We have a lot of work to do traduction Turc
188 traduction parallèle
We have a lot of work to do.
Yapılacak çok iş var.
We have a lot of work to do.
Yapacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
Daha yapacak çok işimiz var.
Come, Zelig, we have a lot of work to do. All with God's help, amen.
Gel, Zelig, yapacak çok işimiz var.
- We have a lot of work to do...
- Yapacak bir sürü işimiz var...
I can see we have a lot of work to do.
Yapacak çok işimiz olduğunu görüyorum.
We have a lot of work to do before then.
Gel. Daha önce yapacak bir sürü işimiz var.
Well... we have a lot of work to do.
Şey yapacak çok işimiz var.
Young man, we're here on a business trip and we have a lot of work to do.
Biz burada bir iş gezisis için bulunmaktayız, ve yapmamız gereken çok iş var.
Look. We have a lot of work to do here.
Bak, burada yapılacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
Yapılacak çok işimiz var daha.
Is it just me, or do we have a lot of work to do?
Yapacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
Bizim yapacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
Yapacak bir sürü işimiz var.
We have a lot of work to do for Saturday's game.
Cumartesi günkü maç için yapacak çok şeyimiz var.
We have a lot of work to do together.
Birlikte çok işimiz var.
But we have a lot of work to do before we even broach that subject.
Ama konuyu açıklamadan önce çok çalışma yapmamız gerek.
Come down in ten minutes we have a lot of work to do... and do come with some clothes on.
on dakika sonra aşağı gel Elbiselerini giy, yapacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do here.
Burada yapılacak çok işimiz var.
we have a lot of work to do.
* Çok işimiz var yapacak
You know, we have a lot of work to do.
Biliyorsun, yapacak çok işimiz var.
- We have a lot of work to do.
- Yapacak çok işimiz var Thomas.
We have a lot of work to do, sweetheart.
Yapacak çok işimiz talım.
Come, we have a lot of work to do.
Gel. Yapacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
Yapılacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do now.
Yapacak çok işimiz var.
I just don't know if we'll have time.I mean, we have a lot of work to do.
Sadece beraber zaman geçirirsek ne olur bilmiyorum. Yani yapmamız gereken şeyler var.
- We have a lot of work to do.
Yapacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
Çok işimiz var.
But we have a lot of work to do.
Ama yapacak çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
yapacağımız çok şey var.
- We have a lot of work to do.
- Daha yapılacak o kadar iş var ki...
- We have a lot of work to do!
- Yapacak çok işimiz var!
Come on, we're going to have a lot of work to do.
Çünkü kimse açıklayamaz. Hadi, daha çok işimiz var.
We have a lot of work to do but we haven't forgotten you.
Bizimde işlerimiz çok ama biz seni hiç unutmadık.
I have a lot on my mind, and we got a lot of work to do.
Kafamda bir sürü şey var, yapacak çok işimiz var.
It's late, we both have a lot of work to do, and we need some peace and quiet.
Geç oldu ve ikimizin de çok işi var. Sessizliğe ihtiyacımız var.
And we'd be a lot further along if I didn't have to do the work of two.
Ve eğer iki kişinin işini yapmak zorunda kalmasaydım daha ilerlemiş olurduk.
We still have a lot of work left to do.
Daha yapılacak çok işimiz var.
Well... we do have a lot of work to get done.
İyi... Yapmamız gereken çok fazla işimiz var.
Well, listen, I'm sure we all have a lot of work to do.
Eminim hepimizin yapacak bir sürü işi vardır.
Ladies and gentlemen, we still have a lot of work to do.
— Baylar ve bayanlar yapacak daha çok işimiz var.
We've got a lot of work to do, and we don't have much time...
Yapacak işimiz çok ve zamanımız yok.
I've got a lot of work to do today which I have to finish today so, uh, I'm afraid we can't have a morning.
Bugün bitirmem gereken çok iş var bu yüzden, uh, bu sabahı birlikte geçiremeyeceğiz.
We've got a lot of work to do, and we don't have much time...
Yapacak çok işimiz var ama fazla zamanımız yok.
- We still have a lot of work to do.
Ama hâlâ yapacak bir sürü işi var.
Now I'm as pleased as anyone with the results but we still have a lot of work to do before we can start using it.
Şimdi ben de sonuçlar için herkes kadar memnunum,... ama kullanmaya başlamadan önce yapacak daha çok işimiz var.
We have a lot of work to do.
- Haklısın.
He totally admitted that we still have a lot of work to do, but...
Biliyorum, zaten o, kendi de söylüyor bunu, daha kat edecek çok mesafe var ama
We still have a lot of work to do.
hala yapacak çok işimiz var.
We have a lot of important work to do.
Yapmamız gereken çok önemli işler var.