We stick to the plan traduction Turc
162 traduction parallèle
For now, we stick to the plan.
Şimdiki, plana sadık kalın.
We stick to the plan for the gold.
Plana bağlı kalacağız. Plan, altın içindi.
We stick to the plan!
Plana sadık kalıyoruz!
We stick to the plan.
Plana bağlı kalmalıyız.
We stick to the plan.
Plana sadık kalalım.
We stick to the plan.
Plana sadık kalacağız.
We stick to the plan.
Plana bağlıyız.
We stick to the plan.
- Hadi. Planı uygulayacağız.
We stick to the plan.
Plana dönelim.
We stick to the plan.
Planı uygulayacağız.
We stick to the plan.
Plana bağlı kalacağız.
We stick to the plan.
Plana bağlı kalalım.
Tim, no matter what happens, we stick to the plan, understand?
Tim. Ne olursa olsun, plana uyacağız. Tamam mı?
No improvising this time. We stick to the plan.
Bu sefer doğaçlama yok, plana sadık kalın.
You can't do that. We stick to the plan and work as a team.
Bunu yapamazsın.Plana bağlı kalacak ve bir takım gibi çalışacağız.
If we stick to the plan.
Eğer plana sadık kalırsak.
We stick to the plan, all right?
Planı bozmuyoruz, anlaşıldı mı?
We have to stick to the plan anyway.
Yine de plana geçmeliyiz.
The radio has been blown to bits so we stick to our original operation.
Telsiz, bozulmuş. Plan, önceki hâliyle geçerli.
We'll just, uh stick to the original plan and, um tomorrow afternoon this time, three of us are going to be sitting pretty.
Biz sadece ana planımıza sadık kalalım. Yarın öğlen bu saatlerde üçümüz de zengin olacağız.
We should stick to the plan.
Plana bağlı kalmalıyız.
Thank you for your input, Mr. Damar but we'll stick to the original plan.
Bilgi için teşekkürler, Bay Damar. ama biz orjinal plana sadık kalacağız.
So please can we just stick to the plan?
O yüzden lütfen plana bağlı kalabilir miyiz?
We gotta stick to the plan, okay?
Planı uygulamalıyız.
Okay! So we're just gonna stick to our normal lesson plan and start the day with histor!
Şimdi, normal ders planımıza bağlı kalalım ve güne tarih dersiyle başlayalım.
Okay, so we're just going to stick to our normal lesson plan, and start the day with history.
Şimdi, normal ders planımıza bağlı kalalım ve güne tarih dersiyle başlayalım.
We stick to the original plan.
Orjinal plana bağlı kalacağız.
We have to stick to the plan.
Plana sadık kalmalıyız.
We should stick to the original plan.
İlk plana sadık kalmalıyız.
Sorry, Kimmy. We have a plan, and we're gonna stick to the plan.
Olmaz Kimmy, Bir planımız var ve bu plana uymalıyız.
Okay, but right now we need to stick to our plan, which is to vanquish the demon impostor.
Tamam ama şu an Pirelli'nin yerine geçen iblisi öldürme planımıza sadık kalmalıyız.
Now, I took the trouble to call AAA and have them figure out everything for us... the whole schedule... so we're gonna stick to it, okay?
Acentayı aradım ve bizim için bir gezi planı yapmalarını istedim. Buna bağlı kalacağız tamam mı?
We'll stick to the plan and it will.
Plana sadık kalacağız ve yolunda gidecek.
We are doing this according to a script and you are gonna stick to the plan!
Bunu bir senaryoya göre yapıyoruz sen de plana sadık kalacaksın.
Bloodbath, we said we would stick to the plan!
Bloodbath, plana sadık kalacağımız söylemiştik!
Okay, so we stick to the original plan.
Tamam, biz orijinal plana sadık.
Today, we will stick to the plan
Bugün, plana sadık kalmamız gerekiyor.
So now the plan is either find ourselves a new counselor, stick it out with the old one, but go more often, or resign ourselves to the fact that she's never gonna be happy... no matter what I do, so let's take the money we're wasting and put it towards a membership at Lakeview.
... kendimiz yapacağız, ya da onu asla mutlu edemeyeceğim gerçeğini kabul edip avukata harcadığımız parayı Lakeview'da bir kooperatife yatıracağız.
If we stay cool and stick to the plan, everything will be fine.
Eğer sakin olup plana uyarsak her şey düzelecek.
We're gonna stick to the plan, wait for the Kent boy to get back... and then we're off the hook.
Plana sadık kalıyoruz, Kent çocuğunun dönmesini bekliyoruz, sonra kurtuluyoruz, şimdi susun ve konsantre olun. Hayır!
We gotta stick to the plan.
Plana uymalıyız.
We're going to stick to the plan.
Plana bağlı kalacağız.
You know how hard it was to find his father. We have to stick to the plan.
sen onun babasını bulmamın nekadar zor olduğunu biliyorsun Biz plana bağlı kalmalıyız.
We have to stick to the plan.
Plana sadık kalmak zorundayız, beni anlıyor musun?
Okay, if we just stay lm and stick to the story...
Pekala, sakin olmaya çalışıp, planımıza bağlı kalırsak..
That was the plan. I think we should stick to it.
Plan buydu, bence buna devam etmeliyiz.
But you're gonna stick to your assertion of Assad's complete innocence? Or I can clear you of these charges and you can help me to initiate your plan, which we both know is in the best interests of the country.
Öyleyse, ya Assad'ın suçsuzluğu iddiana bağlı kalırsın ya da bu suçlamalardan sıyrılmanı sağlarım ve sen de bana ülkemiz için en iyi çözüm olan planını uygulamada yardım edersin.
Why don't we just stick to the original plan?
Neden orjinal plana sadık kalmıyoruz?
I don't know what Nate told you, but we have to stick to the plan.
Sana, Nate ne dedi bilmiyorum, ama plana bağlı kalmalıyız.
We're gonna stick to the same game plan, all right?
Beni dinle. Aynı planla oyuna devam edeceğiz, tamam mı?
Fine, so we stick to the original plan.
Güzel, eski plana sadık kalıyoruz.