in plain sight, we're going to be fine.
Kurtulanlar olabilir.
He's gonna be fine. We're going to take him home.
Onu eve götürüyoruz.
We're going to- - We're going to... find her, and everything's going to be fine.
Onu... Onu bulacağız ve her şey yoluna girecek.
We got all that tumor out of there and you're going to be just fine.
Bütün tümörü çıkarttık, iyileşeceksin.
Look, don't worry, everything's going to be just fine, okay? We're going to get you out of here.
Hey endişelenmeyin her şey yolunda sizi dışarı çıkaracağız?
We're going to be fine, trust me.
İyi olacağız. İnan bana.
And we're going to be fine.
Ve iyi olacağız.
We're going to be fine.
İyi olacağız.
We're going to Be fine.
İyi olacağız.
We're going to keep her overnight just to be sure, but she's going to be fine.
Emin olmak için onu bu gece burada tutacağız, ama iyileşecek.
Look, man, we're going to be fine.
Dostum, başaracağız.
We're all going to be fine.
İyi olacağız.
We're all going to be fine.
Hepimiz iyi olacağız.
Larry, we're going to be fine.
Larry, iyi olacağız.
We're going to be just fine here.
Biz iyi olacağız.
We're going to be fine.
Her şey iyi olacak.
We're going to be just fine.
- İyi olacağız.
We're going to be fine.
Bize bir şey olmayacak. Çünkü geçenlerde kütüphanede kör yaşlılara Cheerleading Today dergisini okurken bu küçük harika kitapla karşılaştım. Öyle mi?
We're going to be fine.
Bunlar geçecek.
Like, last year we was fine and next year is going to be great, but this year, just this year, oh, we're all gonna be a right bunch of fucking cripples, aren't we, eh?
Geçen sene oldukça iyiydik gelecek sene de müthiş olacağız, fakat bu sene, sırf bu sene götü sikik bir avuç topal gibi dolanacağız.
We're going to be fine.
Biz iyi olacağız.
We're going to be fine.
Kurtulacağız.
But it's all going to be ok, because I am going to tell you everything, and you're going to understand why I had to keep it from you, and we're going to be fine.
Ama her şey yoluna girecek. Çünkü sana her şeyi anlatacağım. Ve senden neden gizli tuttuğumu anlayacaksın.
We're going to get help and everything is going to be fine, okay?
Yardım getireceğiz ve her şey yoluna girecek.
Yeah. Yeah, we're going to be fine.
Evet, kalanını biz hallederiz.
Matt, you're going to be fine, we're going to be fine.
İyileşeceksin, Matt iyi olacağız.
You're going to be fine. We're almost there.
Sen iyi olana kadar gitmiyorum.
Nah, we're going to be fine.
Bence bir sorun çıkmayacak.
Alistair, we're going to be fine, okay?
Alistair, iyi olacağız, tamam mı?
Fine, then you call my cousin Terry and tell him we're not going to be at his karate recital!
Tamam o halde, o zaman kuzenim Terry'i ara ve ona onun karete gösterisine gelemeyeceğimizi söyle.
I think we're all going to be just fine.
Aslına bakarsan hepimiz iyi olacağız.
We're all going to be fine, because the team is still together, and there's nothing the team can't do.
Hepimiz iyi olacağız çünkü takım hala bir arada ve takımın yapamayacağı şey yok.
I'm sure we're all going to be fine.
Eminim hiçbirimize bir şey olmayacak.
We're going to be fine.
Her şey yoluna girecek.
Hey. We're going to be fine.
Bu da geçecek.
I fully accept all of your apologies, but I truly believe that everything is going to be fine, because Henry is my son, and you are the love of my life, and we're supposed to be a family,
Özrünü kabul ediyorum ve gerçekten her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Çünkü Henry benim oğlum, sen hayatımın aşkısın ve bizim bir aile olmamız gerekiyor.
We're going to wait until we're rescued, and then I'm going to let her go, and she's gonna be fine, all right?
Ta ki bi yol bulana kadar sonra onu bırakıcam tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]