English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We don't know how

We don't know how traduction Turc

2,525 traduction parallèle
So, tell me, Jesse, if you really don't know these people, how is it that this computer, which you just said was yours, which you somehow failed to report as stolen, which has your password on it, ended up in your room, when we know for a fact that it was stolen from Mr. Wein?
Söyle bakalım, Jesse,..... bu kişileri gerçekten tanımıyorsan, nasıl oluyor da bay Wein'den çalındığını öğrendiğimiz halde senin olduğunu söylediğin bu bilgisayar, ki sen çalındığını bildirmemiştin, senin şifrenle açılıyor ve senin eşyan oluyor?
I mean, we don't know how long this has been going on.
Öyle mi acaba? Bunun ne zamandır böyle olduğunu bilmiyoruz sonuçta.
Shawn, how are we going to prove Izzy's taking greenies? I don't know, man.
Shawn, Izzy'nin Greenies aldığını nasıl ispatlayacağız?
We don't know quite how it's read, but it certainly did into 30 some languages in different parts of the world, on all continents except Antarctica.
Nasıl okunduğunu tam olarak bilmiyoruz ama Antarktika hariç bütün kıtalarda ve 30 farklı dilin konuşulduğu dünyanın değişik bölgelerinde okundu.
I don't know how we'll avoid it.
Nasıl aşarız bilmiyorum.
Please tell our reporter friends that, pending an autopsy, we still don't know how Eric Lynch died, and we're trying to figure out how he ended up floating in a swimming pool so far away from his house and his bicycle.
Lütfen muhabir dostlarımıza şunu söyle : Otopsi devam ediyor Eric'in nasıl öldüğünü bilmiyoruz, evinden ve bisikletinden bu kadar uzaktaki bir havuzda ortaya çıkmasını da çözmeye çalışıyoruz.
Yeah, but what you don't know about this tour is how many times we played for a handful of people.
Evet ama bu turne hakkında bilmediğin şey bir avuç dolusu insan için kaç kere çaldığımız.
I don't know how we're going to keep this secret for three months. Relax.
Üç ay boyunca nasıl gizleyeceğiz bilmem.
We still don't know how it works.
Nasıl çalıştığını bilmiyoruz.
- I was thinking we should join a doubles tennis league in Montgomery. I don't know how to play, but I was hoping that you could teach me. Wouldn't that be a kick?
- Düşündüm de Montgomery'de çiftler tenis turnuvasına katılmalıyız nasıl oynanır bilmiyorum ama bana öğretirsin sanıyorum harika olur değil mi?
Look, I don't know how we're gonna live together or run a bar or raise a baby.
Bak birlikte nasıl yaşarız, bar işletiriz ya da çocuk büyütürüz bilmiyorum.
I don't know how we're going to live together or raise a baby, but I want to give it a try.
beraber yaşamayı veya bir bebek yetiştirmeyi becerebilir miyiz bilmiyorum ama denemek istiyorum.
Ok, we need Jake to stay in town, and I don't know how to convince him.
Jake'i şehirde kalmasına ikna etmeliyiz ama onu nasıl ikna ederiz bilemiyorum
We don't even know how to kill one.
Birini bile nasıl öldürürüz bilmiyoruz.
We don't even know how to kill one.
Birini bile nasıl öldüreceğiz bilmiyoruz.
We don't know what's happening, we don't know how it's happening, and we have no idea how to stop it.
Ne olduğunu bilmiyoruz, nasıl olduğunu bilmiyoruz, ve nasıl durduracağımız hakkında en ufak bir fikrimiz yok.
We don't even know how many of them there are.
- Onlardan kaç tane var onu bile bilmiyoruz.
I don't know where we are, but how do you feel?
Nerede olduğumuzu bilmiyorum. Nasılsın?
Don't worry, lil'bitch, I know how we can fix your pity party.
Merak etme, küçük sürtük ezik partini nasıl düzelteceğini biliyorum.
We don't know how much time Theresa has left.
Theresa'nın ne kadar zamanı kaldığını bilmiyoruz ama.
We don't want to spook Abu Nazir before we know how many others he's activated.
Kaç kişiyi harekete geçirdiğini öğrenmeden Abu Nazir'i ürkütmek istemeyiz.
If you don't know how to use a computer, we will teach you here.
Bilgisayar kullanmayı bilmiyorsanız biz öğretiriz.
- I'll take Lucas. - So we still don't know how long he's been down?
- Ne kadar süredir baygın olduğunu biliyor muyuz?
So some of you may take some fire, but we know where it's coming from, we know how to protect you, so don't worry.
Belki bazılarınıza ateş açılabilir ama nereden geldiğini biliyoruz sizi nasıl koruyacağımızı biliyoruz bu yüzden endişelenmeyin.
Problem is, we may know what happened, but we still don't really know how it happened.
Sorun şu ki, ne olduğunu biliyoruz ama hala nasıl olduğunu bilmiyoruz.
We don't know how deep this lie goes.
Ne var? Bu yalanın ne kadar derinlere indiğini bilmiyoruz.
We don't know how long we'll be gone, and don't expect a call from us to check in.
Ne kadar sürer bilmiyoruz, telefon falan da beklemeyin.
Oh, God, Al. I don't know how we're gonna get this through that giant, blond doll head of yours, but I am gay.
- Dur bir dakika. Bana ne dersin? Tanrım, Al.
We don't know for how long.
Ne kadar sürer bilemeyiz.
Those are the two most important things you need to know how to do to kill somebody. As long as we show her that people should be kind, keep everything peaceful, and don't raise our voices...
Burada önemli olan şey birini öldürmeyi nasıl öğrenmen gerekecek. herşey huzurlu olursa ve sesinizi yükseltmezseniz...
And we both know how that went, don't we, Gary?
Ve bunun nasıl sonuçlanacağını ikimiz de biliyoruz, değil mi Gary?
Okay, I don't know how we got here, but we're here.
Tamam, buraya nasıl geldik bilmiyorum ama geldik bir kere.
You don't know how hard we've worked for this.
Bu iş için ne kadar uğraştık bilmiyorsun.
We don't know how the shooter got past security.
Tetikçinin güvenliği nasıl geçtiğini bilmiyoruz.
Well, we don't know how long the driver's been gone and it's not in direct sun light.
Aslında sürücünün ne kadardır olmadığını bilmiyoruz ve direk güneş ışığı altında değil.
Cos I don't know how I feel about that, you know. We're not a gang, man.
Ne diyeceğimi bilemiyorum da.
And, uh, I don't know how they let you dress at the other joint, but we have standards.
Epey sarhoş. Ve diğer işinde nasıl giyinmene izin veriyorlar bilmiyorum ama bizim standartlarımız var.
I know how we tell ourselves that we don't need a man. We can do it alone. But the secret, Vivien?
Kendimize, bir erkeğe ihtiyacımız olmadığını, tek başımıza yapabileceğimizi söyleriz, bilirim.
And we don't know how they feel either.
Ve biz de onların nasıl hissettiğini bilmiyoruz.
We don't know how to thank you.
Nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyorum.
Well, how do we even know for sure it was my bird Who got your b- - don't.
- Benden olduğunu nerden bilebiliyorsun ki?
We don't know how long we might be in here.
Erzaklar. Burada ne kadar kalacağımızı bilmiyoruz.
How the hell are we gonna find him? I don't know.
Beni nasıl buldunuz?
Now we can talk about it, we can talk around it, we can say things like, "we'll deal with it when the time comes," but I don't know how we get around the simple fact that I'm in, and Sam's out.
Konuşabilir, tartışabilir, "zamanı gelince düşün" diyebiliriz ama Sam'in isteyip benim istemediğim basit gerçekliği nasıl atlatırız bilemiyorum.
I don't know how we could work.
Nasıl yürüteceğiz bilemiyorum.
What I was saying was I agree she's involved, but we don't know how.
Demek istediğim şey onun bu işe karıştığına katılıyorum, Ama nasıl olduğunu bilmiyoruz.
I don't know if we've really fully expressed how grateful we are for this.
Bunun için ne kadar minnettar olduğumuzu ne derece ifade ettik, bilmiyorum.
We don't really know how these guys work.
Bu elemanların nasıl çalıştığını gerçekten bilmiyoruz.
Anyway, I don't know how we started talking about that.
Her neyse, bu konuya nerden geldiğimizi bilmiyorum.
Besides, we don't even know how the date's going.
Hem buluşmaları nasıl geçti bilmiyoruz.
I don't know how many days we traveled.
Kaç gün gittik bilmem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]