We've been worried about you traduction Turc
66 traduction parallèle
We've been worried about you, naturally.
Senin için endişeleniyoruz, doğal olarak.
We've been worried about you.
Sizi merak ediyorduk.
To be frank, Dr. Hathaway, we've been rather worried about you.
Açıkçası Dr. Hathaway, sizden biraz endişelenmiştik.
Carletto, we've been worried about you.
Carletto, seni merak ettik.
The boys and I, well, for sometime... we've been worried about you.
Çocuklar ve ben, bazen... senin için endişelendik.
michael, we've been worried sick about you.
Michael, senin için çok endişelendik.
- We've been worried about you.
- Seni merak ettik.
Thank God you're all right We've been worried sick about you
Şükürler olsun ki iyisin. Seni merak etmekten hasta olduk.
We've been worried sick about you.
Seni düşünmekten hasta olduk neredeyse.
We've been so worried about you.
Senin için çok endişelendik.
We've been worried about you.
Senin için endişelendik.
We've been worried sick about you.
Çok merak ettik seni.
Holy Christ! We've been worried sick about you, Gino.
Senin için endişelendik Gino.
Captain, we've been worried about you.
Kaptan, sizin için endişelendik.
We've been worried sick about you.
Seni deliler gibi merak ettik.
We've been worried sick about you.
Senin için endişelenmiştik.
- We've been worried about you.
- Sizin için endişelendik.
We've been really worried about you, y'know.
Senin için gerçekten endişelendik.
We've all been worried about you.
Hepimiz senin için endişeleniyoruz.
We've been frantic, worried sick about you, thinking you've been kidnapped...
Meraktan öldük çıldırdık, kaçırıldığını sanıyorduk..
We've been worried sick about you.
Meraktan çıldırdık.
WE'VE ALL BEEN WORRIED ABOUT YOU. ME?
Senin için çok endişelendik.
It's just we've been worried about you.
Sadece senin için endişelendik.
We've all been so worried about you two.
Sizin için çok endişelendik.
They say you're stabilized but we've been worried about you.
Durumun düzeldi....... korkuttun bizi.
We've been very worried about you, Subcommander.
Senin için çok endişelendik, Yardımcı Komutan.
You know, it's just that we've been so worried about asking you for the money for the house, and, you know, sharing a meal over it is just a beautiful thing.
Ev için senden para istemek için çok endişeliydik ve seninle yemek yemek çok güzel.
Lord, we've been worried sick about you!
Tanrım, seni çok merak ettik.
Dad, we've been so worried about you!
Baba, senin için çok endişelendik!
We've been worried to death about you.
Çok merak ettik seni.
You know, truthfully, I've been worried about this little situation we've got here.
Biliyorsun, gerçekten, şu küçük durum hakkında hayli endişelenmiştim.
We've been worried about you, you know.
İyiyim ben.
Look, despite what we've been telling you, it's not something you should be too worried about.
Bak, daha önce de söylediğim gibi, bunda üzülecek fazla bir şey yok.
Sounds like we've been worried about you for nothing.
Demek ki boşu boşuna telaşa kapılmışız.
Thank you, Veum, we've been so worried about her.
Teşekkür ederim, Veum. Gerçekten çok endişelenmiştik.
We've been really worried about you.
- Senin için gerçekten endişelendik. - Geri çekil, evlat.
- We've been really worried about you.
- Senin için endişelendik.
Because I'm worried that if you leave therapy, everything that we've been talking about in here... your photographs, your sexuality, the issue with your birth parents... it's gonna all get buried.
Çünkü eğer terapiden ayrılırsan burada konuştuğumuz her şeyin. fotoğrafçılığın, cinselliğin, biyolojik ailenle olan sorunlarının hepsinin üzerinin örtüleceğinden endişeleniyorum.
We've been worried sick about you.
Seni merak etmekten hasta olduk.
I know you've been worried about where your compatriots were well, we were too, until we found them In the medical tent, playing doctor! Right, boys?
Büyük bir gece ve alkış dolu sahne sizleri bekliyor
We've been worried sick about you.
Çok merak ettik.
We've been worried sick about you!
! Öldüm kahrımdan!
- Okay, now, I think that is just selfish, because we have been worried sick about you, and I have a sinking feeling that you haven't thought about us even once since you've been gone.
Peki, şimdi, bence bu biraz bencilce, çünkü senin için fazlasıyla endişelendik, ve korkarım ki gittiğinden beri aklına bile gelmedik.
We've been really worried about you.
Senin için gerçekten çok üzüldük.
I understand that you're worried about the nightmares, but you can't go back on what we've been fighting like that!
Kabusların yüzünden endişeli olduğunu anlıyorum, ama bu şekilde savaşıyorken geri dönemezsin!
We've been worried about you.
- Senin için endişelenmiştik.
We've been so worried about you!
Senin için çok endişelendik!
We've been so worried sick about you.
Çok endişelendik.
- We've been worried to death about you.
- Sizin için çok endişelendik.
Oh, Mr. Selfridge, we've all been so worried about you.
- Bay Selfridge sizi çok merak ettik.
We've been worried about you, sweetheart.
- Senin için çok endişelendik canım.