We're going to have a baby traduction Turc
84 traduction parallèle
We're going to have a baby.
Bebeğimiz olacak.
Look, baby, we're going to have a boy and a girl... if we have to upset the whole medical profession.
Bebeğim, tüm doktorların kapısını çalmamız da gerekse... sonunda bir oğlumuz ve kızımız olacak.
We're going to have a baby.
Bir bebeğimiz olacak.
we're going to have a baby.
Bizim bir bebeğimiz olacak.
We're going to have a baby!
Bir bebeğimiz olacak.
No, no, we're going to have a baby.
Hayır, hayır, bir bebeğimiz olacak.
WE'RE GOING TO HAVE A BABY.
Bir bebeğimiz olacak.
We decided that when Frankie gets a little older, we're going to have another baby.
Hatta küçük Frankie biraz daha büyüyünce bir bebek daha yapmaya bile karar verdik.
I'll fill that baby with dimes, and we're going to learn you don't need a phone company to have a phone.
Onu jetonlarla dolduracağım ve telefon etmek için bir telefon şirketine ihtiyaç olmadığını öğreneceğiz.
And what's more... you know... We're going to have a baby
Daha güzeli, bir bebeğimiz olacak.
And what's more... you know We're going to have a baby
Daha da iyisi, bizim bir çocuğumuz olacak.
We're going to have a baby, but not right now.
- Çocuk sahibi olacağız ama şimdi değil.
Believe it or not, your father and I- - - We're going to have a baby.
İster inan, ister inanma, babanla benim bir bebeğimiz olacak.
- We're going to have a baby?
- Bir bebeğimiz mi olacak?
- We're going to have a baby.
Bir bebeğimiz olacak.
We're going to have a baby.
Bebek bekliyoruz.
Clemens, we're going to have a baby.
Clemens, bir çocuğumuz olacak.
Clemens, we're going to have a baby!
Clemens, bir bebeğimiz olacak!
We're going to have ourselves a baby.
Kendimiz için bir bebeğimiz olacak.
It's my guess that you still have feelings for Jack, and now that we're together again and we're going to have a baby...
It's my guess that you still have feelings for Jack, and now that we're together again and we're going to have a baby...
We're going to have a baby!
Bir bebeğimiz olacak!
We're going to have a baby.
Bebek sahibi olacağız.
We're going to have a baby?
Çocuğumuz mu olacak?
We're handing you over to L.A.P.D. And no matter what happens, you're going to have to tell them who this baby belongs to.
LAPD'ye devroluyorsun ve ne olursa olsun, onlara bebeğin kime ait olduğunu söyleyeceksin.
We're going to have a baby.
Biliyorum, bir bebeğimiz olacak.
Now we're going to have a baby.
Bir bebeğimiz olacak şimdi.
- We're going to have a baby.
- Bir bebeğimiz olacak.
And we're going to have a baby.
Ve bir bebeğimiz olacak.
We're going to have a baby, man.
Bir bebeğimiz olacak dostum.
- J.J., We're going to have a baby!
- J.J., bir bebeğimiz olacak!
Well, Rivers is thoroughly lawyered up and we're going to have a hell of a time trying to dig up a 15-year-old black market baby.
Rivers'ın avukatları sağlam ve bizim de 15 yaşındaki karaborsa bir bebeği ortaya çıkarmamız zor olacaktır.
If we're going to have a baby we've got to clean up our act.
Bebek yapacaksan vücudunu temizlemen gerek.
We're going to have ourselves a baby.
Bir bebeğimiz olacak.
A baby. We're going to have a baby.
Bebeğimiz... bebeğimiz olacak.
We're going to have a baby?
Bebeğimiz mi olacak?
- So we're going to be able to have a baby?
Yani bizim bebeğimiz olabilecek mi? Evet.
We're going to have a baby.
Çocuğumuz olacak.
We're going to have a baby.
Bir çocuğumuz olacak.
We're going to have tomato plants and little baby vetch plants growing up underneath them, and we're going to come in and harvest the tomato plants and then the vetch plants will have the whole land and it will turn into a tangle of vetch and other weeds, and they'll be allowed to come to full maturity and die of their own volition.
Domates bitkileri ve onların altında yetişen minik baklagillerimiz olacak, biz gelip domatesleri hasat ettiğimizde büyümeleri için bütün toprak baklagillere kalacak ve baklagil ve diğer otlardan oluşan bir düğüme dönüşecek, ve tam olgunlaşmalarına ve kendi kendilerine ölmelerine izin vereceğiz.
We're just going to have a toast to Jeremy's baby.
Jeremy'nin bebeğini kutlayacaktık.
- We're going on a road trip, baby! Why did you have to buy a new car today of all days?
Tüm günlerin içinde neden bugün bir araba aldın?
I'm gonna lose my job, and you and me and the baby are going to be living in a van and we're going to have to be warming up our baby wipes on the frickin'tailpipe!
Sen, ben ve bebek minibüste yaşamaya başlayacağız ve bebeğin mendillerini ancak egzos borusunda ısıtabileceğiz.
I should be more careful who I bring into this house. I mean, we're going to have a baby here.
Bu eve birisini getirme konusunda daha dikkatli olmalıyım.
- Hey, did I tell you we're going to have a baby?
Size bebek sahibi olacağımızdan söz etmiş miydim?
We're going to the hospital, and we're gonna have a baby.
Hastaneye gideceğiz ve bir bebek sahibi olacağız.
We're going to have a baby together, Aivaaq.
Bebeğimiz olacak, Aivaaq.
In seven months'time, we're going to have a baby.
Bundan yedi ay sonra, bir bebeğimiz olacak.
The problem is, I only have one test subject, so in order to control my experiment, we're going to have to have a second baby.
Ama sorun tek bir deneğimin olması. Deneyimde sağlama yapmak için ikinci bir bebek daha yapmamız gerekecek.
We're going to have a baby then.
O zaman bebeğimiz olacak.
No, we're not going to have the baby at a hospital, Booth.
- Hayır, bebeği hastanede doğurmayacağım, Booth.
We're going to have a little baby.
Küçük bir bebeğimiz olacak.