We didn't do anything wrong traduction Turc
107 traduction parallèle
We didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık ki.
We didn't do anything wrong, but once the movies were over, we'd go to a cafe and talk, then we'd sit on a bench and listen to a drunkard, we'd watch the billboards go up,
Kötü birşey yapmazdık, o zamanlar filmler bitince, sohbet için kafeye gider, sonrada bankta oturup bir ayyaşı dinlerdik. Billboardların değiştirilmesini ya da koyunların geçişini izlerdik.
We didn't do anything wrong.
Biz yanlış bir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong
Yanlış bir şey mi yaptık?
We didn't do anything wrong, master. We really didn't.
Hocam, biz bişey yapmadık gerçekten inanın bize
We didn't mean to do anything wrong.
Kötü bir niyetimiz yoktu.
We didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık.
- We didn't do anything wrong.
- Biz yanlış bir şey yapmadık.
But we didn't do anything wrong.
- Ama biz yanlış bir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong, right?
Geri mi döneyim?
But if you could just look at this rationally, just for a moment. We didn't technically do anything wrong. What?
Ama bir an için olaya mantıklı bakarsan biz teknik olarak yanlış bir şey yapmadık.
- We didn't do anything wrong today.
- Bugün yanlış bir şey yapmadık. - Hayır.
- We didn't do anything wrong,
- Biz yanlış birşey yapmadık.
- We didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong.
- Biz yanlış bir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong. We didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık.
- We didn't do anything wrong!
- Yanlış bir şey yapmadık ki!
Are we joking now? We didn't do anything wrong.
Kasabanın her tarafında insanlar bunu konuşacak.
You know, we didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong. Yeah, you did.
- Yanlış bir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong, Nothing illegal happened, right?
Yanlış bir şey yapmadık. Yasa dışı bir şey olmadı değil mi?
We didn't do anything wrong, Nothing illegal happened, right?
Yasa dışı bir şey olmadı değil mi?
We didn't do anything Wrong or illegal.
Yanlış ya da kanunsuz bir şey yapmadık.
We didn't do anything wrong, all right?
Yanlış birşey yapmadık.
And we didn't do anything wrong.
Neden bizi göndermelerini istemiyoruz?
We didn't do anything wrong.
Biz yanlış birşey yapmadık.
Hey, Catherine. we didn't do anything wrong here.
Hey, Catherine biz burda yanlış bir iş yapmadık.
We did a puzzle, and we had a nice talk. And she didn't do anything wrong, and neither did I!
O da yanlış bir şey yapmadı, ben de!
Listen, honey we didn't do anything wrong.
Dinle, tatlım biz yanlış bir şey yapmadık.
- We didn't do anything wrong.
- Yanlış birşey yapmadık.
We didn't do anything wrong.
Yanlış birşey yapmayalım.
The truth Is that often we didn't even have to do anything wrong,
Aslında, çoğunlukla yanlış bir şey yapmamıza gerek bile yoktu.
We didn't do anything wrong.
Bir yanlış yapmadık.
Why are we hiding if we didn't even do anything wrong?
Yanlış bir şey yapmadıysak neden saklanıyoruz?
We didn't do anything wrong!
Yanlış bir şey yapmadık!
We didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık ki...
We didn't do anything wrong.
Bir yanlış yapmadık ki biz.
Well, strictly speaking, we didn't actually do anything wrong.
Aslında, teorik olarak yanlış bir şey yapmadık.
Besides, we didn't do anything wrong. I know.
- Yanlış bir şey yapmadık ki.
We didn't do anything wrong...
Biz yanlış birşey yapmadık...
Eddie, we didn't do anything wrong.
Eddie, biz yanlış bir şey yapmadık.
Let them come- - we didn't do anything wrong.
Bırak gelsinler, biz yanlış bir şey yapmadık.
Kitty, we didn't do anything wrong.
Kitty, biz yanlış birşey yapmadık.
We didn't do anything wrong!
Ben yanlış bir şey yapmadım ki!
- But we didn't do anything wrong.
- Ama biz bir şey yapmadık ki.
We... we didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık.
Not if he didn't do anything wrong. We're the FBI, son.
Hayır, yanlış bir şey yapmıyorsunuz, FBI'danız.
We didn't do anything wrong
- Biz yanlış bir şey yapmadık ki.
I mean, she said she wasn't looking for anything more when we met, so technically she didn't do anything wrong.
Tanıştığımızda daha fazlasını istemediğini söylemişti yani teknik olarak hiçbir şeyi yanlış yapmadı.
There's no killer witness, because we didn't do anything wrong- - unless someone's planning to lie or slander us.
Kilit bir tanık yok, çünkü biz yanlış bir şey yapmadık- - birisi yalan söylemeyi ya da çamur atmayı planlamıyorsa.