We don't have any money traduction Turc
211 traduction parallèle
Mary, we can't stay there... because we don't have any money.
Orada kalamayız, çünkü paramız yok.
We're poor, and don't have any money to buy indulgences.
Bizler fakiriz, günahlarımızı kilisede affettirmek için para bulamıyoruz.
We don't have any money.
Nasıl olacak bu?
We don't have any money, how will we pay if someone wins?
- Efendim hiç paramız kalmadı. Birileri kazanırsa nasıl ödeyeceğiz?
- That's not true ; we don't have any money.
- Doğru değil, tek bir kuruşumuz bile yok.
We don't have any money, our newspaper is for poor people.
Hiç paramız yok, gazetemiz fakir insanlar için çıkıyor.
Oh, but we don't have any money...
Bizim paramız yok ki.
Run! - We don't have any money!
- Hiç paramız yok!
Baby, we don't have any money.
- Hiç paramız yok, bebeğim. Ne diyorsun ya?
If my pa don't get to the mother lode, we won't have any money.
Ana damara ulaşamazsak, elimizde tek kuruş kalmayacak.
If we don't have any money, I can't go to Miss Hunter's College, understand?
Elimizde para kalmayınca da, New York, Hudson'daki Bayan Hunter'in okuluna gidemeyeceğim. Anladın mı?
We're not a mistake just because we don't have any money. And we are gonna last.
Paramız yok diye evliliğimiz hata sayılamaz ve sonumuz olacak!
We don't have any money with us.
- Evet.
- But we don't have any money.
- Fakat bizim paramız yok.
We don't have any money, but we've got this.
Hiç paramız yok ama bu var.
Let's go to a café, we'll order a huge breakfast, we'll eat it all up and, when we're through, we'll say we don't have any money.
Bir kafeye gidelim... kocaman bir kahvaltı isteyelim. Hepsini bitirip, tıka basa doyduktan sonra... hiç paramızın olmadığını söyleriz. Bulaşıkları yıkamayı teklif ederiz.
We don't have any money.
Hiç paramız yok.
We don't have any money.
Yemek artıklarınızı istiyoruz. Hiç paramız yok.
We don't have any more money and we don't have anything left to sell.
Başka paramız kalmadı ve satacak hiçbir şeyimiz de yok.
We don't have any money either.
Bizim de hiç paramız yok.
We should stop saying we don't have any money because we do have some.
Paramız yok deyip durmayı bırakmalıyız çünkü bir şeyler yapmak zorundayız.
Listen, I appreciate this, but... we don't have any money.
Bakın, bunu takdir ediyorum ama bizim hiç paramız yok.
Number 10 after we Di Di mou Don't have any money for boom boom.
Ama biz gidene kadar. Vietkong'un parası yok.
Not to mention that we don't have any money for the trip.
Yolculuk için parasızlıktan bahsetmek yok.
That's fine but we don't have any money.
İyi olur ama paramız yok.
Anyway, we don't have any money.
Neyse, paramız yok.
- We don't have any money for bail.
- Kefalet için paramız yok.
- We don't have any money.
- Hiç paramız yok.
We don't have any money?
Artık paramız yok mu?
But we don't have any money.
Ama bizim seyahat edecek paramız yok.
- Yeah, we- - we don't have any money.
- Biz- - Bizim paramız yok ki.
We know you don't have any more money left.
Hiç paranın kalmadığını biliyoruz.
- We don't have any money, so...
Hiç paramız yok ve...
You see, the truth is... we don't actually have any money.
Bakın, gerçek şu ki... bizim aslında hiç paramız yok.
And we don't- - We don't have any money.
Bizim hiç paramız yok.
No, because we don't have any money.
Hayır, çünkü paramız yok.
We don't have any money left to win the dolls.
Cartman, sayende Terrance ve Phillip bebeklerini kazanacak paramız kalmadı.
- We don't have any money.
- Hiç paramız yok ki.
I mean, uh, we could pay him, but we don't have any money.
Yani, ona para verebiliriz ama hiç paramız yok.
We don't have any money.
Paramız yok ki.
No. We don't have any record of you giving the hospital any money, Mr. Burns.
Hastaneye bağışta bulunduğunuza dair bir kayıt yok, Bay Burns.
Because we don't have any money.
Çünkü hiç paramız yok.
We don't have any money.
Paramız yok. Geçinemiyoruz.
We don't have any money to go back.
Dönmek için paramız yok.
He's a gym teacher. Great, but we don't have any money.
- İyi de Hacı, biliyorsun para yok.
We don't have any money, though.
Yeterince paramız yok ki.
Are you saying we don't have any money?
Demek istediğin hiç paramız yok?
Kelso, we don't have any money.
Hiç paramız yok, Kelso.
We don't have any more money!
Kıyafet işini ne yapacağız? Hiç paramız yok!
We don't have any money!
Hiç paramız yok!
We're lucky you know Cause we don't have any money
Hiç paramız olmadığı için şanslı bile sayılırız!