We can make it work traduction Turc
150 traduction parallèle
Yeah, here it is, Mr. Courtney, but I don't think we can make it work.
Evet, işte burada, Bay Courtney, fakat onu kullanabileceğimizi sanmam.
We can make it work, can't we?
Tekrar çalıştırabiliriz, değil mi?
You think we can make it work this time?
Sence bu sefer yürütebilir miyiz?
- Look... we can make it work here.
- Bak... burda herşey güzel olabilir.
There's no need to, if we can make it work.
Bu iş yolunda giderse buna gerek kalmaz.
We can make it work this time.
Bu kez başarabiliriz.
It's a great idea. We can make it work.
Harika bir fikir.
You know, I think we can make it work here.
Bence burada tutunabiliriz.
We can make it work.
Ama biz bunu başarabiliriz.
Don't say that. We can make it work.
Yani yürümesi bizim elimizde.
I mean, it's not cheap, but I know we can make it work if your father pitches in.
Ucuz değil. Ama baban da katkı sağlarsa ödeyebiliriz.
It means they're giving us a chance to prove we can make it work.
Yani bize yapabileceğimizi kanıtlamamız için şans veriyorlar.
ON YOUR SALARY ALONE, I JUST DON'T SEE HOW WE CAN MAKE IT WORK.
Yalnızca senin maaşla nasıl başa çıkabileceğimizi bilmiyorum.
We can make it work and put the pieces back together.
Her şeyi düzeltebiliriz.
But we can make it work.
Ama planı değiştirebiliriz.
- We can make it work.
- İşe yarar hale getirebiliriz.
Well, I know we'd really love to give you a policy if we can make it work.
Eğer bu işi çözebilirsek Size poliçe vermekten sevinirim.
And I think that we can... if we want to, we can make it work.
Bence başarabiliriz ve istersek yürütebiliriz.
- Yeah, we can make it work.
- Evet, buraya sığarız.
Do you think we can make it work?
Sence halledebilir miyiz?
We can make it work.
Bunu halledebiliriz.
Well, we'll... see what we can... You know, if we can make it work.
Bakarız artık, yürütebilirsek.
I mean, we'd have to get the story straight, but we can make it work, man.
Hikayesini iyi ezberletmememiz gerek. Ama bu, işe yarayabilir dostum.
Oh, no, we can make it work.
Hayır, çalıştırabiliriz.
Listen, it's weird, you know, but we can make it work.
Bu çok tuhaf. Ama idare ederiz. O orada.
We can make it work, you know?
Bunu başarabiliriz.
I just don't think we can make it work.
Bunu becereceğimizi sanmıyorum.
But if you have something else that belonged to the Seeker, we can make it work.
Fakat, Arayıcı'ya ait başka bir şeyin varsa yeni bir harita yapabilirim.
I know this house isn't perfect, but we can make it work, if we want to make it work.
Ev mükemmel değil, ama her şeyin yolunda gitmesi için buna bir çözüm bulabiliriz.
If I stick with this, maybe we can make it work.
Bu düşünceme bağlı kalırsam, bence bu evliliği yürütebiliriz.
Can we make it work?
Tekrar çalıştıramaz mıyız?
That just might do the trick, If we can just make it work in time. General Wilson.
Eğer nasıl kullanıldığını öğrenebilirsek, Girişi bununla havaya uçurabiliriz.
This is gonna take some time but we can make this work if we want it to work.
Biraz zaman alacak ama eğer istersek olur.
We can take anything and just sell it, make it work.
Herhangi bir ürünü alabilir ve başarılı bir şekilde satabiliriz.
Can we make it work this time?
Bu sefer ise yarar hale getirebilir miyiz?
Now, I will listen to what Garibaldi has to say... and if there's any way we can make this work, we'll find it.
Garibaldi'nin söyleyeceklerini dinlemek istiyorum. Bir çıkar yol varsa, onu mutlaka bulacağız.
I'm gonna make sure you get the money... and we can spend it together when you do...'cause I don't even really work for them.
Seni temin ederim parayı alacaksın... ve aldığında da birlikte harcayabiliriz... çünkü aslında ben onlara çalışmıyorum.
You have given us a second chance, so let us take that second chance and use it to fuel our fires of productivity so that the spirits of the two people that we buried here tonight can forever live on in our good deeds and positive achievements that we, from this day forward, shall make our lives'work.
Bize ikinci bir şans verdin, bu şansı değerlendirip üretken olmak için kullanmamıza yardım et ki bu gece burada gömdüğümüz iki kişinin ruhu bugünden itibaren düzelteceğimiz yaşantımızda yapacağımız iyiliklerle ve başarılarımızla sonsuza kadar yaşayabilsin.
The day comes when they can build a robot to do what we do and make it work, then that's exactly what they'll do, precisely.
Bizim yaptığımızı yapabilen... bir robot icat ettikleri gün, yapacakları şey tam olarak bu olacak işte, kesinlikle.
Because I think if we really want to see if it can work between us, this time we got to make the commitment to be exclusive.
Bu kez ilişkimizin yürüyüp yürümeyeceğini görmek istiyorsak en azından cok özel olma bağlılığını göstermeliyiz.
We can take anything and just sell it, make it work.
Herhangi bir ürünü alabilir ve başarıIı bir şekilde satabiliriz.
It doesn't matter, we can still make the plan work.
Farketmez, hala başarabiliriz.
And she was on C-SPAN last week getting some award, so if she and her husband can make it work, we can.
Hatta geçen hafta C-SPAN'de bir ödül aldı. O ve kocası başardıysa biz de başarabiliriz.
Ash, can we make it work?
Ash, yapabilir miyiz bu işi?
We can still make it work.
"Hala yürütebilirsiniz"
If he can work it so we keep the current staff for the same amount of money, what difference does it make?
Maliyet artmadan aynı sayıda personel çalıştıracaksak ne fark eder ki?
It's only a few hours away, we can totally make that work.
Sadece birkaç saat uzakta. Kesinlikle yürütebiliriz.
If it's my place that's not doing it for you, we can make some modifications, make the environment more work-friendly.
Eğer beğenmediğin benim yerimse, üzerinde biraz değişiklik yapabiliriz, çalıştığın ortamı daha dostça yaparız.
He just doesn't think that we could make it work and I've done everything I can to try to convince him that he's wrong.
Yürütebileceğimize inanmıyor. Yanıldığını göstermek için elimden gelen her şeyi yaptım.
Why can't we make it work?
İlişkimizi neden yürütemiyoruz?
Great. We can just put that into your retirement at and make it go to work for you and it's gone.
Harika, bunu emeklilik hesabınıza yatırırız, sizin için işlemesini sağlarız ve paranız gitti.